Oruç, onu ünlü yaptı
Danimarka'da arkadaşıyla girdiği iddia üzerine oruç tutmaya başlayan John Hoy, ülkede en çok konuşulan isim oldu.
Danimarka'da işyerindeki Müslüman arkadaşıyla girdiği iddianın ardından Ramazan'ın ilk gününden itibaren oruç tutmaya başlayan John Høy, bir anda ülkenin en çok konuşulan ismi oldu. Sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta açtığı Ramazan'ın 30 günü (30 days of Ramadan) isimli sayfa ile ilk günden itibaren edindiği deneyimleri Danimarkalılarla paylaşan Høy'u kısa sürede binlerce kişi takip etmeye başladı. John Høy, Zaman'a verdiği özel mülakatta, oruç tutmaya başladıktan sonra İslam'a ve Müslümanlara bakışının değiştiğini söyledi.
Oruç sayesinde İslam'ın farklı bir yüzünü gördüğünü ifade eden Høy, ''Şimdiye kadar İslam ve Müslümanlarla ilgili medyadan edindiğim imaj o kadar kötüydü ki bu, benim Müslümanlara dair her şeye karşı duyarsız olmama neden oluyordu. Açıkçası Müslümanlardan korkuyordum. Oruç tutmaya başladıktan sonra İslam'a dair birçok şeyi çok daha rahat anlamaya başladım ve artık korkmuyorum. Müslümanlarla ilgili yaşanan birçok sorun İslam'a ve Kur'an'a dair duyarsızlıktan kaynaklanıyor. Bilgisizlik, beraberinde korkuyu getiriyor." dedi.
Oruca başladığından beri her gün düzenli olarak sahura kalkan, içki içmeyen, gündüzleri camileri ziyaret edip imamlardan İslam ile ilgili bilgiler alan John Høy, bir gün teravihe bile gittiğini söyledi. Orucun kendisini en çok zorlayan yönünün susuzluk olduğunu belirten John Høy, ilk başlarda çok zorlandığını ancak günler geçtikçe bu duruma alıştığını aktarıyor. Dünyanın en uzun oruç tutulan bölgelerinin başında gelen İskandinavya'da oruç tutmanın kendisi için ayrıca eğitici olduğunu söyleyen John Høy, oruç tutmaya başladığından beri, boş konuşmadığını, küfretmediğini ve insanlarla gereksiz tartışmalara girmediğini belirtti.
Özel bir şirkette bilişim sorumlusu olarak çalışan 49 yaşındaki John Høy, oruç sayesinde fakir ve ihtiyaç sahibi insanları daha iyi anladığını söyledi.
''Keşke Ramazan 3 ay olsa''
Ramazan başladığından beri hayatının en ilginç deneyimlerinden birini yaşadığını belirten Høy, iftar için sürekli Müslümanlardan davetler aldığını ve bu vesile ile Müslümanların ne kadar misafirperver olduğunu öğrendiğini vurguladı. Ramazan'ın ilk gününden beri dışarıda olduğunu dile getiren Høy, "Bu durum çok hoşuma gidiyor. Farklı insanlarla birlikte iftar yapmak, onların hayatına, inançlarına dair yeni bir şeyler öğrenmek harika. Ramazan sadece 30 gün olduğu için davetlerin büyük bir kısmını geri çevirmek zorunda kaldım. Bu yüzden bazen keşke Ramazan 3 ay sürse diye içimden geçiriyorum." dedi.
Oruca başladığında kendisiyle dalga geçen yakınlarının şimdilerde teşekkür ettiğini söyleyen Høy, ''İlk günlerde yakın çevremden benimle dalga geçenler oldu. Aptal mısın sen, neden bütün bir günü aç-susuz geçiriyorsun dediler. Ancak gün geçtikçe bana ve yaptığım şeye saygı duymaya ve desteklemeye başladılar. Ayrıca İslam ve Ramazan hakkında öğrendiğim şeyleri onlarla paylaşıyorum. Bu, onlar için de ilginç bir deneyim oluyor. Bugün yeğenlerimden birinin doğum günü vardı. Orada büyük babalarımızdan biri, yaptığı konuşmada benim sayemde İslam, Kur'an ve Ramazan ile ilgili birçok şey öğrendiğini söyledi ve bana teşekkür etti. Bu, benim için çok önemli bir şey." şeklinde konuştu.
Facebook'ta kurduğu sayfanın binlerce kişi tarafından takip edilmesinin ise kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen John Høy, "Yaşadığım tecrübeleri birinci ağızdan insanlara anlatıyorum. Umarım anlattıklarım, Ramazan, İslam ve Müslümanlarla ilgili önyargıların kırılmasına vesile olur." dedi.