Metinde Rusya'nın "ABD'nin ve diğer dost olmayan ülkelerin dünya siyasetindeki hakimiyetinin izlerini ortadan kaldırmaya" öncelik verdiği belirtildi.
Kremlin'in internet sitesinde yayımlanan 42 sayfalık belgede, Rusya'nın "herhangi bir devletin neo-kolonyalist ve hegemonyacı amaçları reddetmesi için gerekli koşulları yaratmayı" hedeflediği bildirildi.
Yeni dış politika stratejisini güvenlik konseyi toplantısında duyuran Putin, dünyadaki "radikal değişiklikler" nedeniyle ülkenin küresel stratejisinde güncelleme yapma gerekliliğinin doğduğunu söyledi.
Rusya yeni strateji doktrininde Çin ve Hindistan ile olan ilişkileri ön plana çıkararak "Avrasya kıtasında egemen ve dost küresel güçlerle bağların derinleştirilmesinin" önemine de vurgu yaptı.
'Yeni hibrit savaş'
Lavrov, doktirine ilişkin, "Batı'nın Rusya'yı mümkün olan her şekilde zayıflatmaya çalışma politikası yeni bir tür hibrit savaş olarak nitelendiriliyor." ifadelerini kullandı.
Bu yeni stratejinin benimsenmesi, Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana Rusya ve Batılı ülkeler arasında giderek daha fazla derinleşen uçurumu bir kez daha gözler önüne seriyor.
ABD ve Batılı müttefikleri Ukrayna'daki savaş nedeniyle Rusya'ya ağır ekonomik yaptırımlar uyguladı.
Batı tarafından yalnızlaştırılan Rusya ise başta Çin olmak üzere Asya ülkeleriyle ekonomik ve diplomatik yakınlaşma arayışına girdi. Bu politikaya yeni doktrinde hayati bir öncelik olarak yer verildi.
Afrika ülkeleriyle ilişkiler de doktrinde geniş bir biçimde yer tuttu. Moskova halihazırda özellikle paramiliter grup Wagner aracılığıyla Afrika'daki varlığını güçlendiriyordu.
Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Mısır ve diğer İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri ile kapsamlı ortaklık ilişkilerinin derinleştirilmesine önem verildiği vurgulanan doktrinde, Rusya'nın Afrika ülkelerinin bağımsız olma girişimlerini desteklediğine dikkat çekildi.