Ataklı'nın yazısına göre Türk askerlerinin vurulduğu El Bab'daki karargah, iddiaların aksine Türk askerine uyarı için bombalandı, Putin de Erdoğan'a telefonda bu konuyla alakalı özür değil uyarı cümleleri kurdu.
İşte o yazıdan ilgili bölüm...
(...)
İktidar ve yandaşları bir tür “kahramanlık hikâyeleri” anlatıyorlar, Amerika ve Rusya'ya bile ayar verdiğimizi söylüyorlar ama bölgeden gelen bazı haberler bunların aksini gösteriyor.
Örneğin Rus jetleri Türk askerinin bulunduğu bir binayı neden yerle bir etti?
Genelkurmay “Dost ateşiydi, yanlışlık olmuş” açıklaması yaptı hemen. Sonra Putin'in Erdoğan'ı aradığı taziyelerini iletip özür dilediği açıklandı.
Oysa anlatılan gerçekler farklı.
Rusya'nın Türkiye'ye “El Bab'da sözünüzü tutmadınız, kente girmememe sözü vermiştiniz, girdiniz” dediği belirtiliyor.
Bunun da ötesinde Türk birliklerinin kente girmeye hazırlanan Suriye ve Rus askerine ateş açtığı, 12 Suriyeli askeri öldürdüğü, 8'ini rehin aldığı da iddialar arasında. Rusların bunun üzerine Türk askerinin konuşlandığı bir binayı yerle bir ederek gözdağı verdiği de söyleniyor.
Putin'in Erdoğan'la yaptığı telefon konuşmasında özür dilemediği tam tersine “Yine sözünüzü tutmadınız, bu son uyarım, bölgeden çıkın, Suriye'ye karşı ÖSO'nun yanında yer almayın, aksi takdirde karşınızda bizi bulursunuz” dediği de ileri sürülüyor.
Türk askeri El Bab'a giderken Cumhurbaşkanı Erdoğan “Zalim Esed'i devirmek için Suriye'ye girdik” demiş bir gün sonra “Sözlerim çarpıtıldı” diyerek çark etmişti.
O günden beri sorduğum bir soru var, “El Bab'ı IŞİD'den temizledikten sonra ne olacak. Bölgeye Suriye ordusu gelirse ÖSO ile birlikte Suriye ile mi savaşacağız?”
El Bab'dan çekilme günü geldi çattı galiba.
Peki şehit olan gencecik vatan evlatlarının hesabını kim verecek?
Erdoğan'ı tek adam yapmak için “evet” diyeceklerin aklına bu hiç geliyor mu?
Can Ataklı