CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadınların yeteri kadar siyasi mücadele etmediğini söyledi. Kadınların siyasete daha fazla katılımının gerekli olduğun belirten Kılıçdaroğlu, "Bakın biz yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. Hiçbir partide yok. Avrupa'da en yüksek oran bizde yüzde 33. Kurultaydan da oy birliği ile çıktı bu karar. Ama biz üye sayımıza bakıyoruz kadınların sayısı çok az. Diyorsunuz ön seçim güzel, sandığı koyacağız, nasıl seçileceksiniz, bütün kadın kardeşlerime söylüyorum seçme seçilme hakkını getiren kadınlara CHP'dir. Kadınlara şunu söylüyorum sizin partiniz Cumhuriyet Halk Partisi'dir, sizin ikinci adresiniz, ikinci eviniz Cumhuriyet Halk Partisi'dir." diye konuştu.
'BİR DİKTATÖRE DOKUNMAYI İBADET OLARAK KABUL EDİYOR, MÜSLÜMANLIĞIN KABUL ETMEDİĞİ BİR İNANÇTIR'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği'nin Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlediği 'Laiklik ve Kadın' konulu panele katıldı. Laikliğin vicdan ve inanç özgürlüğün olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "İnançların güvencesidir. Birilerinin birilerinin üstüne dini kullanarak baskı kullanmasını engellemektir laiklik. Nitekim bizim anayasamız bunu gayet güzel tanımlamış. Diyor ki 24. Madde 'Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.' Yine devam ediyorum Anayasamızın 24. Maddesi, 'Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.' Biz bunun arkasındayız." diye konuştu.
Anayasanın dini istismar etmeyin dediğini ve kendilerinin de bunu dediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Dini ve inancı kötüye kullanmayın diyor. Biz onu kabul ediyoruz. Ama birde hayatın gerçeklerine bakın. Ve Türkiye'de yaşananlara bakın. Din istismar ediliyor mu? Sonuna kadar. İnançlar istismar ediliyor mu? Sonuna kadar. Kötüye kullanımıyor mu? Sonuna kadar. Nasıl bir anlayıştır ki bu birisine dokunmayı ibadet olarak algılayan bir sürecin içindeyiz şimdi. Bir diktatöre dokunmayı ibadet olarak kabul ediyor. Hiçbir dinin kabul etmediği hele hele Müslümanlığın kabul etmediği bir inançtır bu, böyle bir şey yok. Sonra Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan kişi diyor. Nereden çıktı, hangi inançta var bu? Anlamakta zorluk çekiyoruz." açıklamasında bulundu.
'SEÇME SEÇİLME HAKKINI GETİREN KADINLARA CHP'DİR'
Kadınların yeteri kadar mücadele etmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Çocuklarınızı sevdiğiniz gibi ülkenizi sevdiğinizi biliyorum. Ama siyasete daha fazla katılın. Bize bir şeyler verin demeyin. Biz bir şeyleri alacağız diye mücadele edin. Alacağız diye mücadele ederseniz kesinlikle başarılı olursunuz. Biraz güç, biraz direnç olmalı. Efendim kadınlar milletvekili olsun. Bizde istiyoruz olsun, peki nasıl olacak. Geleceksiniz partiye üye olacaksınız, sandığa koyduğumuz zaman gideceksiniz, kadınları seçeceksiniz. Ama hem üye olmayacaksınız, ondan sonra diyeceksiniz ki neden kadınlar siyasette yoklar. Mücadelenin özü budur. Siyasete girmek, siyasette kararlılıkla mücadele etmek ve söz hakkı sahibi olmak. Bakın biz yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. Hiçbir partide yok. Avrupa'da en yüksek oran bizde yüzde 33. Kurultaydan da oy birliği ile çıktı bu karar. Ama biz üye sayımıza bakıyoruz kadınların sayısı çok az. Diyorsunuz ön seçim güzel, sandığı koyacağız, nasıl seçileceksiniz, bütün kadın kardeşlerime söylüyorum seçme seçilme hakkını getiren kadınlara CHP'dir. Kadınlara şunu söylüyorum sizin partiniz Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Sizin ikinci adresiniz, ikinci eviniz Cumhuriyet Halk Partisi'dir." şeklinde konuştu.
Eskiden kız çocuklarının okula gidip gitmemesi konusunda annelerin belli bölgelerde bazı tereddütleri olduğunu hatırlatana Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Ama bugün Türkiye'nin neresine giderseniz gidin her anne, kız çocuğunun çok iyi okumasını istiyor. Çünkü kendisinden çok daha iyi bir yaşam güvencesi istiyor. Kızım okusun o da vali olsun, kaymakam olsun, doktor olsun, hayatın her alanında görev alsın istiyor. Bu çok önemli bir gelişmedir. Anneler en büyük harcamayı eğitim üzerinden yaparlar. Çocukları daha iyi okusun diye. Yemezler, çocuklarına yedirirler çocukları daha iyi koşullarda okusun diye. Bütün bunları sağlayan ana tema nedir biliyor musunuz? Ana tema laikliktir. Din ve vicdan özgürlüğüdür. İnanç özgürlüğüdür. Aynı zamanda bütün bunların tamamı demokrasinin güvencesidir. Birey olmanın özgür birey olmanın temel taşlarıdır." CİHAN