Roboski Katliamı'nın 10. yılı... Hukuki süreç hangi aşamada?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Aralık 28 2021
"Zaman acının yükünü hafifletir derler, acımız değişmedi, o yara hala ilk günkü gibi kanıyor ama bunca yıldan sonra bu acıyla yaşamayı öğrenmek zorunda kaldık." Bu sözler, 27 yakınıyla birlikte 17 yaşındaki kardeşini de Roboski Katliamı'nda yitiren Ferhat Encü'ye ait.
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu ve Gülyazı köyü sakinlerinden oluşan sınır kaçakçılarının savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürülmesinin üzerinden 10 yıl geçti.

Kamuoyunda "Roboski Katliamı" olarak bilinen olayda 17'si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti.

Irak'ın kuzeyinden getirdikleri mazot ve kaçak gıdaları taşıyan katırlarla sınırı geçtikleri sırada bombalanan gruptan sadece Servet Encü sağ kurtulabildi.

Geçen on yıllık zamanda ne sorumlular tespit edildi ne de herhangi birisi yargılandı. Ailelerin açtığı dava ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) geri döndü.

"On yılda değişmeyen tek şey ailelerin adalet mücadelesi" diyen Ferhat Encü, anma programı öncesinde BBC Türkçe'ye konuştu.

Dilleri döndüğünce yaşanan acıyı kamuoyuna anlattıklarını ifade eden Encü, "Roboski ile dayanışmaya çalıştık, dünyaya yaşanan katliamı anlattık, toplumun bir bölümünün vicdanında bu katliamı mahkum ettik ama yargısal anlamda bir adım ileri gidemedik ve yaşanan mağduriyet, acı maalesef görülmedi" dedi.

Yargı mekanizmasının ezilenlerden, mağdurlardan değil, egemenlerden yana kararlar verdiğini öne süren Ferhat Encü konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yargı mekanizması, bu katliama karar veren, onu gerçekleştirenleri kollayan bir yerde durdu. Buna karşın katillerin açığa çıkmasını, yargılanmasını isteyen, adalet mücadelesi veren ailelerin başına olmadık şeyler getirildi, dava edilenler oldu, tutuklananlar, gözaltına alınanlar, coplanıp şiddete uğrayanlar ya da para cezası alanlar oldu."

28 Aralık 2011'de neler yaşandı?

Askeri savcılığın soruşturma sonucu hazırladığı rapora göre, insansız hava aracı (İHA) ile yapılan keşif uçuşları sırasında saat 17.20 civarında Haftanin Deresi Vadisi'nde "ısı kaynakları" tespit edildi.

Bundan yaklaşık yarım saat sonra dönemin 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük tarafından görüntülerin "terörist olarak değerlendirildiği" ve bunun için topçu atışı yapmak istendiği bilgisi 2'nci Ord

Bu haberler de ilginizi çekebilir