Hizmet Hareketi hakkında sağlam hiç bir aklın buna itiraz edemeyeceğini belirten Prof.Dr. Zaman Stanizai, 'Hizmet Hareketi, insanlığa hizmet etmek gibi gerçekten önemli bir iş yürütüyor. Peygamber Efendimiz: “Sizin en hayırlınız, insanlara faydalı işler yapandır” buyurmuştur. Faydalı işler, konuşmak değil, hizmet etmektir. Hizmet Hareketi’nin de, ‘insanlığa hizmetin’, yalnızca beraber anıldığı isim ile değil, aynı zamanda ortaya koymuş olduğu icraatlarla birlikte, canlı bir örneği olduğunu düşünüyorum.' ifadelerini kullandı.
Ayrıca Prof.Dr. Zaman Stanizai'in belirtmek istediği diğer hususlar:
İslam dünyasının, İslam dininin de ötesinde, İslamî geleneğin temelindeki değerleri ortaya çıkaran bir harekete çoktandır ihtiyacı vardı. Çoğu hareketin temelinde yatan problem, dindarlıklarının yalnızca dış görünüşte kalmasıdır. Hizmet Hareketi’nin yaptığı şey ise, önemsiz şeyler üzerine konuşmaktansa, gerçekten önemli olan şeyler üzerine aksiyona geçmek olmuştur.
‘Konuşmak kolaydır’ derler ya. Müslümanlar olarak yapmamız gereken şeyleri çok rahat dillendirebiliyoruz fakat iş aksiyona geçmeye gelince, birçoğumuz elimizi taşın altına koymaktan geri durabiliyoruz. Bu bir nevi ikiyüzlülüktür; bu, bir kişinin karakterinin parçası olabildiği gibi, aynı zamanda bir grubun özelliğine de dönüşebilir. Buradaki gruptan kastım, İslamî kimliktir.
Hizmet Hareketi, insanlığa hizmet etmek gibi gerçekten önemli bir iş yürütüyor. Peygamber Efendimiz: “Sizin en hayırlınız, insanlara faydalı işler yapandır” buyurmuştur. Faydalı işler, konuşmak değil, hizmet etmektir.
Hizmet Hareketi’nin de, ‘insanlığa hizmetin’, yalnızca beraber anıldığı isim ile değil, aynı zamanda ortaya koymuş olduğu icraatlarla birlikte, canlı bir örneği olduğunu düşünüyorum.
Onlardaki en yüksek faziletin de, yapılan işlerin yalnızca belli bir dinî toplumla sınırlı bırakılmaması olduğu kanaatindeyim. Tüm dünyayı içlerine alıyorlar. O zaman odak noktamız, hizmet alanımız bütün insanları içine almak olmalıdır.
Hizmet Hareketi tam da bu noktada, diğer birçok hareketin de örnek alması gereken bir model, bir öncü olarak ön saflarda yerini alıyor. Şu kargaşa dolu dünyamızda ve yaşantımızda bir farklılık oluşturabilmenin tek yolunun bu olduğunu düşünüyorum. Peygamber Efendimiz’in, çoğu insanın unutmuş olduğu bir sünneti vardı. 21.yy terimlerine göre ifade edeceksek olursak, o sünnetin adı dinler-arası diyalog idi. Peygamberimiz, Medine şehrinde lider olarak bulunduğu yaklaşık 10 yıl içerisinde, 13’ü aşkın farklı liderle iletişime geçmeyi başarmıştı.
Bu, ondan önce görülmemiş bir hadiseydi. O zamanki iletişim zorluklarına rağmen, o şartlarda, bir lider olarak dinler-arası görüşmeler yapmıştı. Orada bulunanlar fikir alış-verişinde bulunuyor, birbirlerinden bir şeyler öğreniyor ve İslamiyet’i daha iyi anlamaya gayret ediyordu.
Günümüzdeki Doğu-Batı, Kuzey-Güney çatışmalarından çıkan bütün problemler, bir iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Müslümanların, kendilerinden farklı düşünen insanlarla da diyaloğa geçmekle yükümlü olduklarını düşünüyorum. Yapılacak yatırımın da eğitim alanında olması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü bu, yapılacak en güvenli bir yatırım olmanın yanında, Müslüman toplumu olarak içine düştüğümüz bu kasvet ve karanlık çağından kurtulabilmemizin tek yoludur. Dolayısıyla, iyi birer Müslüman olabilmemiz için kesinlikle ve kesinlikle eğitimden geçmemiz gerekiyor ve bu eğitimin de halka açık olması gerekiyor. Hiç bir kısıtlama olmadan, tüm dünyaya hitap etmesi gerekiyor. Dolayısıyla, Hizmet Hareketi ya da Gülen Hareketi toplumu eğitim yoluyla kalkındırmayı amaçlıyorsa sağlam hiç bir aklın buna bir itirazı olabileceğini düşünmüyorum.