Tamamen Allah’ın lütfu olan bu hususla beşer, içinde bulunduğu asrın seylaplarına kapılıp gitmekten kurtulmuş ve sırat-ı müstakim üzere yaşama ufkuna ulaşmıştır. Zaman zaman peygamberlerle yapılan bu lütuf kuşağına, çoğu zaman da birincilerin atmosferinde yetişip ışıklarını onlardan alarak yansıtan örnek simalar katılmışlardır.
İnsan vardır, üç gün sonra unutulup gider; insan vardır, senelerce zihinlerde yer eder; yine insan vardır, asırların dev hâdiseleri bile onları unutturamaz ve onlar, her devir ve dönemde kitlelere rehber, toplumlara önder, aranan şahsiyetler ve yolundan gidilen kudvelerdir. Her geçen gün onlar, daha belirgin bir şekilde insanlığın ufkunda parlamakta, söz ve davranışlarıyla geleceğe ışık tutmaktadır. İlkler ordusunun öncülerinden dört büyük insan, dün olduğu gibi bugün için de önemini yitirmemek bir tarafa, her gün ayrı bir değer kazanan numûne şahsiyetlerdir. Elbetteki Sahabe’nin hepsi önemlidir; ancak dört halîfenin önemi bir başkadır. Onun içindir ki Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), bunların herbiri için iltifat-âmiz ifadelerle kıymetlerini ümmete bildirmiş ve bu farka dikkat çekmiştir.
Işık yayınlarından çıkan, Ahmet Kurucan’ın, ilk kaynaklara ulaşarak yeniden derleyip, olayları günümüz metodolojisiyle değerlendirdiği bu eser, büyük bir boşluğu dolduracak zenginlikte. Ufkumuzda ümit mevcelenmeleri meydana getiren bir mevkûteyle ilk kıvılcımları beliren, ancak sonrasında çekilen zihnî sancılarla kemâle ulaşıp mayasının tuttuğu görülen çalışmanın, günümüz insanına kazandıracağı çok şey olsa gerek. Muhtevası itibarıyla eserin, Rasûlullah’ın (sallallâhu aleyhi ve sellem) dizinin dibinde yetişmiş, vahye şahit olmuş, aynı hâdiseleri beraber yaşayarak çözüm noktalarındaki espriyi kavramış ve geriye, bütünüyle örnek alınması gereken bir hayat bırakmış dört önemli simanın şahsında, İslâm’ın inceliklerini, derûnundaki güzellikleri kavramaya yeni yeni menfezler açması oldukça önemli.
IŞIK YAYINLARI