"Sosyokültürel bir gelenek" olarak iftar yemeğinin listeye dahil edilmesi için Türkiye, İran, Azerbaycan ve Özbekistan ortak başvuruda bulunmuştu.
UNESCO'dan yapılan açıklamada, Ramazan ayında gün batımında, ezan okunduktan sonra yenilen iftar yemeğinin, "aile ve topluluk bağlarının güçlendirilmesi, yardımlaşma, dayanışma ve sosyal iletişimi teşvik ettiğine" işaret edildi.
Açıklamada, her yaş, cinsiyet ve arka plandan insanın oruç tuttuğu ve iftarın orucun getirdiği zorlukların geride bırakıldığı bir an olduğu, akşam ezanının ardından dualar okuma, müzik, hikayeler anlatma, oyun oynama, geleneksel ve yerel yemeklerin hazırlanması ve servis edilmesi gibi etkinliklerde bulunulduğu belirtildi. İftarla bağlantılı tören ve ritüellerin oruç tutmayanlarca da uygulandığına işaret eden UNESCO, bilgi ve becerilerin aileler içinde yeni nesillere aktarıldığını, çocuk ve gençlerin de sıklıkla iftar sofrasının hazırlanma sürecine dahil edildiğini kaydetti. Bu süreç içinde anne-babaların orucun yararları ile iftarın toplumsal önemi ve işlevleriyle ilgili bilgileri çocuklarına aktardıkları belirtildi.
Zeytincilik, mey, sedef kakmacılığı ve tezhip sanatı da listede
UNESCO'nun Somut Olmayan Kültür Mirası listesi, geçmiş nesillerden günümüze aktarılan sözlü gelenekler, sahne sanatları, toplumsal pratikler, ritüeller, törensel etkinliklerin yanı sıra evren ve doğaya dair bilgi ve uygulamalar ile geleneksel el sanatları üretimine dair becerileri de kapsıyor.