Atlantic Konseyi'nin web sitesine mülakat veren Ricciardone, Türkiye'deki 1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendirdi. Eski büyükelçi, yeni kurulacak Türk hükümetinin ABD ve diğer ülkelerle ilişkilerini güçlü tutulmak zorunda olduğunu dile getirdi.
Ricciardone, "Seçim öncesi izlemiş olan acı verici, bölücü (kutuplaştırıcı) seçim kampanyasının geride kalmış olmasını ve kurulacak olan AKP hükümetinin özgür, farklı (fikir ve görüş) ulusal basının demokrasi için hayati zorunluluk olduğu fikrinde olacağını umuyorum. Türkiye basın özgürlüğünü kaybederse bu, cumhuriyete ve Türk insanına bugüne kadar PKK ile IŞİD'in verdiğinden daha büyük bir yıkım verecektir" dedi.
Ricciardone daha sonra şöyle konuştu; "Basın özgürlüğü konusuna gelince: Bunun eksikliği Türk demokrasisinin olgunlaşması adına yıllarca ciddi ve bilinen sorunu olmuştur. Medya özgürlüğü ciddi eksikliklerine rağmen, AKP önderliğinde kurulacak yeni hükümetin bu durumu daha da kötüleştirmesi için bir neden göremiyorum. Aksine; tek-parti çoğunluğu ile kurulacak hükümetin başarısızlık durumunda tüm sorumluluğu tek başına üstelenecektir. Bu konuda ya da başka meseleler de elde edeceği bir başarı da küresel ve yerel pozitif geri dönüşümü olacaktır."
Seçimler sonunda Erdoğan'ın daha da otoriterleşebileceği yolunda endişelerin arttığı yolundaki bir soruya Ricciardone, meselesinin başkanlık ya da parlamenter sistem olmadığını asıl konunun Erdoğan ile partisinin güçler dengesini koruyan yeni bir anayasaya destek verip vermeyeceği olduğunu söyledi.
Seçimin iki en büyük kaybedeni olduğunu aktaran Ricciardone, bunların birisinin PKK diğerinin ise MHP olduğunu söyledi.