Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) bir sonraki Genel Sekreteri olarak seçilmesi, Perşembe günü Romanya'nın kendisinin adaylığını desteklemeyi kabul etmesinin ardından kesinlik kazandı.
Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis de Genel Sekreter olmak için aday olmuştu ancak hükümeti son olarak Rutte'ye desteğini açıkladı ve Iohannis adaylıktan çekildi.
NATO'nun kuruluşunun 75. yıldönümü münasebetiyle 9-11 Temmuz tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) başkenti Washington DC'de düzenlenecek zirve öncesinde Iohannis'in adaylıktan çekilmesiyle Rutte'nin askeri ittifakın başına geçmesi kesinleşmiş oldu.
Rutte, Rusya'nın saldırganlığı ve ABD'nin NATO'ya zayıflaması muhtemel desteği düşünülürse, zorlu bir süreçte askeri ittifakın başında olacak.
Görevdeki Jens Stoltenberg 2014'ten beri bu görevi yürütüyordu ve normal şartlarda geçtiğimiz yıl görevi bırakması gerekiyordu. Stoltenberg'in görev süresi Ekim 2024'te doluyor.
Ancak bu çekişme, Avrupa Birliği (AB) kurumlarındaki üst düzey görevlerle ilgili daha geniş bir tartışmanın içine çekilmiş gibi görünüyor. NATO görevi için adaylığını koyan ancak daha sonra geri çekilen Estonyalı Kaja Kallas, şimdilerde bloğun dış politika şefi olmak için favori olarak gösteriliyor.
Rutte göreve başladıktan sonra en az dört yıl süreyle görev yapacak.
Rutte'nin NATO Genel Sekreteri olarak atanması için, Ukrayna'yı desteklemek zorunda kalmak istemeyen Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın muhalefetine göğüs germesi gerekiyordu. Orban, X platformunda Salı günü yaptığı paylaşımla Rutte’yi destekleyeceklerini açıkladı. Orban, desteği karşılığında talep ettiği koşulları da duyurdu.
Orban, “Ukrayna'daki NATO faaliyetlerinde hiçbir Macar personelin yer almayacağı ve bunları desteklemek için hiçbir Macar fonunun kullanılmayacağı konusunda mutabık kaldık” ifadeleriyle desteğini paylaştı.
Rutte bu hafta başında gönderdiği bir mektupla kendisinin adaylığıyla alakalı endişeleri giderdi ve NATO'nun 32 üyesi arasında gerekli uzlaşmayı sağlamaya bir adım daha yaklaştı.
İttifak üyeleri Rusya'nın saldırganlığını daha da kışkırtmadan Ukrayna'yı desteklemeye çalışırken, NATO Genel Sekreteri olarak Rutte'yi zor bir denge sınavı bekliyor.
Kasım ayında yapılacak ABD Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı, eski başkan Donald Trump'ın ittifaka sıcak bakmadığı, hatta Rusya'yı ordusuna yatırım yapmayan sözde müttefiklerini işgal etmeye çağırdığı göz önünde bulundurulduğunda bu durum daha da karmaşık bir hal alabilir.
Rutte 2010 yılından bu yana Hollanda'da Başbakanlık görevinde bulunuyor. Bir dizi zorlu koalisyonu yöneten Rutte, 2 Temmuz'da görevi bırakacak.
Rutte'nin liberal Hakın Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD), aşırı sağcı Geert Wilders'e verilen desteğin arttığı Kasım seçimlerinin ardından eski İstihbarat Şefi Dick Schoof liderliğindeki koalisyonun bir parçasını oluşturacak.
Geçtiğimiz hafta sonu İsviçre'deki Ukrayna zirvesine katılan Rutte, Hollanda'nın her şartta Ukrayna'yı destekleyeceğini açıklamıştı.
"Elimizden gelen her şekilde ne kadar sürerse sürsün Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğiz."