Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO toplantısı geride kalırken Reuters haber ajansı, "Türkiye, yaşanan ekonomik gerileme nedeniyle dış politikada yeni bir Batı eğilimi belirliyor" başlıklı bir analiz yayımladı.
Türkiye'nin, İsveç'in NATO ittifakına katılmasını engelleyen tutumunu değiştirdiğini belirten Reuters, "Erdoğan, Türkiye'yi Batılı müttefiklerinden uzaklaştırdıktan sonra, ABD'yi memnun eden ve Rusya'yı üzen hamlelerle rotasını değiştirdi" ifadesinde bulundu.
Analizde, "Erdoğan, ekonomik gerilemeyi tersine çevirmeyi ve yabancı yatırımcıyı ülkesine çekmeyi amaçladığı görülüyor" yorumunda bulunuldu.
Reuters'ta yer alan analize göre, Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin ardından gerçekleştirdiği düzenlemelerin bir parçası da dış politika oldu. Erdoğan, yüksek enflasyona ve ekonomide kötü gidişe sebep olan alışılmadık mali politikaları tersine çevirebilmek için ekonomi konusunda da yön değiştirdi.
Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilişkisi ve yönetimdeki baskıyı artırması nedeniyle Türkiye'nin Batılı müttefikleriyle olan ilişkilerini olumsuz etkiliyordu. Ancak Erdoğan'ın İsveç'in NATO'ya katılmasına onay vermesi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından ittifakı güçlendirmeye çalışan Batılı liderler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Chatham House düşünce kuruluşu analisti Galip Dalay, Erdoğan'ın, Rusya'nın "Türkiye, anlaşma ihlali yaptı" tepkisine sebep olan "Ukraynalı komutanların ülkesine dönmesine izin vermesi" hamlesi de dahil olmak üzere attığı adımların tesadüf olmadığını belirtti.
Dalay, Erdoğan'ın bu adımları "Türk-Rus ilişkilerinin çok ileri gittiğine dair oluşan algı"yı dengelemek amacıyla attığını ifade etti.
Bu durumun "Türkiye'nin ekonomik çöküşten çıkma ve yabancı yatırımı yeniden canlandırma çabası olduğunu" belirten Dalay, Batı ile gerilen bağların ekonomiyi ve yatırım akışını zayıflattığını kaydetti. Türkiye'nin, Körfez-Arap yatırımlarını çekmeye başladığını ancak daha fazlasına ihtiyacı olduğunu söyledi.
Dalay ayrıca, "Türkiye, Türk-Rus ilişkilerinin kötü etkilenmesini istemiyor ama bunun ilişkiler üzerinde kaçınılmaz bir etkisi olacaktır. Seçimden sonra Erdoğan, daha fazla manevra alanına sahip olduğunu düşünüyor" değerlendirmesinde bulundu.