Yazar Cemil Meriç'e ‘Sen bizden değilsin!' diyerek ondaki değişimin fişeğini yakan babası Necmettin Erişen'den, İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) bünyesinde yaptıkları çalışmalara, yeni bir işadamı profili hedeflerinden en son okuduğu kitap, izlediği film, beğendiği gazete ve haber sitelerine kadar biz sorduk o söyledi.

Röportajın ilk bölümünü okumak için tıklayın...

İşte ilk bölümü ile büyük beğeni toplayan röportajımızın ikinci bölümü… Röportaj: Sarper Erkılınç Babanız Necmettin Erişen, kısa bir süre önce aramızdan ayrılan ve ülkemiz insanlarına değerli hizmetleri bulunmuş önemli bir kişilik. Fakat yeni nesil pek tanımaz kendisini değil mi? Öncelikle böyle bir konuya değindiğiniz için çok teşekkür ederim. Evet, söylediğiniz gibi babam 1960'li yıllarda ismi çok fazla bilinen yaşadığı döneme karakteri, duruşu ve söylemleri ile damgasını vurmuş önemli bir fikir ve aksiyon insanıdır. O dönemlerde haksızlığa, kanunsuzluğa ve adaletsizliğe karşı sessiz yığınların sesi olarak kurulmuş ve tamamen milletimizin hissiyatına tercüman olacak şekilde faaliyetlerini sürdürmüş M.M.B (Milli Mücadele Birliği) kuruculuğunu yapmış bir insan. Basın yolu ile milletimize ‘'gerici-yobaz'' denerek her türlü hakaretin serbest olduğu bir dönemde bu davranışa karşı milletimizin haklarını savunan kıymetli insanlardan biri. Fakat özellikle son 20 yılda inziva hayatı yaşadı kendisi. Adana'da bahçe ve tarım işleri ile meşgul oldu. O'nu hep dik duruşu, örnek kişiliği ve cesareti ile hatırlarım… CEMİL ÇİÇEK, MELİH GÖKÇEK VE AHMET TAŞGETİREN İLK AKLA GELENLER Rahmetli Babanızın Üsküdar'da çalışmalarını yürütürken annenizle yaşadığı bir enstantane'den bahsedilir… Babam vazifesine kendini adamış bir insandı. O'nun için vazifesi her şeyin üzerindeydi. Bir gün annem çok hastadır ve babamın da önemli bir miting çalışması vardır. Anneme der ki; ‘'Hanım gitmeliyim.'' Annem ise hasta yatağında pek bir şey söyleyemez ‘'git'' der. Akşam saatlerine kadar babam çalışmalarını bitirip eve dönecekken yüz metre ileride bir kadının yere düşüp kalkamadığını görür ve hemen koşarak yanına gider. Kadının yanına ulaştığında gördüğü manzara aslında bir çok şeyi özetler. Yerde yatan kadın annemdir. Annem, evde tek başına olduğu için yardım edecek kimseyi bulamaz. Hastaneye gitmek ister ve evden çıkar. Hastaneye doğru yürürken daha fazla takati kalmaz, yere düşüverir. Kadere bakın ki Yüce Allah tam da babamın karşısında bu işi gerçekleştirir. O sırada babam da zaten kendisini tutamayarak itiraf eder. ‘'Yanlış yapmışım'' Kendisi benim doğumumda da annemin yanında olamamıştır. O döneme ait babanızın yanında bulunan, birlikte çalıştığı arkadaşlarından bildikleriniz vardır elbet… Tabi elbette var. İlk akla gelenler T.B.M.M Başkanı Sn. Cemil Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Melih Gökçek, Bugün Gazetesi yazarı Sn. Ahmet Taşgetiren SEN BİZDEN DEĞİLSİN ! Necmettin Bey'in Üstad Cemil Meriç ile yaşadığı ve Cemil Meriç'in yaşantısında dönüm noktası olan bir olaydan bahsedilir ? Evet, rahmetli Cemil Meriç babamla olan diyaloglarını anlattığı Konya seyahatinden şöyle bahseder; “Konya yolculuklarında ilk defa olarak başkası ile temas ettim. Başkası, yani kendi insanım. Kaderin karşıma çıkardığı genç üniversiteli “Sen bizden değilsin” dedi. “Sen bizden değilsin!”… Evet, ben onlardan değildim. Ama onlar kimdi? Uçurumun kenarında uyanıyordum. Demek boşuna çile çekmiş, boşuna yorulmuştum. Bu hüküm hakikatin ta kendisi idi. Tanzimat'tan bu yana Türk aydınının alın yazısı iki kelimede düğümleniyordu; aldanmak ve aldatmak. Bu kan et çemberinden nasıl kurtulacağız? Gerçeği görmek hatayı sonuna kadar yaşamakla mümkün. Yığın Avrupalılaşırken, aydınlar Türkleşmeli. Ve çalışmaya başladım. Spinoza kırk dört yaşında ölmüş, Nietzsche kırk dört yaşında delirmiş. Ben yolumu kırk dört yaşında buldum.” “Sen bizden değilsin” sözü çok etkilemiş rahmetli Meriç'i anlaşılan… ‘'Spinoza kırk dört yaşında ölmüş, Nietzsche kırk dört yaşında delirmiş. Ben yolumu kırk dört yaşında buldum.” diyor kendisi. Gerisini siz düşünün artık… ENTELEKTÜEL SEVİYESİ YÜKSEK YENİ BİR İŞADAMI PROFİLİ Rahmetli babanızla ilgili bir çok enstantane vardır anlatılan ama isterseniz bundan sonrasını okurlarımız kendileri araştırsınlar. İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) bünyesinde neler yapıyorsunuz ? Biraz bundan bahsedebilir misiniz? İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) bizim ikinci evimiz. (Gülüşmeler) Dünya'nın doğusundan batısına bir çok noktasına gidiyoruz ve S.T.K'ların ne kadar büyük önem taşıdığını görüyoruz. Bu açıdan İSİAD bizim için bir yaşam biçimi diyebilirim. Yönetim kurulunda bulunan diğer işadamlarımızla, diğer dostlarımızla beraber etkili ve faydalı çalışmalar yaptığımızı düşünüyoruz. Entelektüel seviyesi yüksek ‘'yeni bir işadamı'' profili oluşturmaya çalışıyoruz. Yönetim kurullarımızda bulunmuş ya da bulunan bizden yaşça büyük-küçük bütün işadamlarımıza teşekkür etmenin bir vefa borcu olduğunu düşünüyorum. Ortak akıl ve istişare ile bir çok konuda başarıyı yakaladık ve koşmaya devam ediyoruz. Yeni dönemde daha iyi hizmetler verebilmek için faaliyetlerimize devam edeceğimiz yeni binamızda her şeyin çok daha iyi olacağını ümit ediyorum. Konuyu biraz açalım isterseniz? Yeni bir işadamı profili derken… Bir araya geldiklerinde sadece ticareti konuşmayan sinemayı, edebiyatı, sanatsal çalışmaları,müziği, kitapları konuşan ve takip eden sürekli okuyan, çevresi ile etkileşimi üst düzeyde işadamlarının sayısını arttırmaya ve bir araya getirmeye çalışıyoruz. İçinde bulunduğumuz bilgi ve iletişim çağında artık ticaretin şeklinin değişmeye başladığının farkındayız ve bu döneme ait yeni ticari varyasyonlar üretmenin gayreti içindeyiz. İTHALAT YAPILAN ÜLKEDEN İHRACAT ANLAŞMALARI İLE DÖNDÜK Özellikle yurtdışı iş gezilerinizle ön plana çıkıyorsunuz sanırım… Doğru bir tespit. Burada da bu işin mutfağında bulunan çalışma arkadaşlarımız ön plana çıkıyor. Onlara da teşekkür etmek bir vefa borcu. Bugüne kadar bir çok arkadaşımız ile birlikte çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Hepsi birbirinden değerli arkadaşlar. Bazıları ile daha yakın etkileşimler içinde olduk. Üzerlerine yatırımlar yaptık ve bunun meyvelerini aldık, alıyoruz. Özellikle İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) gibi kurum ve kuruluşlar için yetişmiş insan kaynaklarının çok önemli olduğunun bilincindeyiz. Genel sekretaryamızın, diğer pozisyonlardaki arkadaşlarımızın yetişmişlik seviyesi ne kadar yüksek olursa işadamlarımız da o kadar fazla verim alıyorlar. İSİAD'ın yaptıklarının arkasında da mutfaktaki bu gayretli çalışmaları aramak lazım. Hem yönetim kurulları, hem mutfakta bulunan kadroları ile etkili bir takım çalışması sürdürdüğümüzü söyleyebilirim. Yurtdışı sorunuza gelecek olursak, özellikle Afrika, Amerika, Uzakdoğu, Orta Asya ve Orta Doğu'ya yönelik hedef pazarlarımız mevcut. Sene de iki kez Devlet destekli olarak ÇİN İş ve Fuar Gezisi düzenliyoruz. Geçtiğimiz yıl üç firmamız ihracat anlaşmaları yaptılar, bu yılın sonuçlarını da önümüzdeki aylarda alacağız. İthalat yapılan ÇİN'den ihracat anlaşmaları ile dönmeyi başardık. Buradan bu işin mutfağında bulunan değerli üyemiz Ahmet İşcanlı Bey'e ve onun ekibine de teşekkür etmek istiyorum. Önemli çalışmalar yaptılar… Amerika'da Los Angeles'te, New York'ta önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Yine CES fuarında güzel ve verimli görüşmeler yapıldı. Firmalarımız içinde orada şirket kuranlar oldu. Bunlar hep ülkemiz ve iş dünyamız adına önemli kazanımlar. Afrika'da daha önce ifade ettiğim gibi fabrika kurulumlarımız oldu. Oraya yerleşen işadamlarımız oldu. İran, Irak ve Suriye ile önemli ticaretlerimiz var ve ihracat rakamlarımız sürekli artış halinde. Bunlar hep İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) bünyesinde işadamlarımızın elde ettiği sonuçlar. Sosyal anlamda neler yapıyorsunuz ? İşadamlarımızı her ay bir akademisyen, başarıyı yakalamış işadamı, yazar, gazeteci, sanatçı ile buluşturuyoruz. Entelektüel vizyon için çok etkili bir çalışma oldu bu konsept. Bunun dışında işadamlarımız arasında ki paylaşımın ve etkileşimin artması için yurtdışı, yurtiçi geziler düzenliyoruz. Aileleri bir araya getiriyoruz ve yakınlık kurmalarına vesile oluyoruz. Zaten bu çalışmaları sosyal medya aracılığı ile, web sayfamız aracılığı ile herkesle paylaşıyoruz. DEMOKRASİ YOLUNDA ATILAN HER ADIMI DESTEKLİYORUM Siyasetten ve siyasilerden beklentiniz nelerdir? Milletimizi istikrarın ne kadar önemli olduğunun farkına vardı ve seçimini buna göre yaptı. Şimdi herkesin bu tercihe saygı duyması gerekli. Siyasilerimiz tabanda olmayan problemleri gündem haline getirmemeli, ülkenin tansiyonunu yükseltecek söylemlerden kaçınmalı, sağduyulu ve itidal halinde olmalılardır. Ekonomik anlamda ise sanayicisinin, esnafının, işadamının önünü açmalı ve yatırımların hızlandırılmasını sağlamalıdırlar. Daha şeffaf, daha özgürlükçü ve demokratik bir anaysa metni üzerinde anlaşmalarını bekliyorum. İleri demokrasiye sahip bir Türkiye'nin neler yapabileceğini çok iyi biliyorum ve bu anlamda demokrasi yolunda atılan her adımı destekliyorum. SOSYAL MEDYA ÇOK ÖNEMLİ ve GELECEK BURADA En son okuduğunuz kitap ? George Friedman – Gelecek 100 Yıl En son izlediğiniz film ? Pek fazla boş zamanım olmuyor ama en son değerli üyemiz Pana Film'in yapımcılığını üstlendiği Kurtlar Vadisi Filistin'in iş dünyası için özel gösterimine gitmiştim. En sevdiğiniz TV programı ? Vakit buldukça Kurtlar Vadisi, Ayna ve haber programlarını takip ediyorum. En beğendiğiniz gazete ? Bir çok gazeteyi takip ediyorum ama Zaman Gazetesi'nin çizgisini beğeniyorum. İnternet sitelerini takip ediyor musunuz ? Gazetelerden daha fazla. Sürekli olarak takip ettiğim 3-4 tane haber sitesi var. Samanyoluhaber.com'da bunların başında geliyor. (Gülüşmeler) Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? İş dünyamıza ve bütün üyelerimize başarılar, hayırlı kazançlar diliyorum. Etkileşim içinde olduğumuz sürece, birliktelik ruhunu canlı tuttuğumuz sürece her şeyin çok daha güzel olacağını düşünüyorum. Özellikle İSİAD'ın bugünlere gelmesinde büyük gayretleri olan işadamlarımıza, üyelerimize çok teşekkür ediyorum. Desteklerini ve fikirlerini sürekli bizimle birlikte tutmaları çok önemli.