Eskişehir'de 2013 yılında Türk Dünyası Başkenti Ajansı 'Kalıcı Eserler Projesi' kapsamında restore edilen 800 yıllık tarihi Alaaddin Camii'nin iç duvarlarının bir bölümü, daha bir yıl geçmeden rutubet yüzünden dökülmeye başladı. Caminin açılışına Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da katılmıştı.

Anadolu'da az sayıdaki Anadolu Selçuklu eserleri arasında yer alan tarihi cami, 1267 yılında inşa edildi. 2. Gıyaseddin Keyhusrev'in yaptırdığı cami, inşa edildiği dönemde şehrin merkezinde bulunuyor. Caminin bulunduğu bölge Eskişehir'in Türkmen egemenliğindeki ilk yerleşim yeri. Eskişehir Odunpazarı'nda Selçuklular döneminde kalan ve en eski tarihi yapılar arasında yer alan Alaaddin Camii, 2013 yılında Türk Dünyası Başkenti Ajansı 'Kalıcı Eserler Projesi' kapsamında restore edildi. Cami yaklaşık 4 ay ibadete kapatıldı, özgün mimari nitelikleri yitirilmeden, aslına uygun olarak restore edildi. Anadolu Selçuklu döneminde 1267 yılında yapılan Alaaddin Camii, geçtiğimiz 16 Eylül 2014 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın da katıldığı bir törenle yeniden hizmete açıldı.

'CAMİNİN TARİHİ DOKUSUNU DEĞİŞTİRDİLER'

Selçuklu mimari yapısını taşıyan cami, restorasyonun ardından mimari özellikleri ile turistlerin dikkatine çeken ve daha çok ziyaret edilen bir mekan haline gelmesi amaçlandı. Ancak, temel yalıtımından kaynaklandığı belirtilen olumsuz bir durum, daha 1 yıl geçmeden cami içindeki sıvalarda dökülmelere neden oldu. Caminin sağ tarafından tabana yakın bölümlerde boya ve sıvalar döküldü, kötü bir görüntü oluştu.

'HARCANAN PARALARA YAZIK'

Caminin tarihi dokusunun bozulduğu belirten vatandaşlar, "Cami Selçuklular döneminde kalan cami. O dönemin mimari yapısını taşıyordu ama şimdi eski halinden eser yok. Cami yaklaşık 6 ay kapalı kaldıktan sonra restorasyon biteli daha bir yıl bile olmadı. Şimdi görüyorsunuz duvarları dökülmeye başladı. Buraya harcanan paralara yazık."diye tepki gösterdi.

CAMİNİN TARİHÇESİ

Anadolu'da az sayıdaki Anadolu Selçuklu eserleri arasında olan cami 1267 yılında inşa edildi. II. Gıyaseddin Keyhusrev'in yaptırdığı cami inşa edildiği dönemde şehrin merkezinde bulunmaktaydı. Caminin bulunduğu bölge Eskişehir'in Türkmen egemenliğindeki ilk yerleşim yeri. Bu dönemden önce de Eskişehir'in farklı bölgelerinde Bizans, Hitit ve eski uygarlıklar yaşadı.

Alaaddin Camii günümüzde Selçuklu mimarisi özelliğini yitirdi. Yapının tarihi boyunca yapılan restorasyonlarda asıl biçime sadık kalınmadı. Bu gün yapı Osmanlı mimarisi izlerini taşımakta. Revak ve kubbe biçimi, minare ve iç dizaynı tamamen Osmanlı imzası taşımakta.

Cami, Alaaddin Park içinde yer almakta. Restore edilen Odunpazarı Evleri'nin bulunduğu bölgenin hemen karşısında cami yer almakta. Bu yapıda iki minare ve biri büyük olmak üzere 24 kubbe bulunmakta. Minareler iki şerefeli klasik Osmanlı üslubunda. Kubbelerin en büyük olanı Hz. Muhemmed'i, diğer kubbeler de diğer peygamberleri temsil etmekte. Kubbelerin iç bölümlerinde hat ve süsleme sanatı kullanılmış, çeşitli dini şahsiyetlerin isimleri yazılmıştır. Yapının Osmanlı dönemindeki inşasına imza atan mimarın ismi bilinmemekte.

Cami bir dönem ibadete kapatıldı. 1944 ve 1951 yılları arasında burada Eskişehir'in arkeolojik değerleri sergilendi, Arkeoloji Müzesi'nin faaliyete geçmesiyle cami yeniden ibadete açıldı. Bu dönemde yaklaşık 4 bin eserin camide muhafaza edildiği bilinmekte. CİHAN