Büyükekşi, ''Büyüyen devlet bütçesinden ihracatçıların uluslararası
rekabet gücü kazanması için daha fazla pay ayrılmalı'' dedi.
Büyükekşi,
Sivas Ticaret ve
Sanayi Odası
Konferans Salonu'nda, ekim ayı
ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıda yaptığı açıklamada, her ay ihracat rakamlarını farklı bir ilde açıkladıklarını, ihracatçıların heyecanını bizzat yerinde görme fırsatını yakaladıklarını söyledi.
İhracat rakamlarını açıklamayı, istatistiki bilgi vermenin ötesinde ihracatın gündemini Anadolu'ya, Anadolu'nun gündemini
İstanbul'a taşıdıkları için çok önemli bir etkinlik olarak gördüklerini ifade eden Büyükekşi, ''Sivas, ihracatta atılım yapan illerimiz arasında ön sıralarda. Sivas, 2010 yılının ilk 9 ayında ihracatını yüzde 62 artırarak 41,5 milyon dolara yükseltti. Yıl sonunda 50 milyon dolar barajını da kolayca aşacak'' diye konuştu.
Sivas'ın 2010 yılında kaydettiği başarıyı oldukça önemli bulduklarını dile getiren Büyükekşi, şöyle devam etti:
''Çünkü 2002 yılında Sivas'ın ihracatı sadece 8 milyon dolardı. 8 senede Sivas ihracatının geldiği nokta olumlu. Ancak,
Türkiye'nin coğrafi olarak en büyük ikinci ilinin ihracatı bu seviyelerde olmamalı. Sivas'ın potansiyeli çok daha yüksek. Mevcut
büyüme hızı ile devam edilirse,
2023 yılında 350 milyon dolarlık bir hedefi yakalayabilir. Ama Türkiye'nin hedefi 500 milyar dolar ihracat. Sivas'ın hedefi de en azından 1 milyar dolar olmalıdır. Niye ihracat? Çünkü ihracat demek,
üretim demek. İhracat demek, istihdam demek. İhracat demek, artan
refah demek. Azalan işsizlik demek. İhracat demek şirketlerimizin rekabet güçlerini geliştirmesi demek.''
Sivas'ın, komşu
ülkelere daha fazla ihracat yapması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, ''Çünkü Türkiye son dönemde çok başarılı bir dış
politika izliyor. Komşularımızla daha fazla yakınlaşmamız
dış ticaret ilişkilerimizi geliştiriyor. Buradan üretip
Gaziantep'e, Van'a, Mardin'e satmayı başarıyorsak aynı şekilde Suriye'ye,
Irak'a, İran'a da satmayı hedeflemeliyiz'' ifadesini kullandı.
Geçen hafta G-20 toplantısının
Güney Kore'de düzenlendiğini anlatan Büyükekşi, ''Bu toplantıdan ortaya çıkan sonuçlar önümüzdeki döneme ışık tutuyor. Bu toplantıya gelişmiş ülkelerde yaşanan sıkıntılar damga vurdu'' diye konuştu.
G-20 zirvesinde tüm gelişmiş ülkelere bu konuda önlem
çağrısı yapıldığını ifade eden Büyükekşi, ''
Cari açık veren ülkelere olduğu kadar fazla veren ülkelere de çağrı vardı. Cari açık veren ülkelerin, cari açık seviyelerini sürdürülebilir seviyelerde tutmaları istendi'' dedi.
-''TÜRKİYE'NİN MORAL GÜCÜ OLMAYA ÇALIŞIYORUZ''-
Zirvede ele alınan konular hakkında bilgi veren Büyükekşi, şöyle konuştu:
''Netice itibariyle gerek ABD'de, gerekse AB'de işler yolunda gitmiyor.
Almanya haricinde AB ülkelerinin toparlanma süreci zaman alacak. Bütün gelişmeler ise ihracatımız açısından yüksek
alarm düzeyinde çalışmayı gerektiriyor. Biz Türk ihracatçıları, hem gelişmiş ülkelerdeki sorunlara, hem de kurdaki tüm zorluklara rağmen Türkiye'nin moral gücü olmaya çalışıyoruz. Alternatif pazarlara yoğunlaşarak ülkemizin ihracatını, üretimini ve istihdamını sürüklemek istiyoruz. Tüm zorluklara rağmen bunu da başarıyoruz.''
Ülkedeki ortamı ihracatçı gözüyle değerlendirmek istediğini kaydeden Büyükekşi, ''İhracatımız, ithalatımızdan daha düşük bir tempo ile büyüyor. Kurun mevcut seviyesi ithalatı cazip kılıyor. Üretimi ve ihracatı da olumsuz yönde etkiliyor'' dedi.
Yılın ilk dokuz ayına ait dış ticaret verilerinin açıklandığını anımsatan Büyükekşi, 2010 yılı
Eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 67,9'dan, yüzde 57,2'ye gerilediğini bildirdi.
-''DIŞ TİCARET VE CARİ AÇIK VEREN BİR ÜLKEYİZ''-
Ocak-Eylül döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranının bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 72,7'den, yüzde 62,7'ye indiğini dile getiren Büyükekşi, ''Dış ticaret açığı yılın ilk 9 ayında yüzde 77,3 artarak 48,6 milyar dolara yükseldi. Yıl sonunda 60 milyar doları bulacak'' ifadelerini kullandı. Büyükekşi, şöyle konuştu:
''Dış ticaret ve cari açık veren bir ülkeyiz. Biz ihracatçılar olarak rekabet gücümüzün gelişmesi ile bu açığı kapatacağımızı düşünüyoruz. Başka bir yolu da yoktur.
Temel meselemiz rekabet gücünü kazanmak ve sürdürmektir. Bazı sektörlerimizde rekabet gücümüzü kaybediyoruz. Rekabet gücü hemen kazanılmıyor. Uzun vadeli bir dönüşüm gerekli. Rekabet gücünü belirleyen faktörlere bakıyoruz.''
İç piyasada yatırımların dış ticarete konu edilmeyecek alanlara kaydığını vurgulayan Büyükekşi, ''Halbuki bizim orta yüksek ve yüksek teknolojili sanayilerde yatırımlara ihtiyacımız var. Bu sektörlerde üretim ve ihracatın artırılmasına ihtiyacımız var. Bu tip üretime somut
destekler vermemiz gerekiyor'' dedi.
Temel vurgularının uluslararası rekabet gücü olduğunu aktaran Büyükekşi, ''Bunun için yenilikçilik ve teknoloji üretimi gerekiyor. Ar-Ge'nin her yerde şirket kültürü olması gerekli. Daha fazla kaynağı daha fazla işletmeye kullandırmamız gerekli'' diye konuştu.
İş dünyası olarak üretmek, satmak, istihdam sağlamak ve kar etmek istediklerini bildiren Büyükekşi, şöyle devam etti:
''Bu kadar basit bir denklem. Bunların hepsi olmalı ki bu ülkede refah artsın. Kalkınma olsun. Biz üretimin ve ihracatın önündeki zorlukları biliyoruz. Bu engelleri aşmak için çözüm önerileri geliştiriyoruz. Temel meselemizin rekabetçilik olduğunu ifade ediyoruz. Kur konusunda çok büyük kayıplarımız var. Diğer alanlarda mesafe almamız gerekiyor. En başta sektörel sorunlara çözüm bulalım. Eskiden kaynak konusunda sıkıntı vardı. Ancak şimdi devlet bütçesinin gelirlerinin arttığını görüyoruz.
Ekonomi çok canlı. Bu da devlet bütçesine gelir olarak yansıyor. Orta vadeli programda ileriye dönük olarak devlet bütçesi gelirleri revize ediliyor.
Döviz kurlarının düşmesi birçok kesime olumlu yansırken döviz kazandırıcı sektörler en büyük zararı görüyor. Dolayısıyla ihracatçılara pozitif ayrımcılık uygulanması gerekiyor. Büyüyen devlet bütçesinden ihracatçıların uluslararası rekabet gücü kazanması için daha fazla pay ayrılmalı.
İhracatçılara verilen destek tüm ihracatımızın yüzde biri seviyesine yükseltilmeli. Bunu devletin
ekonomik gelirleri artıyorken daha kolay bir şekilde hayata geçirebiliriz.''
İkinci isteklerinin kur istikrar fonunun kurulması olduğunu dile getiren Büyükekşi, ''İhracatçının kurdan kaynaklanan riskini hedge edecek bir mekanizmayı mutlaka en kısa zamanda hayata geçirmemiz lazım. Üçüncü temel istediğimiz de Eximbank'ın yeniden yapılandırılarak ülke kredileri açması ve alıcı finansmanına geçmesidir'' dedi.
Dışarıda yaşanan talep daralması ve parasal genişlemenin içerde üretim dışı alanlara yoğunlaşmanın olduğu dönem yaşadıklarını vurgulayan Büyükekşi, ''Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen ihracatçılar yeni başarı hikayeleri yazıyorlar. Ülkemizin moral gücü olmayı başarıyorlar'' açıklamasını yaptı.
-ÜLKELERE İHRACAT RAKAMLARI-
Ekim ayı ihracat rakamlarına baktıklarında çok ilginç detaylar gördüklerini anlatan Büyükekşi, şunları kaydetti:
''AB ülkelerine yaptığımız ihracatta aylık bazda önemli gelişmeler var. Almanya'ya yaptığımız ihracat ekim ayında yüzde 24.2 artış gösterdi. Almanya'ya yılın ilk on ayı ortalaması yüzde 17.5'idi. Almanya'da ekonominin canlanması ile
ihracat artışımız hızlandı. En büyük pazarımıza bu kadar büyük bir ihracat artışı sağlamak çok önemli bir başarı. İtalya'ya ihracatımız yüzde 1,
İngiltere'ye 20.9, Hollanda'ya yüzde 11, Romanya'ya 10.1 artış gösterdi. İngiltere artık ikinci büyük pazarımız. Komşu ve çevre ülkelere ihracatımızda önemli gelişimler yaşanmaya devam ediyor. Irak'a ihracatımız Ekim ayında 25 arttı. Yılın ilk aylarında Irak ihracat artışımız durağandı, şimdi tekrar hızlandı. Rusya'ya ihracatımız yüzde 49, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 70, İran'a yüzde 69, Suudi Arabistan'a yüzde 53, Suriye'ye yüzde 14 arttı. Bunun yanı sıra uzak pazarlarda ihracat başarımız artamaya devam ediyor. Ekim ayında ABD'ye ihracatımız yüzde 21, Çin'e ihracatımız yüzde 90, Kanada'ya ihracatımız yüzde 144, Japonya'ya yüzde 18 arttı.''
-EN FAZLA İHRACAT YAPAN İLLER-
Daha sonra İhracatçı Birliklerince kayda alınan ekim ayı ihracat rakamları verilerini açıklayan Büyükekşi, ''İstanbul 5 milyar dolar ihracat ile ekim ayı ihracatında da ilk sırada yer alıyor.
Bursa 1 milyar dolar aylık ihracat ile ekim ayında en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci ilimiz oldu.
Kocaeli 829 milyon dolar aylık ihracat ile üçüncü sırada yer aldı. Kocaeli'yi
İzmir,
Ankara,
Manisa, Gaziantep, Denizli,
Sakarya ve
Hatay takip ettiler'' dedi.
AA