Partisinin
Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, 7 çocuklu bir ailenin 4'üncüsü olduğunu söyledi. Bütün annelerin çocukların çok daha iyi koşullarda okumasını, eğitilmesini istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, eğitim
yasasının
Anayasa'dan çok daha önemli olduğunun altını çizdi.
Eğitim yasası hazırlanırken niçin uzlaşma aranmadığını soran Kılıçdaroğlu, dayatma kültürüyle eğitim yasası olamayacağını vurguladı.
Eğitimde de oturup konuşulması gerektiğini belirten
CHP lideri, gece yarılarına kadar bir arkadaşının konuştuğunu diğerlerinin dinlediğini ifade etti. Eğitimin karşılıklı kutuplaşma alanı olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, eğitimin ulusal bir sorun olduğuna dikkat çekti. Ortak çaba harcanıp projeler geliştirilmesi gerektiğini, eğitimin bir
ülkenin ortak stratejik alanı olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, eğitim politikasının rahatlıkla at oynatılacak bir alan olmadığını kaydetti.
CHP'nin konuya ilişkin bir kamuoyu yoklaması yaptığını ve bu konuda yarın bir
basın toplantısı düzenleyeceğini açıklayan Kılıçdaroğlu, bütün ayrıntıları paylaşacaklarını söyledi. Normalde bunu iktidarın yapması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ancak doğruları CHP'nin gündeme getireceğini ifade etti.
Herkesin çocuğunun kendi çocukları olduğunu ve sorumlulukları bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, temel eğitimin önemine değindi. Ortak paydanın temel eğitim olması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bir binanın temeli gibi olduğunu, ne kadar sağlam atılırsa depreme o kadar dayanıklı olacağını kaydetti.
"ELİMİ UZATIYORUM, GELİN YENİ BİR YASA YAPALIM"
Temel eğitimin kesilmesi, kısaltılması halinde çocukların geleceğinin karartılacağını savunan Kılıçdaroğlu, getirilen yasa
teklifinin iktidarın ve AK Parti'nin hiçbir programında yer almadığını ileri sürdü. Uzlaşma konusunda
çağrı yapan Kılıçdaroğlu, "Elimi uzatıyorum, barış içinde, huzur içinde yeni bir yasa yapalım." dedi.
Önyargılarının bulunmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, teklif verildiği zaman arkadaşlarını aradığını belirterek, konuya ilişkin uzman kişileri çağırdıklarını ve toplantı yaptıklarını söyledi. Saatlerce onları yorum yapmadan dinlediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, varılan sonucun gerçekten vahim olduğunu ifade etti. "Her şeyi ben bilirim derseniz, Batı'da hiçbir şey bilmeyen adam derler." diyen Kılıçdaroğlu, yasanın geçmesi halinde
Afrika ülkelerinin dahi gerisine düşüleceğini savundu.
"Önemli olan I-Pad'ı dağıtmak değil. Sen onu Türkiye'de üretebiliyor musun üretemiyor musun?" diyen Kılıçdaroğlu, olaya partiler üstü ve çocuklar için bakılması gerektiğini söyledi.
Din eğitimi için yapılıyorsa, bunun rahatlıkla söylenebileceğini, Türkiye'de her şeyi tartışabildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, açık
toplum olunmak zorunda olunduğunu vurguladı. Gizli kapaklı iş yapılmaya gerek olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, aileler çocuklarının din eğitimi almasını istiyorsa bunun en mükemmel şekilde verilmesi gerektiğini belirtti.
"28 ŞUBAT'TAN İNTİKAM ALMAK İÇİN GETİRİLMESİ YANLIŞ"
28 Şubat'tan intikam almak için bunun getirilmesinin de yanlış olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, 8 yıllık eğitimin 70'li yıllardan geldiğini savundu. Bunun gerekli yerlerde tartışıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, Engin Özkoç'un 12 saat konuşarak bir
rekor kırdığını söyledi ve kutladı.
Başbakan'ın Özkoç'a yönelik sözlerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, niçin konuştuğunun sorulması gerektiğini ifade etti. Herkesin konuşacağını, ta ki Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yahu bunlar bu kadar niye konuşuyor' diyene kadar konuşacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu,
tablet dağıtımının
ihale yasası dışına çıkarıldığını kaydetti. İhale kapsamı dışına çıkarılmasının yanlış olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, umutsuz olmadığını, aydınlarına, üniversitelerine güvendiğini söyledi.
Bu ülkenin annelerine çok güvendiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, annelerin vicdanına güvendiğini ve bu yasaya engel olmalarını istedi. Onların gücünün her türlü haksızlığın önüne geçeceğini belirten Kılıçdaroğlu, kimsenin konuşmaktan korkmaması gerektiğini ifade etti.
"POZANTI 21. YÜZYIL TÜRKİYE'SİNE YAKIŞMADI"
Pozantı'daki olaya da değinen Kılıçdaroğlu, bu dramın 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışmadığını vurguladı. Olay duyulur duyulmaz milletvekillerini görevlendirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bir raporun hazırlandığını ve ayrıntıları anlatmaya vicdanının elvermediğini söyledi. Onda birinin doğru olması halinde AK Partililerin vicdanlarını sorgulamaları gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, 8 ay önce neden bu önlemlerin alınmadığını sordu ve Adalet Bakanlığını eleştirdi. Özgür basının olmadığı yerde bu tür hadiselerin kamuoyuna gelmeyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, işin takipçisi olacaklarının altını çizdi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in cezaevlerinin yüzde 110 dolu olduğu açıklamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, neden önlem almadığını sordu. Diyarbakırlılara da seslenen Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın yeni bir cezaevi sözü verdiğini hatırlatarak cezaevinin hayırlı olmasını diledi. AK Parti'ye oy verdiklerini ve cezaevi
vaat edildiğini savunan Kılıçdaroğlu, artık uyanmalarını istedi. Hapishanelerin dolu olduğu bir ülkenin ayıplı bir ülke olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, nerede bir mazlum ve
mağdur varsa CHP'nin orada olup destekleyeceğini ifade etti.
"Gömlek
demokrasisi bu. Kafada demokrasi olmayınca,
gömlekten demokrasi doğuyor." diyen Kılıçdaroğlu, Erbakan'ın arkasından rahmet okuduklarını hatırlatarak, insanlık ve ahlaklarının bu olduğunu söyledi. Birilerinin 'ölü sevicileri' diye kendilerini eleştirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın helallik isteyecekleri isimleri saydı. "Sen helallik isteyemezsin, çünkü sen arkadan hançerledin." diyen Kılıçdaroğlu,
baba katilinden
miras sahibi olunamayacağını savundu.