Çok sayıda etnik unsurun ve kültürün bir arada yaşadığı 180 milyon nüfuslu Pakistan, nüfus bakımından Müslüman ülkeler arasında Endonezya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
Ramazan'ın gelmesiyle oluşan mistik hava bütün ülkede kendini gösteriyor. Oruç ayının başladığı ilk gün resmi tatil ilan ediliyor, büyük alışveriş ve eğlence merkezleri, pazarlar, lokantalar, spor kompleksleri bir ay süreyle faaliyetlerini azaltıyor veya durduruyor. Cami, mescit, kutsal mekanlar ve ülkenin geneline yayılmış sufilerin türbelerinde büyük yoğunluk yaşanıyor.
Kamu kurumları ve özel sektörde Ramazan mesaisine geçiliyor, saat üçten sonra çalışmalara son verilirken Ramazan ayının son on günü ülke genelinde fiili tatil uygulanıyor. Devlet binaları ve büyük camiler Ramazan'ın son günlerinde süsleniyor ve ışıklandırılıyor.
Pakistan'da oruç çok çeşitli ağır yemeklerle değil, ''iftariyelik'' denilen gül suyu, meyve, yeşil çay ve bir çeşit börek olan samosa ile açılıyor, iftardan sonra kısa bir süre dinleniliyor ve ev halkı cemaatle akşam namazı için bir araya geliyor.
-YOL BOYUNCA UZANAN İFTAR SOFRALARI-
Pakistan'da Ramazan ile birlikte yardımlaşma ve dayanışma zirveye çıkıyor. Varlıklı işadamları ve hayır kuruluşları yol aralarına, kaldırımlara, cami avlularına açtıkları sofralarla binlerce kişiye iftar yemeği veriyor. Bazı kentlerin meydanlarına kurulan dev kazanlarda yoksullara "biryani" denilen etli sebzeli pilav ve ekmek dağıtılıyor.
Ülkede Ramazan, aynı zamanda gelenek ve adetlerin yeniden canlandığı bir ay. Bu ayda akrabalar arasında ziyaretler yoğunlaşırken iftar ve sahur yemeği komşulara da ikram ediliyor.
Pakistan'da birbirine yakın çok sayıda cami ve mescit bulunurken, mezhep farklılıkları nedeniyle her camide faklı saatlerde ezan sesi yükseliyor, bazı camilerde saatlerce süren naat ve ilahiler hoparlörlerle dışarıya veriliyor.
-SAHURA KADAR SÜREN TERAVİH NAMAZI-
Pakistan'da istisnasız bütün cami ve mescitlerde teravih namazı hatimle kılınıyor. Camilerin genelinde Ramazan'ın 15. gününe kadar Kur'an-ı Kerim bir kez hatmediliyor, Ramazan'ın 27. gecesi olan Kadir gecesine kadar bir kez daha hatmediliyor. Kadir gecesinden sonraki üç ya da dört günde bir hatim daha yapılıyor. 20 rekat kılınan teravih namazlarında Kur'an'ın her gün üçte ya da dörtte birinin okunması nedeniyle bu günlerde kılınan teravih namazları sahur vaktine kadar uzuyor. Bazı camilerde ayetler konularına göre ayrılarak teravih kılınırken, bir rekat namazın bir saat kadar sürdüğü oluyor. Bazı camilerde ise Ramazan'ın son gecesinde Kur'an'ın tamamı okunduğu için teravih sabah namazına kadar sürüyor.
İmamlar ve müezzinler Kur'an'ı ezbere okuyabilen hafızlardan seçiliyor. Her camide yetişmesi gereken onlarca yeni hafız adayı için Ramazan ayı bir fırsat olarak değerlendiriliyor. İmamlar, teravih namazının bir kısmını kıldırdıktan sonra imamlığı öğrencisine bırakıyor, böylelikle yeni hafızların cemaatin önünde ilk sınavını vermesi sağlanıyor.
Ramazan ayının son 10 gününde camilerde yoğunluk dikkati çekiyor ve mabetlerin iç kısımlarında perdelerle ayrılmış bölümler göze çarpıyor. Bu bölmelerde, itikaf ibadeti için, Ramazan'ın son günlerini geceli gündüzlü camide geçirmeye niyetlenmiş kadın ve erkekler bulunuyor.
-''KUTSAL EMANETLERE'' SAHİP İKİNCİ ÜLKE-
Pakistan, Türkiye gibi ''kutsal emanet'' olarak adlandırılan Hz. Muhammed ve ailesine ait olduğu kabul edilen eşyaya ev sahipliği yapıyor.
Ülkenin tarihi kenti Lahor'da Babürlülerden kalma Padişah Mescidi'nde sergilenen İslam Peygamberi ve ailesine ait bu eşya, Ramazan ile birlikte çok sayıda yerli ve yabancı tarafından ziyaret ediliyor.
Ramazan boyunca ülke geneline dağılmış diğer kutsal mekanlar da ziyaretçilerle dolup taşıyor. Bu yerlerin başında Multan şehrinde bulunan Sufi evliyalarından Zekeriyya Bahauddin ile Lahor'da Ebul Hasan Ali Hacveri ve Karaçi'deki Abdullah Şah Gazi türbeleri günde binlerce Müslüman tarafından ziyaret ediliyor.