NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Çarşamba günü gerçekleştirilen NATO-Rusya Konseyi toplantısı sonrasında Rusya'nın bu talebini reddeden bir açıklama yapmış, "Ukrayna'nın egemen bir ülke olarak yapacağı güvenlik anlaşmalarına kendi karar verme hakkı bulunduğunu ve NATO'nun kapılarını yeni üyelere açık tutmayı sürdüreceğini" vurgulamıştı. Stoltenberg, "Bu noktada başka kimsenin bir şey deme hakkı yok ve tabii ki Rusya'nın bir veto hakkı da bulunmuyor" diye konuşmuştu. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman da toplantı sonrasında yaptığı açıklamada "NATO'nun açık kapı politikasına kapıyı kapatmayacağız. NATO'nun genişlemeyi durdurmasına razı olamayız" demişti.
Lavrov: Bağlayıcı garanti istiyoruz
Rusya'nın genişlemeyi durdurması talebini reddeden NATO'nun buna karşılık silahsızlanma gibi konularda diyaloğa hazır olduğu mesajı vermesine de tepki gösteren Lavrov, söz konusu konuların ikincil önem taşıdığını belirterek "Taleplerimiz bir menü değil, pakettir. NATO'nun doğuya genişlememe garantisinin her şeyin başında geldiğini anlamaları gerekiyor" dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Batı'yı kibirlilikle suçlayarak Batılı ülkelerin yükümlülüklerine ve sağduyuya aykırı bir şekilde tansiyonu yükselttiğini savundu.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesinin Erivan ve Ankara arasında doğrudan diyalog kurulmasına yardımcı olduğunu belirterek çabaların başarısı konusunda umutlu olduklarını kaydetti.
Lavrov, bir basın toplantısında konuyla ilgili soruya verdiği yanıtta "Türkiye ve Ermenistan özel temsilcilerini atadılar. Rusya da bu tür bir anlaşmaya varılmasına yardımcı oldu. İlk görüşmenin bugün Moskova'da gerçekleşmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Bizim rolümüz, doğrudan diyalog kurulmasına yardımcı olmaktır" ifadelerini kullandı.
Küba ve Venezuela'ya asker gönderme tehdidi
Batılı ülkeler, Rusya'nın Ukrayna sınırına yaptığı askeri yığınağın işgal hazırlığı olabileceği endişesi taşırken Rusya bu tür bir niyeti olmadığını belirtiyor. Ancak 2014 yılında Kırım'ı ilhak eden Rusya, NATO'nun Ukrayna ve eski Sovyet cumhuriyetlerine genişlemesini "aşılmaması gereken kırmızı çizgi" olarak ilan etmişti. NATO, Rusya'nın Ukrayna sınırındaki 100 bin asker, tank ve ağır silahlarını geri çekmesini isterken Rusya, kendi sınırları içinde gerekli gördüğü her yere asker konuşlandırabileceği yanıtını vermişti. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov son açıklamasında Batı'nın taleplerini "saçma" bulduklarını belirterek "Kendi topraklarımızdaki askerlerimizi kışlalarına geri çekmemizi talep ederken diğer yanda Amerikan ve İngiliz askerleri Baltık bölgesine konuşlandırılıyor" dedi.
Ukrayna hükümetine siber saldırı
Sabah saatlerinde gerçekleşen saldırı sonucu Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Afetlerden Korunma Bakanlığı, Araştırma Bakanlığı ve Bakanlar Kurulunun internet sitelerine erişim kesildi. Sabah saatlerinde Dışişleri Bakanlığı sayfasında bir süreliğine Rusça, Ukraynaca ve Lehçe "Ukraynalılar! Tüm kişisel verileriniz silindi ve yeniden oluşturulamayacak. Hakkınızdaki tüm bilgiler yayınlanıyor. Korkun ve en kötüsüne hazırlıklı olun" ifadesi görüldü. Ukrayna istihbaratı ise siber saldırıda kişisel verilerin çalındığına dair ellerinde bir işaret bulunmadığını açıkladı.
Ukrayna hükümetine yönelik siber saldırı bugünkü AB dışişleri bakanları toplantısının da gündemindeydi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell siber saldırıyı kınayarak AB'nin Ukrayna'ya destek için elindeki tüm imkanları seferber edeceğini vurguladı. Borrell, saldırının arkasında Rusya'nın olup olmadığı yönündeki bir soruya "Bunu henüz bilmiyoruz. Elimizde kanıtlar yok ama akla gelebilecek bir şey" yanıtını verdi.