CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, 28
Şubat soruşturmasına ilişkin ilk değerlendirmesine yönelik tepkilerle ilgili olarak, ''Tuzun koktuğu yerde
adalet olmaz. Benim söylediğim budur. Beni hangi gerekçeyle eleştiriyorlar anlamakta zorluk çekiyorum. Benim söylediklerimi dinlemeden, 'nasıl olsa muhalefet söyledi bizim düşündüğümüzün aksini söylemiştir' diye bir
algı ile yola çıkanlar zaten siyasetçi olamazlar'' dedi.
Kılıçdaroğlu, resmi ziyaret kapsamında Türkiye'de bulunan
Bangladeş Başbakanı Sheikh Hasina'yı konakladığı Sheraton Hotel'de ziyaret ederek, görüştü.
Görüşmeye Genel Başkan Yardımcısı
Faruk Loğoğlu da katıldı.
Basına kapalı gerçekleşen görüşme sonrası, otelden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ziyaretinin içeriğinin sorulması üzerine konuk Başbakan ile Türkiye'yi, Bangladeş'i özellikle de Afganistan'daki gelişmeleri görüştüklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını, kendisi için verimli bir görüşme olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''
28 Şubat soruşturması var. Bu çerçevede dün yaptığınız bir açıklama var. Bu açıklama çok tartışıldı, eleştiriler geldi. Daha önceki açıklamalarınız hatırlatıldı ve kendinizle çeliştiğiniz söylendi. Bir telaş içinde olduğunuz savunuldu. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?'' yönündeki sorusu üzerine şunları kaydetti:
''Soru şu; ben ne söyledim? Bana hatırlatır mısınız? Adalet intikam duygusuyla aranmaz dedim. Bunun aksini söyleyen birisi var mı? Sayın Başbakan mı söylüyor? Sayın
Bozdağ mı söylüyor? Adaletin intikam duygusuyla aranacağını kim söylüyor? Birisi çıkıp bana bunu söylesin. Benim söylediğimin yanlış olduğunu söylesin. Benim söylediğim çok net ve açık bir ifade. Eğer bir yerde hukuk varsa, adalet varsa herkes yargılanabilir. Birinci cümlem bu. Ve bu yargılama sürecine biz saygı gösteririz. Ama bir yerde adalet yoksa, hukuk yoksa yargı siyasi otoritenin emrine verilmişse intikam duygusuyla adalet aranmaz dedik. Söylediğim cümleler dünyanın her tarafında hukuku bilen, insan haklarını bilen, yüreğinde insan sevgisi olan herkes tarafından kabul edilen bir cümle. Nasıl eleştiriliyor ben bunu anlamakta çok zorlanıyorum.
İntikam duygusuyla adalet aranmaz diyorum, niye eleştiriliyor?
Eleştirenler şunu mu söylüyorlar; 'hayır intikamla biz adaleti yakalarız'. Diyorlarsa ben buna karşıyım. Karşı olduğumu söyledim.''
Kendisini eleştirenlerin sözlerinin tamamını bir bütünlük içinde değerlendirmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Biz darbeye öteden beri karşı çıkan bir siyasal partiyiz. Darbelerden en büyük zararı gören bir partiyiz. Adalet ve Kalkınma Partisi mi kapatıldı darbelerden?
Hayır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yetkilileri mi tutuklandı? Hayır. Onlar mı hapse atıldı? Hayır. 12
Eylül 1980 askeri darbesi Recep Tayyip Erdoğan'ı kuvözde yetiştiren bir süreçtir. Bunu herkes biliyor'' diye konuştu.
''Menderes'i idam eden karar bir yargı kararı değil miydi? Toplumun vicdanı kabul ediyor mu?''
Kimin için olursa olsun hukukun üstünlüğü kavramının tartışmasız herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Eğer siz hukukun üstünlüğünü göz ardı ederseniz, özel yetkili
mahkemelerle intikam almaya kalkarsanız bu doğru değildir. Özel yetkili mahkemelere karşıyız. Karşı olduğumuzu bu
operasyonlar başlamadan çok önce söyledik. Seçimler süresinde de söyledik. Halka taahhütte bulunduk, dedim ki biz
iktidar olursak
özel yetkili mahkemeleri kapatacağız. Sağlıklı çalışan demokrasilerde özel yetkili mahkemeler olmaz. Özel yetkili mahkemeler operasyon mahkemeleridir. Yani
12 Eylül'ün Kenan Evren'i nasıl sıkı
yönetim mahkemelerini kullandıysa, 2011'in, 2012'nin AKP'si de özel yetkili mahkemeleri aynı amaçla kullanmaktadır. Bunu bilmeyen mi var?
Avrupa Birliği raporlarına bile girdi bu. Dünyanın her tarafındaki saygın hukukçular bunu gayet iyi biliyorlar. Ben seslendirdiğim için rahatsız oluyorlar. Zaten rahatsız olsunlar diye ben bunları söylüyorum.''
Kılıçdaroğlu, adaletin yüce bir kavram olduğunu ve yıpratılmaması gerektiğini ifade ederek, adaletin aynı zamanda kamu vicdanı demek olduğunu söyledi.
Kamu vicdanının kabul etmediği bir şeyin adalet olamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
''O kararı kim verirse versin, karar yargının kararı kamu vicdanında kabul edilmediği sürece o kararın geçerliliği yoktur. Menderes'i idam eden karar bir yargı kararı değil miydi? Toplumun vicdanı kabul ediyor mu?
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını asan bir
mahkeme kararı değil miydi? Bu kararı
toplum vicdanı kabul ediyor mu? Hayır. O halde nedir aradığımız? Toplum vicdanının kabul ettiği karardır. Adalet böyle tecelli eder. Yoksa tuzun koktuğu yerde adalet olmaz. Benim söylediğim budur. Beni hangi gerekçeyle eleştiriyorlar anlamakta zorluk çektiğimi de ifade edeyim. Benim söylediklerimi dinlemeden, 'nasıl olsa muhalefet söyledi bizim düşündüğümüzün aksini söylemiştir' diye bir algı ile yola çıkanlar zaten siyasetçi olamazlar. Siyasetçi dediğimiz kişi karşıdaki kişinin neyi söylediğini oturup dinlemesidir, bakmasıdır, sağduyulu okumasıdır. Ondan sonra oturup konuşmasıdır. Siz dinlemeyeceksiniz, oturup ahkam keseceksiniz. Vay efendim 'biz darbelere karşıymışız da göstermelikmiş de şimdi darbeleri savunuyormuşuz da...' CHP hiçbir dönem, hiçbir zaman darbeleri savunmamıştır. Darbeler döneminde biz kaybettik. Darbeler döneminde partimiz kapatıldı, mal varlıklarımıza el konuldu, genel başkanlarımız hapse atıldı. Nasıl karşı olmayız biz darbelere?''