Kılıçdaroğlu, millet
vekillerinin başörtülü eşleriyle 23
Nisan resepsiyonuna katılmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi.
CHP lideri, normalleşme olarak kabul edilen
Meclis'teki tarihî tablo için "Sorunlar olmuş aşıldı, aşıldığı için de memnunuz." yorumunu yaptı. Kılıçdaroğlu, Batı Çalışma Grubu'nun 28
Şubat'ta kendisi hakkında yaptığı
fişlemeyi AİHM'ye götüreceğini açıkladı.
Ergenekon sanıklarından
tutuklu milletvekili Mehmet
Haberal hakkındaki iddianameyi Meclis kürsüsünden okuyacaklarını belirtirken, Baş
bakan Erdoğan'ın İsmet Paşa'yı eleştirmesine, "Ölülerle değil, bizimle uğraşın." tepkisini gösterdi.
İki günlük ziyaret için
Bosna-
Hersek'e giden CHP lideri Kılıçdaroğlu, uçakta kendisine refakat eden gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Kılıçdaroğlu,
Saraybosna yolunda tek partinin uygulamalarından 28 Şubat soruşturmasına, tutuklu milletvekillerinden eşli
23 Nisan resepsiyonuna,
demokratikleşme adımlarından yeni anayasa çalışmalarına kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. CHP liderinin sorulara verdiği cevaplar özetle şöyle:
Sayın
Başbakan grupta konuştu, siz de konuştunuz. Din ve cami üzerinden bir
tartışma gidiyor. Başbakan, CHP'yi camileri satmakla eleştirdi ve
belgeler gösterdi. Siz ne diyorsunuz?
Ben şöyle bir belge göstermesini isterdim; şu tarih, şu
genelge ile falanca camiyi ahıra çevirin diye bir yazı bekliyordum. Böyle bir yazı yok. Tek parti dönemi hepimizin ortak paydası, şu veya bu partinin dönemi değil. Türk siyasal tarihinde ölmüş liderlerle hesaplaşma hiç olmamıştır. İlk kez yakın tarihten intikam alma çabası var.
Kutlu Doğum konuşmasından sonra 4-4-4 yasasını AYM'ye götürdünüz,
iktidar da bunu tezat olarak nitelendirdi.
Hiçbir çelişki yok. Kutlu Doğum Hafta-sı'nda yaptığım konuşma bir siyasi konuşma değildir. O günün anlamına uygun bir konuşmaydı. AYM'ye biz niye gidiyoruz? Biz hukuk devleti miyiz,
evet. Eğer bir yerde anayasaya aykırılık düşünüyorsak bu işi mahkemeye götüreceğiz. Şekil yönünden gittik
Anayasa Mahkemesi'ne.
İmam hatiplerin kapatılmasını istemedik hiçbir zaman, talebimiz de olmadı. Sanki biz, imam hatiplere karşıymışız gibi
propaganda yapılıyor.
Süleyman
Demirel'i
kılavuz edinme iddiaları, tartışmaları da sürüyor...
O da yalan. Demirel'e bir sefer gittim. Bülent Ecevit'i
anma programı içindi. Konuşma yapıp yapamayacağını sordum, 'gelirim' dedi. Ecevit'in en büyük siyasi rakibiydi, o yüzden
tercih ettik. Geldi, konferans verdi. Demirel'le siyasi bir alışverişimiz yok, tamamen hayal ürünü.
Haberal'ın
adaylık sürecinde etkisi olduğu iddiası...
O da hayal ürünü. Sayın Demirel bana hiç kimseyi vekil göster diye telkinde bulunmadı. Önerse kabul ederim. Ama olmadı.
Üsluptaki bu sertleşme,
seçim hazırlığı olabilir mi?
Yorumlanabilir, evet. Ama bu sertleşme ona cumhurbaşkanlığı yolunu açmaz. CHP'nin din düşmanı algısını kaldırıyoruz. Saldırılarını da onların elinden alacağız.
Bakan
Hayati Yazıcı,
Silivri adaylarının
darbe davalarını sulandırmak için aday gösterildiğini iddia etti, ne diyeceksiniz?
Silivri davalarını sulandıran, savcıların iddianameleri. Vekillerimizden Ömer Süha Aldan, önümüzdeki hafta Genel Kurul'da Haberal'ın iddianamesini okuyacak.
Tutuklu vekiller için bir çözüm gözüküyor mu?
Bizim hazırladığımız
kanun teklifini Sayın
Meclis Başkanı, diğer grup başkan vekillerine de verdi. Onlar görüşecek. Sanıyorum kabul edilir.
TBMM'de darbeleri araştırma komisyonunun kurulması, 35. maddenin kalkması,
Genelkurmay Başkanı'nın MSB'ye bağlanması gibi kritik tartışmalara CHP nasıl bakacak?
Bu konuda kanun teklifini veren biziz. Geçen gün darbe hukukunu temizleyelim dedik, teklif yaptık. Hâlâ deniyor ki CHP darbecilerle yan yana. Ya kanun teklifini veren biziz,
çağrı yapan biziz.
Resepsiyonda yoktunuz. Manzarayı nasıl gördünüz?
Boykot tavrı değil. Ben 23 Nisan çocuklarının etkinliğine katılmayı tercih ettim. Çocuklarla beraber oldum. Özel boykot olsaydı hiç kimseyi göndermezdik.
Eşli davetiye normalleşme olarak kabul edildi. Sizce de öyle midir?
Bir resepsiyondur giderler gitmezler, kişiler hakkında yorum yapmam. Normalleşme diyorlarsa öyledir. Üzerinde çok durulacak bir şey değil.
'
Kamusal alanda
türban sorunu çözüldü' yorumları yapıldı.
Kamusal alan, bir kamu içindeki alan değildir. Caddede polis yolda bir şey sorarsa, yol da kamusal alandır.
Daha önce yapılanlar çok tartışıldığı için normali de çok tartışıldı.
Daha önce askerlerin, BDP'liler olduğu için gelmiyorlar gibi haberler çıkıyordu. Bu toplantıda BDP'liler var mıydı bilmiyorum; onun için mi katıldılar bilmiyorum. Bizim açımızdan özel yasaklama getirmiş değiliz. Vekillerimizi serbest bıraktık.
Başörtülü ya da türbanlı eşlerin gelmesi normal mi?
Geliyorlar zaten. Niye geliyorsunuz diye sorulması anlamsız zaten. Sorunlar olmuş aşıldı, aşıldığı için de memnunuz.
Anayasa yapımında Başbakan "Masadan kalkan taraf olmayacağız." dedi. Sizin tutumunuz ne olacak?
Yeni anayasa yapılması konusunda CHP olarak her türlü desteği vermeye hazırız. En yetenekli, nitelikli vekilleri biz komisyona verdik. Biz anayasa yapılmasını istiyoruz, onunla ilgili kurallar belirlenmiş.
Umutlu musunuz?
Ben umutsuz olmadım zaten.
BÇG'nin sizinle ilgili fişleme iddiaları için
Başbakanlık'ı mahkemeye vermiştiniz.
Hükümet Danıştay'a
savunma gönderdi. Fişlemeyi sahiplenmemiş Başbakanlık.
Başbakan çelişiyor. Ya beni fişlediler nasıl göreve iade edecekler? Akıl var, mantık var. Danıştay'a savunma gönderiyorlar. Diyorlar ki 2004'e kadar isimsiz
rapor vs. filan hepsi gelmiş. Hiçbir resmi kayda geçirilmeden hepsi bekletilmiş. 2004'te tamamına resmi nitelik kazandırmışlar ve arşive kaydetmişler. Fişlemeyi AKP yapıyor aslında. Danıştay'a gönderdiği savunmada fişlemelerin Başbakanlık tarafından yapıldığını söylüyor. AİHM'ye kadar götüreceğim.
28 Şubat soruşturmasının nereye kadar uzanmasını bekliyorsunuz?
Nereye kadar gideceğini savcılar bilir. Başbakan savcıya 'Sen git
arkadaş nereye kadar gidiyorsan' diye talimatı verdi. O da eline kılıcı alıp girecek. Nereye giderse gidecek.
28 Şubat yargılamasına fişlendiğiniz için müdahil olacak mısınız?
Hayır. Ben hukuki hakkımı zaten Danıştay'da takip ediyorum. Bana şunun yanıtını verecekler. 2004'te neden fişlemeleri kayda geçtiler; bana izah etmeleri lazım.
CHP, Bosnalı şehitler için mevlit okuttu
CHP,
Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da Bosnalı şehitler için mevlit okuttu. Orduevinde okutulan mevlide, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve Bosna-Hersek
Diyanet İşleri Başkanı Mustafa Ceric'in yanı sıra çok sayıda Bosnalı vatandaş katıldı. Anamuhalefet partisi, mevlit için Türkiye'de özel olarak 5 bin civarında
şeker paketi hazırlattı.
Mevlit sonrası camide dağıtılan şeker paketlerinin üzerinde Türk ve Bosna bayrakları yer aldı.