İnsanın nefsi yemek, içmek hususunda keyfi hareket ettikçe, şahsın maddi hayatına tıbben zarar verir. Öyle de helal-haram demeyip rast gelen herşeye saldırmakla adeta manevi hayatını da zehirler.Artık kalbe ve ruha itaat etmek o nefse güç gelir. Nefis dizginleri eline geçirir."Bundan sonra insan ona binemez, o insana biner."
Ramazan-ı Şerif'te ise oruç vasıtasıyla bir nevi perhize, riyazete alışır ve emir dinlemeyi öğrenir. Midesine hazımdan evvel üstüste yemek yiyerek pekçok hastalıkları davet etmez. Ve oruç emri vasıtasıyla helali bile terkettiği için, haramlardan sakınma hususunda akıl ve şeriattan
gelen emri dinlemeğe kabiliyet peyda eder. Manevi hayatı bozmamaya çalışır.