Ramazan bizim için ne ifade etmeli?

Ramazan günleri, sene içinde geçen mevsimlerin, ayların özünü ve ruhunu, en tatlı şiveyle bize takdim eder. Ramazan geceleri ise her lahza ruhları ayrı bir tatlılıkla sarar.

Şefkat ve muhabbetle gönülleri okşar. Ne mutlu o kimselere ki, Ramazan ayını bir ganimet bilir. Gecesi ve gündüzü ile bir yılın hasadını kaldıracak harman yerine çevirir. Zira Efendimiz'in müjdelediği gibi, hakkıyla değerlendirilen Ramazanlar bir yıl içinde işlenmiş günahlara kefaret olmaktadır. Ramazan'ın hakkını vermek isteyenler kendilerine şu soruları sormalı: İftarlar, birkaç dakika sonra kavuşacakmış gibi bekleşen iki âşığın ümit ve sevgiyle çarpan kalbini andırıyor mu? Ruhun sonsuzluk isteği ile arasında bir perde varmış da, o perde oruçlarla yavaş yavaş kalkıyormuş gibi bir his yaşanabiliyor mu? Namaz vakitleri ötelere açık birer menfez gibi algılanabiliyor mu ve o menfezden öbür âlemler seyredilebiliyor mu? Teravihlerle gönül coşku üstüne coşku yaşayabiliyor mu? Diğer aylardan farklı olarak, sanki melekleşiyormuş gibi içimizi bir uhrevîlik sarmaya başlıyor mu? Yoksa tüm bu fırsatlar gaflet ve dalgınlık içinde eriyip gidiyor ve biz bahtsız bir insan olarak mı Ramazan'ı yolcu ediyoruz?
RAMAZAN İMSAKİYESİ
Ramazan başlangıcından itibaren imsak ve iftar vakitlerini buradan takip edebilirsiniz.

3:45

20:26

HADİS-İ ŞERİF
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:


“Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. Öyleyse kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutunuz. ”

Buhârî, Enbiyâ 1, Nikâh 80; Müslim, Radâ’ 60. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ` 11, Tefsîru sûre (9) 2; İbni Mâce, Nikâh 3