DW'nin haberine göre Moldova'nın Ustia köyündeki lisenin müdürlüğünü yapan kimya öğretmeni Valentina Tomas, "Çok üzgünüz ve sürekli stres altındayız" diyor. Birkaç kilometre uzaklıktaki ayrılıkçı Transdinyester'den gelen patlama haberleri, sadece onun uykusunu kaçırmakla kalmıyor. Geçen hafta Transdinyester Devlet Güvenlik Bakanlığı binası, kimliği belirsiz kişiler tarafından bombalandı. Yine Rusya yanlısı ayrılıkçılara ait bölgede bulunan Kobasna'daki mühimmat deposunun yakınında silahlı çatışma çıktığına dair haberler de geldi.
Uluslararası toplumun Moldova'nın bir parçası olarak kabul ettiği, tek taraflı bağımsızlık ilanını ise sadece Rusya'nın tanıdığı Transdinyester, yaklaşık 500 bin nüfusuyla Ukrayna sınırında yer alıyor.
Ustia'daki birçok insan, Rusya'nın yardımıyla ayrılıkçıların bölgeyi Moldova'dan kopardığı 1990'ların başındaki savaşı hatırlıyor. Rus askerleri bugün hâlâ sözde "barış gücü" adı altında bölgede konuşlandırılıyor. Ustia köyünün hemen yakınında Rus ordusunun bir kontrol noktası yer alıyor. İki asker, zırhlı bir aracın yanında nöbet tutuyor. Askerlerden biri dürbünle etrafı gözetliyor. Valentina Tomas, o zamanlar şiddetli çatışmalara sahne olan Ustia köyünden 30 yıl önce kaçmak zorunda kalmış.
Valentina'nın köyü, Dinyester Nehri üzerindeki köprünün diğer tarafında yer alıyor. "Transdinyester Cumhuriyeti" uluslararası hukuka göre bugün hâlâ Moldova Cumhuriyeti'ne ait. Tiraspol'deki yerel hükümetin geçen hafta terör alarm seviyesini en yükseğe çıkarmasından bu yana, bölgede hareket etmek çok tehlikeli hale geldi.
Karşı kıyıdaki akraba ve arkadaşlar
Valentina Tomas, köydeki çocuklar, öğrencileri ve meslektaşları için endişeleniyor. Son yıllarda nehrin diğer yakasındaki akraba ve arkadaşlarıyla birlikte barış içinde yaşadıklarını, diledikleri zaman karşılıklı ziyaretler yapabildiklerini vurguluyor. Ama şimdi Ustia sakinleri endişeli. "Belki de karşı kıyıdan saldırıya uğrarız" diyor Valentina Tomas.
Ustia'daki çoğu insan ziraatçilikle uğraşıyor. Köy muhtarı Maxim Verdes, bölgenin bilhassa kirazlarıyla ünlü olduğunu, mahsulün büyük bölümün Avrupa Birliği'ne ihraç edildiğini anlatıyor. Muhtar Verdes, şu anki durumu Valentina öğretmen kadar dramatik görmüyor:
"Sakin kalmaya çalışıyoruz. Bugün insanlar eskisinden daha fazla bilgi sahibi, birden fazla kaynağa erişebiliyorlar."
Moskova'dan rahatsız edici açıklamalar
Köy muhtarı, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından bu yana hiçbir köylünün, gerginlik korkusuyla Ustia'yı terk etmediğini belirtiyor ve Moldova Cumhuriyeti'ndeki durumun mümkün olduğunca barışçıl kalacağını umuyor.
Bununla birlikte Moskova'dan yapılan açıklamalar huzursuzluğa neden oluyor. Yüksek rütbeli Rus generali Rustam Minnekaev, Ukrayna'nın güneyi üzerinden Transdinyester'e doğru bir kara bağlantısından bahsetti ve bu bölgedeki Rusça konuşan nüfusa karşı ayrımcılık yapıldığını iddia etti.
Kiev yönetimi ise Transdinyester'de gerginliğin tırmanışa geçmesine hazırlıklı olduğunu duyurdu. Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, bu tırmanışı önlemek ve vatandaşları korumak için gerekli tüm önlemlerin alınacağına dair güvence verdi. Aynı zamanda, patlamaların "Transdinyester'in iç kesimlerindeki farklı güçler arasındaki gerginliklerden kaynaklandığını" vurguladı.
Putin Moldova'da ikinci bir cephe mi açacak?
Moldova'nın başkenti Kişinev'deki Siyaset ve Avrupa Reformları Enstitüsü Müdürü Iulian Groza, Transdinyester'deki olayları, "Paniği körüklemeyi ve bölgeyi istikrarsızlaştırmayı amaçlayan provokasyonlar" olarak görüyor. Rusya'nın böylece Moskova'nın emirlerini yerine getiren sadık bir Transdinyester yönetimi hedeflediğini savunan Iulian Groza, "Ancak şu anda Rusya'nın, Ukrayna'daki savaşı Transdinyester'e doğru genişletmesi için mantıklı bir neden görmüyorum" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Çünkü bu, Moldova'yı Ukrayna'daki savaşa dahil edecektir. Transdinyester hâlâ bizim toprağımız. Rusya, hem yaptırımlar hem de askerî kayıp riski açısından çok yüksek bir bedel ödemek zorunda kalır. Dolayısıyla Rusya'nın, Moldova'da ikinci bir cephe açmasını beklemiyorum."
Ancak öğretmen Valentina Tomas ve diğer köylüler yine de hayli gergin ve endişeli. "Hayatım boyunca burada inşa ettiğim her şey bir anda yok edilebilir," diyor kimya öğretmeni. Ukrayna'dan Ustia'ya ulaşan mültecilerin anlattıklarını "tek kelimeyle korkunç" olarak nitelendiren Valentina'nın tek bir dileği var: Savaş yüzünden bir daha evinden ayrılmak zorunda kalmamak.