Putin ve Trump'la aynı sularda yüzüyor
Alman Bild gazetesine demeç veren Avrupa Birliği (AB) Komiseri Günther Oettinger, 2013 yılında sarf ettiği, “AB, Türkiye’ye üyelik için yalvaracak” şeklindeki sözlerinin hatırlatılması ve bugün de aynı düşüncede olup olmadığının sorulması üzerine, ”Bu, Türkiye’nin AB için ekonomik ve coğrafi açıdan stratejik bir ülke olduğuna yönelik bir ifadeydi, ancak Erdoğan hükümetine yönelik değildi.
Türkiye ile iyi ilişkiler AB açısından önemli. Bugünkü şartlar altında bir üyelik önümüzdeki on yılı aşkın bir süre için gerçekçi değil. Bu daha çok Erdoğan sonrasının bir konusu olacaktır” dedi.
"Popülizm ve milliyetçilik, Erdoğan'a yabancı değil"
Oettinger, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geri kabul anlaşmasının askıya alınabileceği yönündeki sözleri hatırlatıldığında ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunu Türkiye halkına yönelik söylediğini belirtti. AB Komiseri Oettinger, "Birçok Türk'ün güçlü bir lider istediği anlaşılıyor. O bunu kullanıyor. Popülizm ve milliyetçilik Erdoğan'a yabancı değil. Kendisi Rusya Devlet Başkanı Putin ve ABD Başkan adayı Trump ile aynı sularda yüzüyor. Birçok AB ülkesinde de bu tür hareketlerin güçlendiğini görüyoruz. Bunu çok tehlikeli görüyorum” dedi.
"Türkiye, vize serbestisi şartlarını henüz yerine getirmedi"
AB Komiseri Günther Oettinger, vize serbestisinin Ekim ayında gerçekleşip gerçekleşmeyeceği sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Türkiye vize serbestisi için gerekli şartların tamamını henüz yerine getirmedi. Özellikle terörle mücadele yasaları konusunda bizim tarafımızdan bir indirim söz konusu değil. Bizim açımızdan hukukun üstünlüğü ve tüm şartların yerine getirilmesi, hızlı olmaktan önce gelir. Türkiye değişiklikler için daha çok zamana ihtiyaç duyuyorsa, bu böyle.”
"Darbe girişimi sonrasında pek çok kişi Türkiye'den Avrupa'ya gelebilir"
Oettinger, darbe girişimi sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle Türkiye’den AB’ye göç dalgası olup olmayacağına ilişkin soruya ise şu karşılığı verdi: “Darbe girişimi sonrasında yapılan tasfiye hareketi nedeniyle çok sayıda Türk'ün AB’ye gelebileceği göz ardı edilemez. Gelecek kişiler arasında görevden uzaklaştırılan devlet memurları ve askerler, aydınlar ve gazetecilerle aileleri olabilir.”