MHP Genel Başkan Yardımcısı E. Semih Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha Refah Partisi İstanbul İl Başkanı iken gazetecilere başkanlık sistemi aleyhinde açıklamalarda bulunduğunu hatırlatarak, "Yandaş medya, yandaş aydınlar ve sanatçılar, sözde akillerden oluşturduğu koro da hep bir ağızdan başkanlık şarkıları söylemeye başlamışlardır. İşte biz bu nedenle Kuzey Kore Devlet Başkan'ına baktıkça Tayyip Erdoğan'ı görüyoruz." dedi.
Erdoğan'ın, birkaç gün önce yaptığı açıklamada Alparslan Türkeş'in başkanlık sisteminden yana olduğunu ve bu hususun Dokuz Işık'ta belirtildiğini söylediğini aktaran Semih Yalçın, yazılı değerlendirmesinde, bugün bazı yandaş yazar ve akademisyenlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık hayallerini okşarcasına 'Cumhuriyet'in ilk yıllarında başkanlık sistemine geçilmesi için şartların uygun olduğunu ama Atatürk'ün bunu yapmayarak hata ettiğini' iddia ettiğini, bunun büyük bir aymazlık ve saptırma olduğunu belirtti.
MHP'li Yalçın, "Ne yazık ki bugünkü Tayyip Erdoğan daha başbakan olduğu günlerde şiddetli bir başkanlık hevesine kapılmış ve Türkiye'de yerleşik rejimi değiştirmek için çaba göstermeye başlamıştır. Anlı şanlı Anayasa profesörlerinden, akademisyen ve yazar çizerlerden kendine şıracılar, alkışçılar tutmuştur. Yandaş medya, yandaş aydınlar ve sanatçılar, sözde akillerden oluşturduğu koro da hep bir ağızdan başkanlık şarkıları söylemeye başlamışlardır. İşte biz bu nedenle Kuzey Kore Devlet Başkanına baktıkça Tayyip Erdoğan'ı görüyoruz." şeklinde ifade etti.
"MALKOÇOĞLU FİLMLERİNDEKİ GİBİ…"
AK Parti iktidara gelinceye kadar ve hatta iktidarının ilk yıllarında mevcut sistem tıkır tıkır işlerken birden bire Erdoğan'ın tutulduğu tek adamlık krizinin, sistem sorununa dönüştüğü tespitini yapan Yalçın, şöyle devam etti:
"Başkanlık modelinin tercih edilmesine de sistemde bir takım aksaklık ve tıkanıklıkların olması gibi sudan gerekçeler gösterilmiştir. Oysa aynı Erdoğan daha Refah Partisi İstanbul il başkanı iken gazetecilere başkanlık sistemi aleyhinde açıklamalarda bulunmuştur. Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı görevinin gereklerini bir tarafa bırakıp siyasi partilere laf yetiştirmeyi sürdürmektedir. Başkanlık modeli konusunda içini kemiren çılgınca ihtiras onu sürekli yanlışa sevk etmektedir. Bu hususta iki üç gün önce yaptığı açıklamayla yine partimize çatan Erdoğan, merhum başbuğ Alparslan Türkeş'ten medet ummaya çalışmıştır. Kaçak Sarayda hayal ürünü kıyafetler giydirilmiş kişileri Malkoçoğlu filmlerindeki gibi merdivenlere dizerek müsamere oynatmak suretiyle Türk devletleri temsil edilemeyeceği gibi, Türkeş'in fikriyatını sevip kabul etmeden siyasi tutumu da örnek alınamaz."
"TÜRKEŞ, BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI ÇIKMIŞTI"
Turgut Özal'ın başkanlık sistemini gündeme getirdiği zaman da Alparslan Türkeş'in, Türkiye'nin mevcut şartları, toplumsal dinamikleri ve bölgesel konjonktürü müsait olmadığı için buna karşı çıktığına dikkat çeken Semih Yalçın,
"Alparslan Türkeş'in bu husustaki fikirlerinin değişmesinde, o dönemde giderek büyüyen bölücülük tehlikesi karşısında demokratik parlamenter sistemin ve çoğulculuğun, birlik ve bütünlüğün devamı açısından elzem olduğunun ortaya çıkması etken olmuştur. Bundan sonra Alparslan Türkeş başkanlık sistemini bir daha ağzına almamış, fakat Dokuz Işık kitabının yeni baskılarında eski fikirleri yer almaya devam etmiştir." diye fikrini aktardı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, hatırlanacağı üzere AK Parti'nin de 2007 Seçim Bildirgesinde "parlamenter sistem" dediğine işaret ederek, "Şimdi bundan vazgeçip başkanlık modeline yönelmekle iktidar partisinin parlamenter demokrasi konusundaki ikiyüzlülüğü ortaya dökülmüştür." dedi.
CİHAN