Yeni Dönemde Suriye’de Suudi Rolü
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün Suriye’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu, Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünden ve Ahmed el-Şer’ yönetiminde yeni bir idarenin kurulmasından bu yana Suudi Arabistan’dan Suriye’ye yapılan ilk resmi ziyaretti. Ziyaret, Suudi Arabistan’ın Suriye ile yeni bir sayfa açma isteğini açıkça ortaya koyuyor.
Zaten Suudi Arabistan doğumlu olan Suriye’nin yeni lideri Ahmed el-Şer’, daha önce yaptığı açıklamalarda Suudi Arabistan’ın Suriye’nin yeniden inşasında ve ekonomik kalkınmasında büyük bir rol oynayacağını belirtmişti. Suudi Arabistan’ın destek çağrıları arasında, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması da bulunuyor.
Lübnan’daki Denge Politikası
Suudi Arabistan’ın bölgesel stratejisinin bir diğer ayağı Lübnan. Riyad, Hizbullah’ın etkisini sınırlamak için temkinli bir yaklaşım benimseyerek, Lübnan’a ekonomik ve askeri destek sağlıyor. Ancak Suudi yönetimi, Lübnan’daki siyasetçilerin değişken tavırlarının farkında olarak, doğrudan uzun vadeli taahhütlerde bulunmaktan kaçınıyor.
Suudi Arabistan, Lübnan’da daha önce Cumhurbaşkanı seçimini kolaylaştıracak adımlar atmış ve General Joseph Aoun’un seçilmesine katkıda bulunmuştu. Şimdi ise, ülkenin siyasi istikrarını sağlamak adına yeni bir hükumetin kurulmasını bekliyor.
İran ile Dengeli İlişkiler
Londra çıkışlı el-Arab gazetesine göre, Suudi Arabistan’ın bölgesel hareketleri, İran ile olan ilişkilerde bir denge gözetilerek yürütülüyor. Riyad, geçmişte İran’ın bölgedeki nüfuzunu açıkça hedef alarak girdiği çatışmacı politikalardan ders çıkararak, bu kez doğrudan bir karşıtlık yerine diyalog yolunu tercih ediyor. Özellikle Yemen’de yaşanan savaşın yarattığı sonuçlar, Suudi Arabistan’ı daha ihtiyatlı bir stratejiye yönlendirdi.
Ürdün ve Irak’a Yönelik Beklentiler
Suudi Arabistan’ın Lübnan ve Suriye’deki etkisini artırma çabalarının ardından, gözler Ürdün ve Irak’a çevrildi. Ürdün, ekonomik krizlerle mücadele ederken Suudi Arabistan’dan daha aktif bir destek bekliyor. Aynı şekilde Irak, İran’ın zayıflayan etkisini dengelemek için Suudi Arabistan ile daha yakın iş birliği arayışında olabilir. Ancak Suudi yönetiminin, İran ile devam eden diyalog sürecinin Ürdün ve Irak politikalarını nasıl şekillendireceği belirsizliğini koruyor.
Suudi Arabistan, Suriye konusunda özellikle Türkiye ve Katar ile rekabet etmek durumunda. Riyad, bu iki ülkenin Suriye’deki etkisini dengelemek ve bölgede kendi nüfuzunu artırmak için geç kalmadan adımlar atma ihtiyacı hissediyor. Aksi takdirde, Suriye’nin yeniden inşasında oyun dışında kalma riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Diplomatik Normalleşme ve Gelecek Perspektifi
Suudi Arabistan, 2012’de kopan diplomatik ilişkilerin ardından Suriye ile bağlarını 2023’te yeniden kurdu. 2024’te büyükelçiliklerin karşılıklı açılmasıyla ilişkiler normalleşme sürecine girdi. Şimdi ise Suudi Arabistan, Suriye’nin ekonomik kalkınmasına destek olmayı hedefliyor.
Sonuç olarak, Suudi Arabistan’ın bölgedeki yeni rolü, hem İran ile dengeli ilişkileri sürdürme çabası hem de bölgesel nüfuzunu artırma isteği arasında bir denge kurmayı hedefliyor. Lübnan ve Suriye’deki başarı, Ürdün ve Irak gibi diğer ülkelerde daha geniş bir etkisinin önünü açabilir. Ancak bu stratejinin başarılı olup olmayacağı, Riyad’ın bölgedeki dengeleri nasıl yöneteceğine bağlı.