Röportaj: Sarper Erkılınç
Nişantaşı'nda bulunan Galata Restaurant'ta bir araya geldiğimiz Erişen, yaklaşık 20
ülkeye ihracat yapan,
TUSKON Kıtalararası ticaret köprüleri programı kapsamında yaptığı
anlaşma ile
Fildişi Sahilleri ülkesine
fabrika kurarken Fransızcayı öğrenen ve üç
yabancı dil bilen, entelektüel seviyesi yüksek bir
işadamı.
Aynı zamanda
İSİAD (
İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu üyeliği, Genç İSİAD Başkanlığı'nı da yürüten ERİŞEN, bütün bunların yanında akademik hayatı da
ihmal etmeyen başarılı bir işadamı.
İki bölüm halinde yayınlanacak
röportajımız esnasında kendisi ile iş dünyasından, özel hayatına, siyasetten, sanata birçok konuda konuşurken
Anadolu sermayesi ve işadamının neler başarıyor olduğunu bir kez daha yakından gördük.
Röportajımızın ikinci bölümü hafta içerisinde sizlere ulaşacak.
İşte keyifle okuyacağınız röportajımızın ilk bölümü…
Emin Erişen kimdir? Öncelikle sizi tanıyalım…
1976 İstanbul
doğumluyum ama aslen Adanalıyım. Evli ve 1 çocuk babasıyım.Lisansımı iktisat, yüksek lisansımı ise
işletme üzerine tamamladım. Kısmetse doktora hazırlığı yapıyorum. Ticari hayatıma 7 yaşında Kapalıçarşı'da başladım. İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu üyesiyim, aynı zamanda Genç İSİAD Başkanlığı'nı da yürütüyorum. 15 İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) üyesi işadamının bir araya gelerek kurduğu BEREKET GROUP A.Ş isimli şirketin de uluslararası yatırım danışmanlığını yapıyorum.
HAYATA KAPALIÇARŞI DA TİCARETİ ÖĞRENEREK BAŞLADIM
Ticari hayatın yanında akademik hayatı da ihmal etmemişsiniz anlaşılan?
Rahmetli babam Necmettin Erişen öğretmendi ve bizi Kapalıçarşı gibi bir yerde hayata hazırlarken aynı zamanda tahsil yönümüzü de asla ihmal ettirmedi. Babamı sürekli elinde bir kitap okurken görürdüm ve bu haliyle bizim ruhumuzda da derin etkiler bıraktı. Sanırım buradan kaynaklı bir durum bizimki de. Tahsili, hayatımızı kazanmak için bir
araç gibi değil, yapılması gerekli olan sürekli öğrenim ve gelişimin bir parçası olarak görüyorum. Kısmetse sosyoloji alanında doktora'ya başlayacağım.
Bu kadar yoğunluk arasında evdekilere nasıl vakit ayırabiliyorsunuz ? Kızmıyorlar mı size ? (Gülüşmeler)
Güne
erken başlıyorum ve zamanı en efektif şekilde kullanmaya çalışıyorum ama eşimin çok ciddi bir fedakarlığı söz konusu. Eğer o bu denli anlayış sahibi bir insan olmasa sanırım çok büyük sorunlar yaşardık ama çok
şükür bir problem yok. Haftanın neredeyse 6 günü eve dönüşümüz saat 22-23 civarlarında oluyor. Yine çoğu zaman yurtdışı iş gezilerimiz oluyor, İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) bünyesinde çok aktif bir çalışma tempomuz var ve bu çoğu zaman kendi şirketimizin de önüne geçiyor. Tekrar ifade etmeliyim ki burada eşimin ciddi bir anlayış ve fedakarlığı var. Bu yoğun çalışma temposundan arda kala bütün zamanlarımı da ailemle geçiyorum.
20 ÜLKEYE İHRACAT VE TUSKON FAKTÖRÜ
İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) bölümüne geçmeden önce biraz şirketinizden (ELTEM A.Ş) bahsedelim isterseniz?
Kayseri esnafının, hele ki Hacılar'ın ticari hayatımıza katkılarını bilmeyen yoktur. (Gülüşmeler) 1970'li yıllarda bu bölgede kurulan şirketimiz bugün yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapar konuma gelmiştir. Alçak ve Orta Gerilim Şalt Tesisleri, Trafo Merkezleri, Fabrika ve Endüstriyel Tesislerin Elektrifikasyon İşleri, Fabrika Otomasyon Sistemleri, Panoları,
Enerji Nakil Hattı Taahhütleri gibi konularda çalışmalarımız mevcut.
Yurtdışında proje bazlı fabrika kurulum işlemleri yapıyoruz ve
yönetim kurulu üyeliğini yaptığım İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) olarak bağlı bulunduğumuz
MARİFED-TUSKON yurtdışı ticaret köprüleri programları dahilinde Batı
Afrika-
Fildişi Sahilleri ülkesine'de kısa süre önce bir fabrika kurulumu gerçekleştirdik.
Fildişi Sahilleri, ismini çoğumuzun Dünya Kupası maçlarında duyduğumuz ama
harita da yerini belki de bir çoğumuzun ilk bakışta gösteremeyeceği bir yer. Zor olmadı mı, nasıl anlaştınız ?
Ticaretin kendine ait bir dili var. (Gülüşmeler) 2007 yılında yapılan program dahilinde Mr. Adama Kone ile tanıştık ve 1 sene sonra anlaşmayı yaparak fabrika kurulumuna başladık. Bildiğiniz gibi o bölgede ki ülkelerin resmi dili sömürgeden dolayı Fransızca ve oralara ‘Francophonie' ülkeler deniyor. Bu yüzden 1 senelik süreçte boş durmayarak Fransızca öğrendim. Elbette bu proje'nin tıkandığı, zorluğa düştüğü noktalar oldu ama karşılıklı iyi niyetin halledemeyeceği bir sorun yoktur. Zaten bu programlar dahilinde ülkemize gelen yabancı işadamları referanslı kişiler oldukları için sorun yaşansa da çözüme yönelik adımları hemen atabiliyorsunuz. Bize ticari olarak katkısının dışında, bilgi hanemize bir yabancı dil daha ekletmesi de ekstra bir kazanım oldu. Şunu da ifade etmeliyim ki Anadolu sermayesinin ve bu ülkelerde ki insanların ortak bir geleceğe birlikte bakabilmeleri adına önemli bir adım bu. Kaldı ki, o ülkede ki ilk ve tek
trafo fabrikasını kurduk.
TARİHİMİZİN EMPERYAL VE SÖMÜRGECİ BİR NİTELİK TAŞIMAMASI EN BÜYÜK ARTIMIZ
Bölgede ticari anlamda Türkiye'nin rakibi olan ülkeler hangileri?
Lübnan etkili bir
rakip ama biz daha etkiliyiz. Çin ve Hindistan'da adı geçen ülkeler ama çok şanslı oldukları söylenemez.
Çin faktörü orada da kendini gösteriyor mu?
Çin sosyolojik olarak çokta şanslı değil. Bir çok Afrika ülkesinde Çin özellikle kendi insanını istihdam ettiği için çok fazla sevilmiyor ve
tercih edilmiyor. Türkler orada en etkili ve sevimli beyazlar. Tarihimizin herhangi bir emperyal ve sömürgeci nitelik taşımaması bizi her zaman bir adım önde tutuyor.
Sırada hangi ülke var ?
2009 yılında SUDAN iş gezisi gerçekleştirmiştik ve bu geziden sonra SUDAN ile sürekli yakın temas halinde olduk. İstanbul da bulunan
Sudan Konsolosluğu ile yakın bir dostluk kurduk. O ülke insanları da çok samimi ve düzgün insanlar. 2 yıl sonra, geçtiğimiz günlerde prensip anlaşması yaptık ve kısa süre sonra Fildişi Sahilleri'nde yaptığımız projenin bir benzerini orada da gerçekleştireceğiz inşallah… Daha compact ve hızlı
üretim yapabilen bir proje üzerinde çalışıyoruz.
3 YABANCI DİL
20'ye yakın ülkeye ihracat yaptığınıza ve farklı ülkelerde fabrikasyon işleri takip ettiğinize göre sadece Fransızca bilmiyorsunuz anlaşılan…
Fransızca,
İngilizce ve
Arapça biliyorum
Bu durum sizi her zaman bir adım öne geçiriyordur ikili iş görüşmelerinde değil mi?
Şöyle ki, bir tercüman aracılığı ile iş görüşmeleri elbette faydalı ama konuyu
vakıf olarak kendinizin görüşmeleri yapmanız gibi olmuyor bu durum. Bu açıdan bir çok faydasını görüyorum elbette…
İhracatınız ağırlık olarak hangi ülkeler ve bölgelere?
Bölgesel anlamda
Orta Doğu, Orta
Asya ve Afrika diyebiliriz. Ülkelerden bazıları ise; BAE,
Irak,
Ürdün,
Kazakistan,
Azerbaycan,
Türkmenistan, Sudan, Fas, Fildişi Sahilleri,
Senegal ilk aklıma gelenler…
GÜÇ, BİRLİKTELİKTEN VE EKİP RUHUNDAN GELİR
Bu kadar ülkeye ihracat yapabilen bir firma elbette uluslararası yatırım danışmanlığı yapar değil mi ? Bereket Group…
Estağfurullah. İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) kayıtlı 15 işadamının bir araya gelerek kurduğu ve yurtdışı çalışma eksenli faaliyetlerini yürüten bir şirket BEREKET GROUP. Kendileri İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği) bünyesinde yakinen tanıdığımız ve hepsi birbirinden değerli işadamları. Anadolu sermayesinin büyümesi ve gelişmesi adına attıkları bu adım takdire şayan bir durum. Bu kapsamda bizimde uzun süredir yurtdışı çalışmaları yapıyor olmamızın edindirdiği tecrübe ile kendileriyle yurtdışı yatırım ve uluslararası piyasalar hakkında bilgi paylaşımda bulunuyoruz. Özellikle kısa süre önce iç karışıklık yaşamış olsa da Fildişi Sahilleri ve
Batı Afrika kıyıları, üzerinde ciddi bilgi sahibi olduğumuz bölgeler. İnşaat ve Taahhüt ağırlıklı yatırımlar üzerinde yoğunlaşıyor, üyelerimizin oluşturduğu bu güzel ve örnek oluşumun çok daha iyi yerlere gelmesi adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bereket Group'un gücü birliktelikte ve
ekip ruhunda…
2023-500 MİLYAR DOLAR HEDEFİ GERÇEKÇİ VE ULAŞILABİLİR
Güncel bir soruyla devam edelim.
Emin Bey,
Başbakan Erdoğan'ın 2023 yılı 500 milyar dolar ihracat hedefini gerçekçi ve ulaşılabilir görüyor musunuz?
Sadece Afrika'da 1.5 milyar insan yaşıyor ve iyi bir organizasyon yapısıyla sadece bu bölgeyle yapılacak olan ticaretle bile bu rakam yakalanabilir.
Balkanlar, Orta Doğu,
Orta Asya ve Avrupa'yı da değerlendirdiğinizde aslında bu rakamın rahatlıkla ulaşılabilir bir rakam olduğunu göreceksiniz. Tabi işin
teknik kısmında yaşanan aksaklıklarında bir an önce giderilmesi lazım. Devletimizin daha esnek, daha şeffaf ve müteşebbislerimizi koruyacak çalışmalar içinde olması lazım. İhracatçıyı desteklemek ve sorunlarını süratle çözmek çok önemli bir konu. Hedefe ulaşmak için o yolda ki sıkıntıları belirlemek ve hızlıca çözüm üretmek lazım.
Devam edecek…