İran bayrağına sarılı beyaz çiçeklerle bezenmiş tabutları taşıyan araç kalabalığın arasından geçerken pekçok kişi Reisi başta olmak üzere kazada hayatını kaybedenlerin portrelerini taşıdı.
Devlet televizyonunun yayınladığı yas görüntülerinde kalabalığın diğer resmi cenaze törenlerindekilerden daha küçük olduğu ise uzmanların gözünden kaçmadı.
Reisi için 5 günlük yas ilan edilen ülkede, 2020'de ABD tarafından Irak'taki bir füze saldırısında öldürülen Devrim Muhafızları'nın üst düzey komutanı Kasım Süleymani'nin cenazesinde Reisi'ninkinden çok daha büyük bir kalabalığın toplandığı belirtildi.
Derinleşen kriz
Cumhurbaşkanı'nın ölümü, ekonomik zorluklar yaşayan ülkede sosyal ve siyasi baskının gittikçe daha fazla arttığı ve dini liderlik ile toplum arasında krizin derinleştiği bir döneme denk geldi.
Mart ayındaki parlamento seçimlerine katılım yüzde 41 gibi çok düşük seviyede gerçekleşirken 28 Haziran'da yapılması planlanan erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de sandığa 'küskünlüğün' devam etmesi bekleniyor.
Bu küskünlüğe başlıca neden olarak 2022'de gözaltındayken hayatını kaybeden Mahsa Amini protestolarının çok sert şekilde bastırılıp kitlesel gözaltılar ve hatta idamlara kadar giden devlet baskısı gösteriliyor.
Gittikçe kötüleşen yaşam standartları ve yayılan yolsuzluklara karşı halkın öfkesi de birçok İranlının oy vermemesinde önemli bir faktör.
Bazı analistler, milyonlarca kişinin İran'ı yöneten din insanlarının Amerikan yaptırımları, kötü yönetim ve yolsuzluğun bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ekonomik krizi çözebileceğine dair umutlarını kaybettiğini söylüyor.