TBMM Genel Kurulunda, 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde son konuşmalarda CHP Grubu adına söz alan Öztrak, AK Parti'nin 2002 yılındaki ''çıraklık döneminde'', hızla toparlanan, mali disiplini sağlanmış, bankacılık sistemi yeniden yapılandırılmış bir ekonomik program devraldığını söyledi. Öztrak, AK Parti'nin ''çıraklık dönemini'', ekonomiyi otomatik pilota bağlayarak geçirdiğini belirterek, ''Ancak değişen dünya şartlarını göremediniz ve ekonomide kırılganlıkların birikmesine neden oldunuz. 2007'de kalfalığınızın hemen başında ise uçak türbülansa girmeye başladı'' dedi. AK Parti'nin ''kalfalık döneminde'' büyüme yarışında, 54 ülkenin Türkiye'yi geçtiğini savunan Öztrak, 'kalkınma'' ifadesinin, yalnızca bu partinin tabelasında kaldığını ileri sürdü. İktidarın ''kalfalık döneminin'' en önemli eserinin cari açıkların önlenemez yükselişi olduğunu iddia eden Öztrak, şunları söyledi: ''Hükümetiniz bu ülkede cari açık rekorlarını kimseye kaptırmayacak şekilde kırdı. Ülkenin rekabet gücünü hızla aşındırdınız. 150 gelişen ve yükselen ekonomi arasında, çıraklığınızın ilk yılında Türkiye'den daha az cari açık veren ülke sayısı 48'di. Çıraklığınızın sonunda Türkiye'den daha az açık veren ülke sayısı 77 oldu. Kalfalığı bitirdiğinizde ise 104 ekonominin cari açığı Türkiye'den daha düşük hale geldi. AKP iktidarında Türkiye'nin cari açığı, yani döviz açığı 55 basamak birden kötüleşti. AKP'nin çıraklık ve kalfalığı arasında büyüme sıralamasında 54 basamak düşen Türkiye, döviz açığı vermede 55 basamak yukarı çıktı. Nitekim daha ustalığınızın ilk yılında cari açık 80 milyar dolara dayandı. Türkiye'yi, döviz açığı vermede ABD'nin ardından dünya ikincisi yaptınız.'' -''Yaptığınız, korkudan mezarlıkta ıslık çalmak'' Öztrak, OECD'nin yaptığı ''Yaşamınız Nasıl'' araştırmasına göre, OECD içinde yaşamından en az memnun olan insanların Türkiye'de bulunduğunu söyledi. Öztrak, söz konusu raporda, Türkiye'de çalışma koşullarının ağır olduğu ve 100 insandan ancak 9'unun başkasına güvendiğini ifade etti. Hükümetin en iddialı olduğu alan olan sağlıkta da sıkıştığını ileri süren Öztrak, ''Önce doktorlara, sonra eczacılara ve ilaç firmalarına yüklendiniz. Ama deniz bitti. Hazinede para tükenince bu sefer vatandaşa katkı payı diye yüklenmeye başladınız. KHK'larla devlet hastanesinden kaçırdığınız hocayı, çıkardığınız KHK'yı delerek Sayın Başbakan'ın ameliyatı için geri getirdiniz. Şifaya erişim ve insan sağlığı kutsaldır. Ama yalnızca Sayın Başbakan'ınki değil tüm vatandaşların yaşamı kutsaldır'' diye konuştu. Hükümetin, ekonomide her şeyin yolunda gittiğini göstermeye çalıştığını ifade eden Öztrak, ''Yaptığınızın korkudan mezarlıkta ıslık çalmak olduğunun farkındayız. Zaman, caka satmanın değil, doğru teşhis koymanın ve doğru politikaları üretme zamanıdır' dedi. -''Milli takım oyuncularını da kararname ile atayın''- Hükümetin Orta Vadeli Programda 5 temel öncelik belirlediğini, bunlardan ikisinin cari açığı düşürmek ve iç tasarrufları artırmak olduğunu kaydeden Öztrak, şunları söyledi: ''Bunu diyen Hükümet ne yapıyor? Kamuda yatırım-tasarruf açığını büyüten bir program ile TBMM'nin huzuruna çıkıyor. Böyle mi cari açığı düşüreceksiniz? Cari açık lafla düşmez. Dengeler cari açığı düşüremeyeceğinizi ve bu işten hiçbir şey anlamadığınızı gösteriyor. Hükümet bir mali disiplin lafı tutturmuş, buna herkesin inanmasını istiyor. Çıkardığınız 35 KHK ile Türk kamu yönetim sistemini alt üst ettiniz. Sizin dışınızda seçimle gelen tüm kurumları kontrol altına alma hırsınızın tepe noktasına geldiniz. Bundan bir adım sonrası milli takım oyuncularını da kararname ile atamaktır. Geçen sene bu kürsüden konuşan iktidar partisi sözcüsü, 'CHP iktidara gelirse kur patlar, enflasyon uçar, faiz coşar' diyordu. Şimdi iktidarda CHP mi var? Ne oldu da bu ülkede son bir yılda yüzde 24 devalüasyon oldu, faizler çift haneye çıktı, kredi faizleri yüzde 15'e geldi?'' -''Ekonomide yere çakılmayı kaçınılmaz hale getirdiniz'' Dünyanın krizden çabuk çıkamayacağını, yeni dalganın geçmişten farklı olarak küresel likiditeyi daha fazla daraltmasının beklendiğini ifade eden Faik Öztrak, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin önümüzdeki yıl 200 milyar dolar tutarında bir parayı bulamaması durumunda ekonomide yere çakılmayı kaçınılmaz hale getirdiniz. Diğer taraftan halkı borca batırdınız. Ailelerin borcu gelirinin yarısına yaklaştı. Ülkenin döviz cinsinden borçlarıyla alacakları arasındaki fark, iktidarınızda 85,5 milyar dolardan 351 milyar dolara çıktı. Kişi başına dış borç 4187 dolar oldu. İktidarınızda 2224 dolar arttı. Yani yeni doğan her çocuk kaşını gözünü annesinden babasından alırken, 2224 dolar borcu da Tayyip amcalarından alıyor. Ama Başbakan çözümü buldu. Dış borcu azaltacağına, her aileden üç çocuk istiyor.'' Öztrak, bütçe ve Hükümetin mevcut politikalarının sorunların üstesinden gelemediğini ve gelemeyeceğini ileri sürdü.