PROF. DR. ŞERİF ALİ TEKALAN
Almanya’nın Fürth şehrinde, Alzheimer ve demans (bunama) hastalığı olan insanların kaldığı kampüse, hiçbir otobüsün geçmediği bir otobüs durağı yapılmış. İnsanlar, merakla bu durağın niçin yapıldığını sormuşlar. Yetkililer de, “bu hastalardan kampüste gezerken, yorulup kaldıkları yere gidemeyen ve odalarını bulamayanlar oluyor. Bunlar, içgüdüsel olarak otobüs durağına gelip, evlerine oradan gidebileceklerini düşünüyorlar. Biz de onları oradan alıp odalarına götürüyoruz’’ demişler.
Yaş ilerledikçe derecesine göre bu durumlar meydana gelebiliyor. Bizim köyde böyle hastalar için “Allah akıl deryasından ayırmasın’’ derlerdi. Bırakın evini, malını mülkünü, böyle durumlarda insan, evinde bile kalamıyor. İnsanoğlu böyle. Ha varmış, ha yokmuş. Ne zaman ne olacağı belli değil.
Bir adamın oğlu ölmüş. Cenaze namazı kılınırken, müezzin “er kişi niyetine, buyurun cenaze namazını kılmaya’’ deyince, babası müezzine seslenmiş: “Benim oğlum er değildi, paşaydı’’ demiş. Zaman da yaşlanıyor, hiçbir şey kararında kalmıyor. Zaman akıp gidiyor. İşte 2022 de bitti, 2023’e girdik. Zaman akıp giderken, bizden de çok şey götürüyor, yaşlarımız ilerliyor, düşüncelerimiz, hayata ve olaylara bakışımız değişiyor.
Tabii yeni zaman dilimi de bize farklı fırsatlar sunuyor. Edindiğimiz bilgi ve tecrübelerle, yeni girişimlerde bulunuyoruz, bulunacağız inşallah. Zaman yaşlansa da Kur’an gençleşiyor. Yani her geçen gün, düşünen, okuyan, anlamaya ve onu yaşamaya gayret eden insanlar, Kur’an’ı daha iyi anlamaya başlıyor ve oradaki prensipleri içselleştirmeye çalışıyor. Onu ve içindekileri de daha bir anlayarak, yaşayarak hazmederek bu yenileşmeyi yaşıyoruz. Bazı fırsatlar kaçırılmış olabilir ama yeni fırsatlar da her an önümüze gelebiliyor. Mesele yeni fırsatları es geçmemede.
Dünkü ben, ben değilim, yarınki ben de bugünkü ben olmayacağım. Hem organik olarak, hem de mantalite olarak. Hücrelerim değişmiş, bazı hücrelerimin yapısı ve fonksiyonu azalıyor ve yarın daha da azalmış olacak. Hakeza beyin fonksiyonları da öyle. Hatırlama, yeni şeyler öğrenmedeki grafik aşağı doğru düşüyor. Ama daha önceden edinilen tecrübelerden istifade ederek, yeni ve hem bu dünyada hem de ötelerde lazım olacak, güzel ve faydalı şeyler yapabilme, başkaları ile bu tecrübeleri paylaşarak bunlardan istifade ettirme grafiği ise yükseliyor.
Gençlere oranla biraz daha yaşlılar bu kategoride, yani tecrübelerinden istifade edilebilecekler sınıfında. Gençler de, önünde çabuk geçecek bir zaman sermayesine sahip. Allah, insana akıl ve irade vermiş. Sahip olunulan bu zaman sermayesi, hiç faydası olmayacak işlerde de geçirilebilir. Bu tip lüzumsuz ve faydasız zaman geçirmeler, insanın moralini de, bakış tarzını da negatif yönde etkiler. Çünkü ömür durmuyor, ömür sermayesi denilen zaman durmuyor, devamlı eksiliyor. Bir de insana kırmızı kartın ne zaman göstereceği belli değil. Başta zaman olmak üzere, tüm fırsatları kollayıp, öbür alemi kazanma endeksli çalışmamız, planlar yapmamız ve kazanma kuşağında kaybetmememiz gerekiyor.
Eski yılın gidip, yeni yılın gelmesi, yapılan bu şekildeki muhasebeler, özeleştiriler, insanın kendini yeniden değerlendirmeye vesile oluyor. Yürünülen yolun istikametinin doğru olup olmadığını öğrenme, bu dünyada ve öbür dünyada lazım olacakları en iyi ve en faydalı bir şekilde nasıl kazanırım şeklindeki muhasebeleri böyle vesilelerle yapmak çok önemlidir. Sağlık, bedenen, ruhen, sosyal (insani ilişkiler) ve çevresel olarak tam bir iyilik hali olarak tarif edilir. O zaman bizim de bu esaslara riayet etme mecburiyetimiz vardır. Bu mecburiyete, gelecek nesillerin de bu şekilde sağlıklı hazırlanması dahildir.
Eğer biz bu şekilde davranmazsak, kendimizi bu şekilde ayakları yere basan, dünyayı ve ahireti öğrenmiş kişiler olarak, bu duygu ve düşünceler içinde olmazsak, bu durumda, şu anda olduğu gibi, başkalarının istek, arzu ve çıkarlarına göre dizayn ettiği ve edeceği bir dünyada yaşamak mecburiyetinde kalırız.
Eğer biz bu şuur ve gayretle kendimize çekidüzen vererek, geleceğin dünyasının inşasına çalışırsak, kavga ve savaşların olmadığı, başkalarının hakkının yenilmediği, zülüm, adaletsizlik ve hukuksuzluğun olmadığı bir dünya inşa edebiliriz. Yoksa, hem yaşadığımız ülkede, hem de bütün dünyada bir kargaşa ve kaos içinde kalırız. Tarihte bunların örnekleri hep görülmüştür. Bundan sonra da görülecektir.
Allah’ın hepimize verdiği sağlık, akıl, fikir, tecrübe gibi bütün özellikleri onun rızasını kazanma istikametinde, bu yollarda kullanmalıyız. Kullanırken de asla ‘’ben ettim, biz yaptık’’ gibi bencillik söylemi ve davranışlarına girmemeliyiz. Bunları gerçekleştirmek asla zor ve karışık değil. Hayat bir oyun da değil. Bir imtihan. Bu imtihan, asla hafife alınacak bir durum değil. Çok ciddiye alalım. Her anımızı değerlendirelim. Önce kendi beden ve ruh sağlığımızı muhafaza edelim. Bunlar aynı zamanda Allah’ın bize emanetleri. Bunların nerelerde ve nasıl kullanılacakları da bize bildirilmiş. Yanlış kullanırsak ötede hesabını sorarlar.
Zaman içinde, herkesin maddi manevi rahatsızlıkları olabilir, olacaktır da. Haksızlıklar, hukuksuzluklar, zulme uğramalar, mağduriyetler, genel anlamda bütün insani değerlerin ayaklar altına alındığını görebiliriz, yaşayabiliriz, nitekim yaşanıyor da ve biz de halen acı acı yaşıyoruz. Dünyanın neresinde ve milliyeti, dini, rengi ne olursa olsun, insan olma ortak paydasından hareketle, en yakın daireden başlayarak bu insan hakları ihlallerine karşı, hukuk içinde her türlü mücadeleyi vermek, aynı zamanda bir insanlık görevidir. Bizim de, herkesin de, ihmal edilemeyecek, göz yumulamayacak böyle bir görevi vardır. Bunlar karşısında asla morali bozup, öldüm bittim moduna girmemek lazımdır. Bir yandan, bunları Allah’ın bize verdiği akıl, fikir ve tecrübeyle çözmeye çalışmak bir diğer yandan da sebeplere tevessül yanında kadere imanla bunların üstesinden gelmemiz gerekir.
O zaman buyurun bu yeni yılda, 2023’te ve sonrasında durmadan bu konularda, olması gerekenin en güzelini yapalım. Bolt’un 100 metrede dünya rekorları kırdığı gibi, biz de hayatın her alanında kendimizin rekorlarını kırarak, bizden sonraki nesillere şu kubbede bir hoş sada bırakarak ve tarihin sayfalarında yerimizi alarak gidelim inşallah. Rabbim hepimizi rızasından ayırmasın, bu duygu, düşünce, temenni, aktif ümit, aktif sabır ve dua ile hepinizin yeni yılını kutluyorum.