Uluslararası ilişkiler ve güvenlik uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, Dışişleri Bakanlığı'ndaki Suriye zirvesinin Amerikan NSA tarafından dinlendiği iddiaları karşısında Türkiye'nin sessiz kalmasının manidar olduğunu söyledi.

Konuyla ilgili olarak Almanya'dan gelen haberi değerlendiren Laçiner, "17-25 Aralık dosyalarındaki dinlenme kayıtlarından çok farklı olduğu o zamanlar da belliydi. Ortam dinlenmesi olduğu belliydi. Bunun şimdi Almanya'da devam eden bir davada Amerika istihbarat birimi NSA tarafından dinlendiği, kaydedildiği ve servis edildiği söyleniyor. Tabii bu ilk de değil. Türkiye'yi Almanlar, Amerikalılar ve pek çok ülke dinliyor. Bunlar ortaya çıkıyor fakat Türkiye çok sessiz kalıyor bu konuda. Bu da manidar. Türkiye'nin bu konularda sessiz kalması çok manidar. Bir insan niye sessiz kalır? Korktuğu için sessiz kalır. Daha fazla belge, bilgi çıkar diye endişelendiği için sessiz kalır. Yoksa niye sessiz kalır? Suçlu olan normalde dinleyen taraf. Bir müttefik, bir müttefiki dinlemez. Dinliyorsa da ortaya çıktığında özür diler ama neredeyse biz özür dileyeceğiz. Neredeyse Türkiye özür dileyecek bu konuda." dedi.

Tehlikenin büyük olduğunu söyleyen Prof. Dr. Laçiner, Türkiye'nin her kurumu ve kişisinin dışarıdan dinlendiğini, MİT'inse buna kayıtsız kaldığını iddia etti. MİT'in, içe dönük çalışma yapmaktan dışarıdan gelen tehlikelere karşı savunma mekanizmasını geliştiremediğini öne süren Laçiner, şunları kaydetti: "Ama tehlike büyük. Türkiye'nin dinlenmedik bir kurumu, kişisi yok şu anda. Herkesin bilgileri, belgeleri var. Birilerini rahatsız ediyor ki tepki verilemiyor. Bizim istihbaratımız içe dönük, tehlikeyi içeride arıyor, dışarıda tehlike aramıyor. Dışarı gönderdiği ajanları da oradaki Türkleri takip ediyor. Almanları, Amerikalıları değil de oradaki Türkleri tehlike olarak takip ediyor. Bu 28 Şubat döneminde de böyleydi. O Kemalist devlet, Paris'te istihbarat ofisi açar, buradaki kebapçı, dönerci Türkleri takip eder. Bunlardan hangisi solcu, hangisi sağcı diye fişler. Şimdi de MİT'in yaptığı, Almanya'da kim cemaatçi, kim değil. Bizim istihbaratımız içe dönük olduğu için dışarıdan gelen tehlikeleri ölçemiyor, onlara karşı bir savunma oluşturamıyor." CİHAN