Affet bizi Allah'ım !...
Günaha bulanmadığımız, dünyanın geçici zevklerine kanmadığımız, sanki 1000 yıl yaşayacakmışız hissine aldanmadığımız gün yok.
Arayışlarımız suni. Her şeyimiz var; ama içimiz yangın yeri..
Hiç mutlu değiliz.
Yırtınırcasına peşinden koştuğumuz, varınca, alınca dünyalar bizim olacak sandığımız şeylerin ömrü kısacık..
Bir beyaz sayfa açabilirdik oysaki..
Sonsuz saadet kaynağı kapında bir bende olabilirdik, sana hakkıyla kul olmakla ruhumuzu ebedi özgürlüğe kanatlandırabilirdik. Yapmadık yapamadık..
Her namaz vaktinde, her mübarek gecede, bizi bağışlamak, merhametinin kanatları altına almak için sebep kolluyorsun oysaki..
Hediye ettiğin her yeni nefes, kendimize gelmemiz için sunduğun yeni bir fırsat aslında..
İşte böyle bir fırsat ayı değil mi Ramazan.. Gaflet uykusundan uyanmamızı beklediğin, “Merhametim azabımın önündedir” diyerek bizleri günahlarımızdan tövbeye beklediğin ay.
Ama bilemiyoruz Allahım.. Sen’den hakkıyla korkmuyor muyuz yoksa!
Sorsalar “En çok sevdiğin kim?” Şüphesiz herkes “Allah” diyor. Sorsalar en çok kimden korkuyorsunuz yine Sen’in ulu adını veriyoruz.
Peki ne bu pervazsızlık?
Sen'i çok sevdiğimiz için mi bahanelerimiz çok! En basit bir mide rahatsızlığı, insanları oruç tutmaktan alıkoyabiliyor.
İş yoğunluğu namaz kılmaktan, mala düşkünlük zekat vermekten, kendimize duyduğumuz aşırı güven dua etmekten…
Peki Sen’den çok korktuğumuz için mi hak yiyoruz, kalp kırıyoruz? İmanın kemale ermesi Sevgili Habibin Peygamber Efendimiz’i sevmek ve örnek almakla mümkünken, ne kadar da sağırız o ilahi davetçiye..
Zina, ahlaksızlık, küfür, gıybet, isyan; hepsi “Elhamdülillah Müslümanım” diyenlerin hayatında..
Oysaki sana yakışan Sıddık olmaktı.. Sana yakışan iffetli, takva sahibi ve senden hakkıyla korkabilen kul olabilmekti..
Sıkıntılar karşısında isyana düşmek değil, “Allah her zorluğun arkasından bir kolaylık yaratır” ayetini hatırlamaktı.
Gaddarlıklarımızı, insafsızlıklarımızı “Her nefis ölümü tadacaktır” ikazınla frenleyebilmekti.
Yapamıyoruz Allah'ım!
Ve bıktık!
Sana itaat etmeyip, huzuru bulamayan nefislerimizden bıktık.
Tut elimizden; tut ki zayıfız.. Tut ki sensiz sersefiliz. Tut ki azabın çetin, tut ki sonumuz hüsran..
Tut ki; “Sen yoksan ne var ki? Sen varsan ne yok ki?”
Affet bizi Allahım!
Affet bizi Allahım!
Affet bizi Allahım!
Amin..
NERGİS KAVALCI / HABERFORM.COM