Davutoğlu,
Türkiye'nin NATO üyeliğinin 60'ıncı yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde NATO karargahını ziyaret ederek Genel Sekreter
Rasmussen'le görüştü ve
Kuzey Atlantik Konseyi'ne konuştu.
Daha sonra Rasmussen'le ortak
basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, Soğuk
Savaş döneminde stratejik tercihini yaparak NATO'ya üye olan Türkiye'nin aradan geçen 60 yılda
bölgesel ve küresel barış çabalarında İttifak'a en fazla katkı yapan üyelerden biri olduğunu anlattı.
Aradan geçen 60 yılda uluslararası düzenle birlikte NATO ve Türkiye'nin de çok değiştiğini belirten Davutoğlu, ''Fakat bir şey değişmedi; Türkiye'nin stratejik planlaması ve vizyonunda NATO ana sütun olarak kaldı'' ifadesini kullandı.
''Türkiye bugün NATO'ya 1952'de duyduğundan bile fazla ihtiyaç duyuyor'' diyen Davutoğlu ''Bugün yeni küresel atmosfer ve stratejik çerçevede küresel
ekonomik kriz ve Avrupa'daki yansımaları ve Ortadoğu'daki kapsamlı dönüşüm gibi yeni risk ve tehditler ortaya çıkıyor. NATO, geçen yıl
Libya örneğinde olduğu gibi güvenlik ve barış sağlamada önemli roller oynayabilir. Türkiye bu krizlerin ortasında adeta bir istikrar adası olarak, güçlü ekonomik büyümesi ve dinamizmiyle çevresinde barış ve istikrara aktif katkı yapıyor. Yeni Türkiye ve NATO bir
aile olarak gelecekteki tehditlere birlikte cevaplar planlayacağız'' diye konuştu.
Davutoğlu, NATO Genel Sekreteri Rasmussen'in 60'ıncı yıl ektinlikleri kapsamında gelecek ay Türkiye'yi ziyaret edeceğini belirtti.
İran
Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Davutoğlu,
füze savunmasıyla ilgili İran'dan gelen menfi açıklamalar kadar ikili ilişkilerin önemine yönelik müspet açıklamaların da gözden kaçırılmamasını istedi.
''Türkiye olarak bizim için muhataplarımızın yani cumhurbaşkanının, dışişleri
bakanının ve diğer mevkidaşlarımızın açıklamaları önemlidir'' diyen Davutoğlu, İran
Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi'nin süren Türkiye ziyaretinde yaptığı açıklamaları hatırlattı.
Bakan Davutoğlu, ''Füze savunması NATO'nun önemli bir stratejik kararıdır. Sürekli vurguladığımız gibi bütünüyle savunma amaçlıdır. Hedef aldığı hiçbir
ülke ya da bölge yoktur. Bütünüyle NATO projesi olup gelecekte
balistik füze tehdidine karşı üye ülkelere güvence sağlaması
hedeflenmektedir. O nedenle bu konu Türkiye ve İran ya da diğer komşuları arasında bir anlaşmazlık noktası değildir'' ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, İran'la Türkiye'nin iki komşu olarak köklü ve iyi ilişkilere sahip olduğunu ve bunu koruyacaklarını, diğer yandan Türkiye'nin üyesi olduğu NATO'nun stratejik savunma planlamalarına her şekilde katkı vermeye devam edeceğini vurguladı.
Bakan Davutoğlu, İran'ın nükleer
müzakereleriyle ilgili bir soru üzerine de 2 hafta önceki
Tahran ziyareti ve öncesinde hem AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi
Catherine Ashton hem de İranlı muhattaplarıyla bu konuyu istişare ettiklerini ve tarafların müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olduklarını bildirdiklerini hatırlattı.
Davutoğlu, ''Karar her iki tarafındır fakat biz Türkiye olarak yeni tur müzakerelere ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyarız. Yarın İran
Dışişleri Bakanı Salihi'yle bu konuyu ele alacağım. Umarız bu müzakereler müspet sonuçlanır önemli bir uluslararası mesele çözülmüş olur'' dedi.
Suriye
Bakan Davutoğlu, Suriye'yle ilgili bir soruya da buradaki
Arap Birliği misyonunun sadece gözlemcilerden ibaret olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
''Oradaki Arap Birliği gözlemcileri Suriye yönetiminin ordunun şehirlerden çekilmesi ve siyasi tutukluların serbest bırakılması dahil taahhütlerini yerine getirip getirmediğini denetliyor. Maalesef bu çaba şimdiye dek bize orada çok fazla müspet gelişme gösteremedi. Pek olumlu ilerleme göremiyoruz. Bu kabullenmemiz gereken bir gerçek. Fakat Arap Birliği gözlemcilerinin raporlarını hazırlamalarını ve Arap Birliği toplantısını bekleyeceğiz ve onlarla sürekli istişare halinde olacağız. Yeni ve diğer adımların ne olacağını değerlendireceğiz.''
NATO Genel Sekreteri Rasmussen
NATO Genel Sekreteri
Anders Fogh Rasmussen, ABD'deki
başkanlık seçimi için Cumhuriyetçilerden
aday adayı olan
Teksas Valisi Rick Perry'nin Türkiye'nin NATO'dan çıkarılmasına yönelik sözlerini eleştirdi.
''Bu ifadelere şiddetle karşı çıkıyorum'' diyen Rasmussen, Türk Dışişleri'nin konuyla ilgili açıklamasına bütünüyle katıldığını bildirdi.
Rasmussen, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı enerji trafiğine kapatabileceği yönündeki tehditlerinin sorulması üzerine kritik
deniz geçişlerinin açık kalmasının önem taşıdığını belirtti.
Rasmussen, ''İran'ın sorumlu uluslararası aktör olarak ve uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etme yükümlülüğünü vurgulamak isterim. Aynı zamanda (İran'ın Hürmüz Boğazı'nı
kapatma girişiminde bulunması halinde) NATO'nun bir müdahale planı olmadığını vurguluyorum'' dedi.