Rusya perspektifinden Trump’ın ilk bir ayı ve Ukrayna’nın geleceği

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Şubat 17 2025
Yazarımız Arif Asalıoğlu'nun 'Rusya perspektifinden Trump’ın ilk bir ayı ve Ukrayna’nın geleceği' başlıklı köşe yazısını istifadenize sunuyoruz.
Rusya perspektifinden Trump’ın ilk bir ayı ve Ukrayna’nın geleceği


Dört yıllık bir aradan sonra tekrar ABD başkanı seçilen ve göreve başlamasıyla aldığı radikal kararlarla hem dünya, hem de Rusya ve Ukrayna için hayati önemde etkiye sebep olan Donald Trump, politikacılar, uzmanlar ve gazeteciler arasında tam manasıyla şaşkınlık yarattı. Küresel güç sahibi G8 liderlerinin 2022’de bazı temel prensipleri referans alarak Rusya’yı bu birlikten çıkarmalarına Trump, bir cümle ile “Rusya’nın yeniden G7 grubuna dahil edilmesi gerektiğini” söyleyerek aksi bir tavır aldı.

Başkanlık koltuğuna oturmasının daha ikinci haftasında Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna konusunda müzakerelere başlama hususunda anlaştıklarını söylemesi ve devamında uzun bir (belki bir kaç) telefon görüşmesi yapması çok hızlı gelişmeler olarak kayda geçti. AB liderlerinin ve NATO karargahının bu baş döndürücü değişimlerden şoke oldukları bir gerçek. Trump’ın görüşmeyi önceden Avrupalı müttefiklerine haber vermemesi, AB ve NATO yetkilileri tarafından “ihanet” olarak nitelendirildi. Politico, Trump-Putin görüşmesini Avrupa’nın ve Ukrayna’nın aylardır, hatta yıllardır korktuğu an olarak değerlendirdi. Bloomberg ise, görüşmenin detayları hakkında bilgilendirilmemelerinden dolayı Avrupalı liderlerin endişeli olduğunu ve ABD’nin Rusya’ya tavizler verebileceğinden korktuklarını yazdı.

Trump, Batı’nın hegemonyasını değil, doğrudan ABD’nin ulusal çıkarlarını önemsiyor

Biyografisi itibariyle bir göçmen aile geçmişi olan Trump, aslında kişisel karakteriyle Amerika’nın da bazı temel felsefesini karşısına aldı/alıyor. Tartışılır ferdi ideolojisinden yola çıkarak, uluslararasıcılığın her türlüsünü, “evrensel değerleri”, “küresel demokrasi”, “insan hakları” gibi söylemleri reddettiğini görüyoruz. Onun için tek mutlak öncelik Amerika ve onun refahıdır. Bu projeye katılanlar dost veya müttefiktir, karşı çıkanlar ise düşman!. ABD’nin kendi refahı dışında hiçbir görevi yoktur ve hiçbir merci Amerikalı

Bu haberler de ilginizi çekebilir