Türkiye’de casus iddiasıyla tutuklanan ve 21 ay tutuklu yargılanan ABD’li Rahip Andrew Brunson, Tanrının Tutsağı isimli bir kitap yazarak cezaevindeki yaşadıklarını anlattı. Brunson, kitabının kapağında “Gerçek bir zulüm, hapsedilme ve azim hikayesi” ifadelerini kullandı.
Rahip Andrew Brunson, 23 yıl yaşadığı Türkiye’de 9 Aralık 2016’da “casus” olduğu iddiasıyla tutuklandı. Hakkında 35 yıl hapis cezası istendi, ‘örgüte yardım’ suçundan 3 yıl bir ay ceza verildi. 21 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Eski Amerika Başkanı Trump’ın yardımıyla 13 Ekim 2018’de ABD’de döndü.
“İLK AMAÇ KORKUTMAKTI”
Brunson’un hangi “örgüte” yardım ettiği, neden tutuklandığı, neden kendisinin hedef seçildiği hiç bir zaman net anlaşılamadı.
Brunson, ülkesine döndükten sonra ‘Tanrının Tutsağı’ adlı bir kitap yazarak, başından geçenleri anlattı.
Halk TV’ye bir röportaj veren Brunson, kendisinin misyonerleri korkutmak ve kovmak için bir “örnek” olarak seçildiğini ve bunda da başarılı olunduğunu söyledi; “Birini örnek yapmak istediler. Beni seçtiler. Benim gibi misyonerler ve dinini paylaşmak isteyen yabancılar kendiliğinden gitsin diye. Ve giden oldu. Bazı kardeşler korktu ve gitti. Bir de Türk kardeşlerimiz… “Amerikalıya bunu yapabilirsek, size her şeyi yaparız” mesajı vermek istediler. Başta uzun vadeli tutmayı düşünmüyorlardı. Gittikçe başka şeyler eklendi. “Bakalım, kullanabilir miyiz?” diye.”
“AMERİKA’NIN VEREMEYECEĞİ ŞEYLER İSTEDİLER”
Brunson, kendisine karşılık Erdoğan rejiminin uzun bir talep listesi sunduğunu belirtiyor. “Birkaç defa anlaşmış hükümetler. Sonra Türkiye çekiliyor. “Hayır, daha fazla istiyoruz.” (diye) Amerika’nın veremeyeceği bir şey istediler.”
HALK BANKASI DAVASI
Brunson, Türkiye’nin istek listesinin sadece Fethullah Gülen’le sınırlı kalmadığını, başta Halk Bank davası, Suriye gibi başka konularda da pazarlık yapıldığını, Trump’ın bu pazarlıkta “Verebileceğim bir şey isteyin” diye karşılık verdiğini söyledi.
ÇÜRÜYEN YARGI SİSTEMİNİ ANLATTI
Brunson, Türkiye’de yargı sisteminin nasıl çürüdüğünü de ise şu sözlerle anlattı: “Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bu bir yargı süreci, Amerika’nın bırakılmasını istemesi hakarettir” diyordu. Bunları söylerken, biliyordum ki, perde arkasından pazarlığımı yapıyorlar. Hep karşılık olarak bir şey istediler. “Bırakırız ama şunu verin.” (gibi) Beni öyle kullandılar. Dört duruşma oldu. Her duruşmayla bir mesaj veriliyordu. Duruşma tarihleri Hakan Atilla’nın mahkemesine (ABD’deki Halk Bank Davası) göre alındı. Üçüncü duruşmada anlaşmaya vardı hükümetler. Bırakmaları gerekiyordu. Bir daha cezaevine gönderdiler. Trump çok kızdı. Çünkü İsrail’de Türk bir kadın gözaltına alınmıştı. (Haziran 2018’de tutuklanan Ebru Özkan) Trump araya girdi. Ona bıraktılar. Beni de bırakmaları gerekiyordu. Trump tehdit etmeye başladı. 21 ay içeride kalmıştım. Son iki ay ev hapsinde kaldım. Erdoğan, “Burada olduğum sürece o çıkmayacak” dedi. O zaman kim karar veriyor, yargıç mı, başkan mı?”
“TÜRKİYE’Yİ SEVİYORUM”
Hristiyan din adamı Brunson, Türkiye’ye dinini anlatmak için geldiğini, pişman olmadığını, ayrılırken söylediği gibi Türkiye’yi yürekten sevdiğini söyledi.