CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu, bazı kesimlerin gündeme getirdiği "yargıda cemaat kadrolaşması" iddialarını yalanladı. "
Yargı içinde böyle kadrolaşma vardır demeyi doğru bulmuyorum." diyen Kılıçdaroğlu,
yargıçların verdiği kararın kamu vicdanını örselememesinin önemine işaret etti. Ardından yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Bizim yapmamız gereken, hukuk fakültelerinden başlayarak bu sürecin ele alınmasıdır. İkincisi, sınavların objektif yapılması lazım. Sadece sizinle aynı dünya görüşünü savunanları yargıç alıyorsunuz.
Sınav yapıyorsunuz, ilk 20'ye girenlerin 16'sını eliyorsunuz. Buna sınav mı denir?"
Hrant Dink davasına ilişkin eleştirilerini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, hükümeti suçladı. Cinayette sorumluluğu olduğunu ileri sürdüğü kamu görevlilerinin
terfi ettirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, şu görüşü dile getirdi: "Dönemin
İstanbul Emniyet Müdürü hemen cinayetten sonra bir açıklama yaptı. 'Bir
örgüt yoktur' dedi. Ortaya çıkan karar bunu doğruluyor. Bu
emniyet müdürü şimdi
Osmaniye valisi. Dönemin İstanbul valisi,
Kamu Güvenliği müsteşarı yapıldı ki, çok önemli bir görevdir; bütün istihbarat orada toplanır; sonra milletvekili yapıldı. Olayı toplaması, önlemesi gereken, delilleri alıp yargıya intikal ettirmesi gereken kişiler... Sayın
Başbakan diyor ki, 'Ankara'nın karanlık dehlizlerinde bunlar kaybolmayacak.' İyi de Sayın Başbakan yeni mi fark ettiniz? Bütün bunlar kayboldu."
Davada çıkan karar için Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "
Yargıtay bunu düzeltecek." dediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan siz bunu nereden biliyorsunuz? O bürokratları alıp yargıya mı teslim edeceksiniz, yeniden delilleri mi toplayacaksınız?" diye sordu. CHP lideri,
Ergenekon ile Hrant Dink suikastı arasında bir bağlantı görüp görmediği sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Benim elimde bir veri yok. Veri olmadan böyle bir değerlendirme yapmak doğru değil."