Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşın ardından, Avrupa'da ilk kez gaz fiyatları savaş öncesi seviyelere indi. Böylece, Avrupa için önemli bir veri olan gaz fiyat endeksi, bin metreküp için 820 avronun altına düştü. Bu, Ağustos ayındaki en yüksek gaz fiyatından dört kat daha düşük bir seviye demek. O zaman gaz bin metreküp başına 3600 avro olmuştu. Ve 19 Aralık'ta AB ülkeleri, Avrupa piyasalarındaki gaz fiyatlarına bir üst sınır getirdi. Gaz fiyatı üç gün boyunca bin metreküp başına 1.900 avro üzerine çıkarsa kısıtlamalar yürürlüğe girecek.

Ayrıca ABD, AB ülkeleri ve Avustralya, Rus petrolü için varil başına 60 dolar tavan fiyat belirledi. Ve bu fiyatın Ocak ortasından itibaren iki haftada bir gözden geçirileceği hususunda anlaşmaya varıldı. Böylece Rus petrolünün fiyatı piyasa fiyatlarının altında kalmış olacak.

Buna cevaben Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, tedarik sözleşmeleri doğrudan veya dolaylı olarak "tavan" mekanizmasının kullanılmasını sağlıyorsa, "yabancı şirketlere ve bireylere petrol tedarikini yasaklayan bir kararname imzaladı.

Putin, ABD ve Avrupa Birliği tarafından belirlenen tavan fiyatlara uyan alıcılara petrol arzını yasakladı.

Petrol ve Gaz alanında Ekonomi uzmanı Igor Lipsits, bu kararnamenin kimin faydasına olacağına dair yorum yaptı.

Bu karar kimsenin faydasına değil. Kararname tamamen saçmalık. Benzer bir durum ruble ile gaz satışına izin veren kararnamede yaşandı. Kulağı tersten gösterme gibi bir durum. Avrupa'dan alıcılar hala avro olarak ödüyorlar. Gazprombank kendi içinde rubleye çevirdi. ve Gazprombank aracılığıyla Gazprom'a ödeme yaptılar. Bu da onun gibi. Eğer bir şeyi gerçekten yapmak istiyorsanız, örneğin varil başına 61 doların altına satmayacağınızı yazmalıydınız.

Şöyle yazmışlar: "Sözleşme tavan fiyatı sınırından bahsediyorsa, satış olmaz. Bahsetmiyorsa o zaman tamam".  Dolayısıyla  Avrupa ülkeleri ve ABD tekliflerinde tavan fiyattan niçin bahsetsinler?  Elimizdeki bilgilere göre Aralık ayında Hindistan'a varili 40 dolardan petrol sattık. Petrolcüler bundan hiçbir şey alamadılar çünkü 40'ın tamamı tankerlerin parasını ödemeye ve devlet bütçesine vergiye gitti. Ama yine de sattılar.  Yani Rusya zor durumda. "Petrol satmayacağım çünkü gururluyum ve bana dayatılan düşük fiyatı kabul etmiyorum" mu demek isteniyor?

Çıkan petrolü depolayacak yer yok. Ya da acilen pompalamayı durdurmalılar. Kuyuları kapatmalılar. Sonra açılmak isteninince daha çok maliyetli. Bu nedenle Rusya ne pahasına olursa olsun satış yapacaktır. 40'tan almak isterlerse 40'tan satarlar. Yani petrol çıkartanın alternatifi yok. Başları büyük belada. Kuyuyu durdurmak imkansız, sadece anahtarı kapatın ve "İşte bu, artık pompalamıyoruz" deyin. Kapatılmalı, betonla doldurulmalı ve ardından yakınlarda bir kuyu açılmalıdır. Bunlar feci maliyetler, dolayısıyla petrolcüler Aralık ayında Hindistan'a sattıkları rakamları aşama aşama düştüler. Önce 54, sonra 52, ve 40'a satacaklar.