Erdoğan'ın açıklamalarından başlıklar
- Bildiğiniz gibi 3 şehidimiz var. Bu 3 şehidimizle ilgili olarak da öncelikle ailelerine Rabbimden sabırlar diliyorum, milletimizin başı sağolsun diyorum ve yaralı askerlerimize şifalar diliyorum.
Önümüzdeki dönemde bu konuda önemli gelişmeleri hep birlikte göreceğiz. Kararlılığımız son hafta içerisinde atılan adımlarla da görülmüştür, görülmeye devam edecektir. Bir şehidimizin bedeli, yüz
teröriste bin teröriste mukayese edilemez, o farklı olay. Fakat bu mücadelenin bir bedeli olduğunu da görüyoruz. Er veya geç bu
ülkede millet kazanacaktır, bu işe gönül veren bu işe inananlar kazanacaktır.
-
Türkiye'de
siyaset doğrular üzerinden yükselmiyor.
18 yaş meselesi dedik, önce
destek verenlerin sonra vermediğini gördük. Neredeyse Avrupa'nın yarıya yakınında 18 yaş, hem seçme hem seçilme yaşıdır. Bir diğer yarısında 21 yaş seçilme yaşıdır, bir diğerinde de 25 yaş seçilme yaşıdır. Cumhurbaşkanı seçilme yaşını bile buralara kadar indiren ülkeler var. Cezalandırmaya gelince, rüşt olmaya gelince 18 yaşa '
evet' diyorsun, seçmeye 'evet' diyorsun ama seçilme noktasına geldiği zaman bakıyorsun 'hayır' diyorsun.
- Gerek Sayın Bahçeli'nin gerekse şahsımın ortaya koymuş irademiz mevcut.
Altına imzalarımızı attık ve görünen o ki her iki siyasi parti de attıklara imzalara sahip çıkmamıştır. İmza farklıdır, gizli
oylama maalesef farklı olmuştur. Eğer herkes attığı imzasına sahip çıkmış olsaydı netice böyle olmayacaktı.
- Sayın Cumhurbaşkanımızın kararından sonra oluşan yeni duruma yönelik istişarelerimizi tamamladık ve bugün itibarıyla ilgili arkadaşlarım gidip
Anamuhalefet partisi ve MHP'yle gidip görüşmeleri yapacaklar ve bu görüşmeleri yaptıktan sonra Parlamento'da bunun adımları atılacaktır. Referandum konusunu düşünmüyoruz.
- Bu tabii üzücü bir tablodur ve ben bunun fitneye, nifaka, şuna buna vesile olmasını istemem. Ama siyaseti biz böyle anlamıyoruz.
Eğer biz, bir yere imza attıysak mezara kadar o imzanın arkasında durmalıyız. Pazara kadar değil.
- Türkiye'nin
modern bir ülke olması lazım.
Modernlik lafla olmuyor ey Kılıçdaroğlu. Sen bu işlerden anlamazsın. Bunlar senin işin değil. Bunun için çarığı giyeceksin, çalışacaksın. Biz o araziden geliyoruz. Biz o Bağcılar'ın, Güngören'in ta 90'lı yıllarda
sokaklarında, sokak aralarında o çamurlarda çizmeleri giydik, oralarda
seçim kampanyaları yaptık. Oralarda seçim kazandık ve ondan sonra o Bağcılar'ı Esenler'i, o Güngören'i bu hale getirdik.
- Dünyada seçimlerin erkene alınmasına karşı çıkan, bunu engellemek için her şeyi yapan, her türlü yola başvuran tek anamuhalefet partisi sanıyorum CHP'dir.
BDP ile CHP'nin 12 Haziran seçimlerinden beri pek çok konuda birlikte hareket ettikleri ortada. Artık ben ikisini de doğrusu bir görüyorum. Adeta bunlar müttefik. CHP'nin yolu BDP'yi düze çıkarmaz. BDP'nin yolu CHP'yi düze çıkarmaz. Biri her konuda milletle ters düştüğü için çıkmaz yolda. Diğeri de terör örgütünün kuyruğuna takılmaktan vazgeçip gerçek bir siyasi parti olamadığı için yine çıkmaz yolda.
- Parlamentonun içindeki bir parti Türkiye Cumhuriyeti'nin muhatabı olarak KCK'yı gösterir mi, bölücü terör örgütünü gösterir mi? Bu nasıl bir anlayıştır. Biz boşuna 'ya Parlamento ya
Kandil' demiyoruz. Bu ifadeleri bunlardan kaç kez dinledik, bunun için diyoruz.