KADİR GÜRCAN
Dakika bir gol bir demek için çok geç. Yıl sonunu beraberlik ile kapatmayı beklerken, Merkez Bankası Başkanı'nın fakirlik edebiyatına sığınması, 2023'i az zarar ile kapatmaya niyetli hükümete son dakika gölü oldu. Mayıs seçimlerinden sonra ekonominin joker sloganı “Rasyonelliğe dönmemiz şart!” idi. Rayından çıkan ekonomiyi realist bir rasyonalisme çekmek mümkün değil ama MB Başkanı şahsi kazanımları konusunda akılcı ve profesyonel kalmakta ısrarlı. Olmadık bir zamanda işine son verildiğinde geriye kira borcu bile kalmayacak.
Meğer herkes birinin hatırlatmasını bekliyormuş. Öyle her önüne gelenin hatırlatmasını gururlarına yediremedikleri için ille de iktidar partisine mensup modası geçmiş tiplerden duyacaklar. Ekonomi bakanı “Rasyonelliğe dönmemiz şart!” deyince, şapkadan tavşan çıkarma numarasından bıkan yandaş yazarların gözleri parladı. Yahu bu hikaye, insanlık tarihi kadar eski. Türkçeye tercümesi “Aklımızı başımıza alalım!”
Seçim sonrası duygusallığına yaşını başını almış yazar-çizer takımı da dahil olmuş “Ha gayret, hele bir omuz verelim!” diye Cuma sonrası sadaka bile toplamışlardı. Sloganı rasyonellik ve akla kilitleyip sonra böyle merhamet dilenmeyi o günler için sıradan hissi taşkınlık saymıştık. Aslında yatırımlarını Saray'a yapan ve Alzheimer belirtileri gösterenler tipleri hiç ciddiye almıyoruz ya! Bununla birlikte yedi ay sonunda “Rasyonalisme döndük mü?” merakımızı daha fazla geciktirmeyelim. Geçen sürede konu hakkında işkillenen sadece biz değilmişiz. Başkan Hanım ile bu konudaki fikri paralelliğimizden memnun olmadık desek yalan olur!
Saray ve iktidarın şimdiye kadar teklif ettiği ekonomik modeller akli zeminde birer birer kötü çakıldı. Dış ticareti kendi paramız ile yapalım diyen akıl özürlüler hala iktidarda. Yerli ve milli otomobile binmeyi kim istemez ama onunla birlikte bir de benzin istasyonuna ortak olmak lazım. Bütün yerli mallar gibi astarı yüzünden pahalı ölü bir yatırım.
Hataların bazıları ekonomiden sorumlu bakanların, Büyük Damat da buna dahil, bazıları da şimdi isimlerini ve simalarını unuttuğumuz MB başkanlarının vebali olarak kayıt edildi. Bir önceki hükümet döneminde maliyeden sorumlu olup gözlerinden ümit(!) parıldayan sayın bakana en son “Sen ortalıkta fazla görünme!” uyarısı yapılalı beri sesi, soluğu duyulmuyor. Tabii ki giderken beraberlerinde hem ekonomiye hem de iktidara olan güveni de alıp götürdüler. Şimdiki ekonomi bakanının zar-zor ikna olduğu görevinde şu ana kadar yapabildiği en iyi şey komşu komşu dolaşıp borç dilenmek. Herhalde bu da bir ekonomik model.
Merkez Bankası için vitrin biblosu olarak getirilen hanımefendi misafir oyuncu iğretiliğinden kurtulamadı. Kendisi de öyle olduğunu “Ev bulamadık, ailecek beraber oturuyoruz! Tek tencere kaynatıyoruz!” itirafı ile paylaştı. Aslında çok sıradan ve masumane bu paylaşım, bir ülkenin merkez bankası başkanına ait ise sebep ne olursa olsun, uyardığı bütün imaların dikkate alınması gerekiyor.
MB Başkanı maaşlarının kaç haneli rakamlardan oluştuğu konusu herkes gibi bizim de meçhulümüz. Ancak Başkan Hanım'ın ev kirasını ödeyemeyecek bir mağduriyet ile karşı karşıya kaldığını düşünmüyoruz. Dahil olduğu ekonomik takımda yedi aydır işleyişi ve rakamları yakından gören biri olarak sezon sonuna kadar ligde kalma ümidini kaybettiği her halinden belli değil mi? Senenin bitmesine iki hafta kala iktidarın kimyasını bozan işte bu. Kadıncağız niye ev kiralayıp masrafa girsin ki?
Türkiye'nin ekonomik gidişatı konusunda MB Başkanı dışında herkes hala romantik, hala hissi ve tabloyu inkar konusunda gayr-ı akli izahlarda kaybolmuş durumda. MB Başkanı, Türkiye ekonomisinin aynen futbol ligleri gibi yabancı mezarlığı olduğunun farkında. Almanya'da dünya çapında futbolcu iken, Saray ile tanıştıktan sonra sezonun ilk çeyreğinde sahaya çakılan futbolcuyu şimdi kimse hatırlamıyor.
Önümüzdeki aylarda MB Başkanı Hanımefendi'nin valizlerini hazırladığı haberlerini duyarsanız şaşırmayın. Sene başından beri herkesin ağzındaki “Rasyonalizme dönme!” ezberi çoktan bozuldu. Saray haklı olduğunu herkese göstermek için bir yabancı oyuncuyu daha harcamaktan çekinmez. Parası ile değil mi? Biri gider öbürü gelir!
Ekonomiden sorumlu bakan “Rasyonalisme dönmek şart!” uyarısı yaparken iktidarda olanların yaşlılık ve bunamaya bağlı akli git-gellerini hesap etmiş olmalı.
Bu arada, Başkan Hanım'ın Bodrum'da evi olduğuna dair söylentiler eğer doğruysa, bu da gayet akıllıca bir yatırım. Zira Bodrum, emekliliğin tadını çıkarmayı düşünen yabancılar için yatırım yapılabilecek tatil beldeleri arasında oldukça popüler.