Ergün'den devlete Kürtçe öğren çağrısı

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Vatandaşa Türkçe öğretemeyen devletin daha iyi hizmet vermesi için neden Kürtçe öğrenmediğini sordu.

Ergün'den devlete Kürtçe öğren çağrısı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Artık hiç kimsenin aklından 'Türkiye'de darbe yapayım, postmodern darbe yapayım, olmadı kapatma davası açayım, açık yargı yoluyla hükümeti devireyim' diye bir şey geçmeyecek'' dedi. Ağrı'da temaslarını sürdüren Ergün, Kutlu Aktaş Spor Salonu'nda düzenlenen ''AK Parti Ağrı 4. Olağan İl Kongresi''nde yaptığı konuşmada, Türkiye'ye önemli hizmetler yapan ve yapmaya da devam eden AK Parti gibi siyasi bir partide görev yapmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, gelecek nesillere anlatacakları güzel hikayelerin, başarıların olduğunu söyledi. Türkiye'nin her bölgesinde, ülkenin geleceğini emin, en güvenli bir şekilde konuştuğunu ifade eden Ergün, ''Çünkü gerçekten ülkemize, milletimize güzel hizmetler yapılıyor. Çünkü partimiz kurulurken böyle kuruldu. Biz bir hizmet partisiyiz. Milletimizin, memleketimizin hizmete ihtiyacı var. Onun için kurulduk'' dedi. İktidara gelmeden önce eğitim, sağlık, yol, siyaset, ekonomi, demokrasi ve anayasa gibi alanlarda hizmetlerin eksik kaldığını dile getiren Ergün, memleketin birliğini, bütünlüğünü ve huzurunu sağlamak için parti olarak yola çıktıklarını ve 10 yılda çok önemli mesafeler kaydettiklerini vurguladı. Türkiye'nin demokratikleşmesi, zenginleşmesi gerektiğini ifade eden Ergün, şunları kaydetti: ''Niye ülkemizi demokratikleştireceğiz, demokrasi yok mu? Seçimler olmuyor muydu? Dört beş yılda bir işte demokrasi. Demokrasi bu değil, seçimler demokrasinin sadece bir göstergesi, seçimler başka yerlerde de yapılıyor. Seçim dışında başka şeyler lazım, insan hakları, hürriyet, özgürlük lazım, düşünceyi açıklama hürriyeti lazım. Kendini ifade edebilme hürriyeti lazım. Hiç kimsenin düşüncesinden dolayı, etnik veya dini kimliğinden dolayı hiçbir problem yaşamadığı bir zemin lazım. İşte bu oldu, seçimler oldu ama öteki sandıklarımızda büyük eksiklikler var. Düşünceyi açıklama hürriyeti en açık örneği, başbakanımız düşüncesini açıkladı. Sen misin açıklayan, şiir okuyarak düşünceni açıkladın. Vay bölücü, Allah'la bu şiir bütünleştirici bir şiir... Bunun bölücü tarafı yok. Belediye başkanlığından alalım, hapse koyalım, ömür boyu siyasi yasak koyalım. Muhtar bile seçilemesin, bu adamı yok edelim. Bu kafayla hareket ediliyordu memlekette.'' ''Keşke bende size Kürtçe hitap edebilseydim'' Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Şimdi değerli kardeşim Kerim Yıldız (AK Parti Ağrı Milletvekili) çok güzel bir Kürtçe konuştu. Keşke ben de size böyle hitap edebilseydim. İlk defa 1984 yılının içinde üniversitede öğrenciyken yüzde 100'ü Kürt olan Siirt'in Baykan ilçesinin bir köyüne gittim. Orijinal adı 'Comani' köyü, ama 'Atabarı' demişler. 12 Eylül olmuş, ihtilalciler bir gecede bundan sonra Comani diye bir yer istemiyoruz diyorlar. Neden bin yıllık köyünün adını değiştiriyorsun, mantığı ne bunun? Bunun mantığı yok, bunları yaparsan devlet olarak, hükümet olarak halkları uzaklaştırırsın, milletini küstürürsün, öyle değil mi? '' Darbecilerin Türkiye'nin vatandaşlarını, milletini küstürdüğünü, kalbini kırdığını ifade eden Ergün, ''İşte darbecilerin Türkiye'ye verdikleri en büyük zarar budur. Sen adamın kalbini kırdıysan bu kıldığın namaz değildir. Sen öyle bir yanlış, öyle kötü bir giriş yaptın ki milletin gönlünü kırmakla sen arınmazsın. Seni 72 millet yıkasa sen temizlenmezsin'' şeklinde konuştu. Milletin kırılan kalbinin, onarılması, tamir edilmesi gerektiğini belirten Ergün, şöyle devam etti: ''Sen bir tanesinin gönlünü de buradan kırdın, ötekinin gönlünü buradan kır. Sen kimle yola devam edeceksin? Kim senin milletin, kim senin vatandaşın? Ortada vatandaş kalmayacak neredeyse, Kürdü Kürt diye at kenara, Alevi'yi Alevi diye at kenara, dindarı dindar diye at kenara. Ee sen kimle yola devam edeceksin? Bu memleketin sahipliğini kim yapacak. İşte AK Parti bütün bunları gördü, bütün bunları demokrasi, insan hakları, özgürlük, hukuk devleti... Bunları temin ederek çözüme kavuşturdu. Bunlar önemli problemler, önemli yaralar, tedavi edilmesi lazım. Ama kavgayla değil, oturup konuşarak, bırakın itişip kakışmayı, bırakın dağa adam göndermeyi, molotofu, taşı bırak. Gel, oturup konuşacağımız, her şeyi çözebileceğimiz bir zemin inşa ediyoruz Türkiye'de.'' ''Hala kanayan yaralar var. Bunların da tedavi edilmesi lazım'' Her derde bir çare bulanabileceğine dikkati çeken Ergün, ''Hiçbir vatandaşımıza Türkiye'de etnik veya dini nedenlerden problem yaşamayacağı güçlü demokrasi ve hukuk zenimi inşa ediyoruz. Bu kadar yıldır yaşanan sıkıntıyı bir çırpıda çözmek mümkün mü? Haklısınız, hala çözülmesi gereken sorunlar, hala kanayan yaralar var. Bunların da tedavi edilmesi lazım, daha yapılması gereken çok iş var, ama kavga, itiş kakış insanın azmini kırar'' dedi. Bütün sorunların bir bir çözüme kavuşacağının altını çizen Bakan Ergün, şöyle konuştu: ''Artık hiç kimsenin aklından Türkiye'de darbe yapayım, postmodern darbe yapayım, olmadı kapatma davası açayım, açık yargı yoluyla hükümeti devireyim' diye bir şey geçmeyecek. Artık kimse Türkiye'de 'sen Kürt değilsin, Kürt diye bir adam yok' demeyecek. Senin dilin senin kültürün yok demeyecek. Tabii ülkemizde ortak değerler var, birisi bayrak. Bu bayrak yeni icat edilmiş bir şey değil, Cumhuriyetin ilanından sonra bayrağa ölçü getiren bir kanun çıktı. Eni şu kadar, boyu şu kadar olsun, ama bayrak 100 yıllar öncesinde kullanılan bir şey. Üzerindeki renk kimin kanının kırmızısı? Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Alevilerin, Sünnilerin hatta Ermenilerin, Rumların, bu topraklarda var olan herkesin kanının kırmızısıdır.'' AA
<< Önceki Haber Ergün'den devlete Kürtçe öğren çağrısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER