Ramazan'da bunu ihmal etmeyin!
Park Sima Genel Müdürü Gülşen Altın, ramazanda doğru beslenmeyi ve altın besinlerin hangileri olduğunu sıraladı.
Park Sima Genel Müdürü Gülşen Altın, ramazanda doğru beslenmeyi ve altın besinlerin hangileri olduğunu sıraladı. İmsak ile iftar arasında 16 saati aşkın süreyle aç ve susuz kalınacak olması ve artan hava sıcaklıklarını değerlendiren Altın, "Öncelikle oruç tutan herkesin, sağlığı açısından mutlaka sahura kalkması gerekiyor. Uykum bozulmasını ya da kilo alırım diye düşünenleri uyarmak istiyoruz. Sahur yapmadan oruç tutmak yorgunluk, baş ağrısı, dikkat azalması, stres, metabolik hızda azalma, hipoglisemi problemlerini arttırmaktadır. Ramazan ayı ile beraber üç ana öğün ve üç ara öğünden oluşan beslenme düzen, iki veya tek öğüne iniyor. Azaltılan bu öğünler de çok çeşitli yiyecekleri, kısa zaman dilimi içerisinde, aşırı miktarda ve aceleyle tüketilmesine neden oluyor. Oysa oruç tutarken de vücudumuzun günlük alması gereken vitamin, mineral, karbonhidrat, yağ ve protein oranları ramazan ayında da aynı miktarda olmalıdır. Aç kalma süresi 16 saatken sahura kalkılmayan zamanlarda daha da artmaktadır. Kişinin açlık süresi arttığı için kan şekeri daha erken saatlerde düşer ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olur." dedi.
Gün içinde kan şekerinin düşmesini ve uzun süreli açlık sonrası iftarda aşırı yemeyi engellemek için sahurda yavaş sindirilen ve protein içeriği yüksek gıdaların tüketilmesini tavsiye eden Gülşen Altın, protein içeriği yüksek gıdaların mideyi geç terkettiklerini, bu yüzden daha geç acıkıldığını, bunun için de sahurda peynir, yumurta, süt ve yoğurdun ana besinler olması gerektiğini söyledi. Karbonhidrat kaynağı olarak ise esmer ekmek, tam tahıllı ekmek ve çavdar ekmeği tavsiye eden Altın, bulgur ve esmer pirinç pilavının öncelikli tercihler arasında yer alması gerektiğini belirtti.
Bütün gün aç kaldıktan sonra iftar yemeğinde rahatsızlanmamak için yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yemeyi öneren Altın, "Önce yavaş yavaş çorbasını içen kişi, 5-7 dakika ara vermeli. Diğer yemeği yavaş yavaş tüketmeli. İftar ve sahur sofralarının 30-40 dakikadan az olmaması gerekiyor. İftar ile sahur arası, 2-3 litre su içilmelidir. Mevsim normallerinin üzerine çıkan hava sıcaklıkları nedeniyle oruç tutan kişiler aşırı terleme yaşamaktadır. Öte yandan uzun süreli aç kalan kişilerin vücutlarında mineral dengesi de bozulabilmektedir. Oruç tutan kişilerde halsizlik veya tansiyonun yükselmesi gibi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Ramazan pidesi lezzetli ama kişilerin onun yerine tam çavdar ekmeğini tercih etmesini öneriyoruz. Kişiler gazlı içeceklere yönelmek yerine, kendi meyve sularını kendileri sıkabilir. Hurma, besin değeri ve lif oranı yüksek bir besindir. Günde en çok iki tane veriyoruz." diye konuştu.
Oruç açımında bir bardak su içine bir tatlı kaşığı bal koyulmasını tavsiye eden Altın, balın besin değerinin çok yüksek olması ve önemli bir kalsiyum kaynağı olmasının hem mideyi rahatlattığını hem de uzun süre aç kalan kişinin kan şekerinin daha kolay düzenlemesine katkı sağladığını söyledi. Bunun yanında yumurtanın, besinler içinde en kaliteli içeriğiyle en kolay ulaşılan ürünlerden birisi olduğuna dikkat çeken Altın, "Haşlanmış olarak tüketilmesini önerdiğimiz yumurta, insan vücudunda sentezlenemeyen ve dışarıdan alınması zor olan aminoasitleri, ayrıca A, D, E ve B grubu vitaminleri bünyesinde bulundurmaktadır. Bamya tohumu, önemli bir beslenme elemanıdır. Akdeniz ve Toroslar'da da cin fasulyası adıyla bilinen maş fasulyası, özellikle şeker hastalarına önerdiğimiz bir besindir. Kan şekerini düşürücü bir etkiye sahiptir. Yoğun B vitamini içerir. Bol miktarda lif bulunduğu için bağırsak düzenleyici etkisi de vardır. Ramazanda yaşanan kabızlığı gidermek için bir tatlı kaşığı bamya tohumu yeterli olacaktır. Ceviz, yağlı tohum olduğu için tok tutma özelliği vardır. Yine cevizin içerdiği omega 3 ile zihinsel gelişim sağlanırken E vitaminiyle hücreler yenilenir. Çorba içmek isteyenler için demir ve protein açısından zengin olan koyu bir mercimek çorbasını tercih etmek gerekir. Tuzsuz peynir, haşlanmış yumurta, süt, sebze yemeği, kan şekerini düzenlemek için içine bir yemek kaşığı kepek koyulmuş ev böreği, tercih edeceğimiz yiyecekler arasında bulunuyor. Mevsim sebzesi olan semizotu ise omega 3, demir ve C vitamini içeriyor. Aynı zamanda lifli bir besin olan semizotu, vücuttaki toksinleri atan, detoks etkisi yüksek bir bitkidir. Zayıflama ve sağlıklı beslenme menüsünde ilk sırada yer alır. Bitkisel proetin olan maş fasulyası, nohut, mercimek ve kuru börülce doygunluk hissi sağlar. Lif bakımından zengin ve şeker içeriği düşük besin gruplarıdır. Beslenmede buna yer verildiğinde sindirim sisteminizin çalışmasını sağlarken kandaki şeker seviyelerinin dengede kalmasına da yardımcı olur. Yeşil salata içine maş fasulyası, nohut, mercimek ve kuru börülce karıştırılarak tüketilmesi, sağlıklı ve doyurucu bir beslenme şeklidir." diye konuştu.
(CİHAN)