Başbakan Erdoğan, Genel
kurmay Başkanı ve bakanların katıldığı, çoğu kurmay 800 subaya hitaben yaptığı konuşmada
Türkiye'nin 12 şehit verdiği Afganistan'da asker bulundurmasını sorgulayanlara, "Çöl Kaplanı" lakaplı Fahrettin Paşa'nın
Medine savunması örneğiyle
yanıt verdi: "Bunu sormak tarih bilmezliktir."
İLK KEZ KONUŞTU
Habertürk gazetesinden Bülent Aydemir'in haberine göre; basına kapalı olarak gerçekleşen 1 saatlik konferansı;
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Necdet Özel,
Milli Savunma Bakanı
İsmet Yılmaz,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş da dinledi. Demokratikleşme konusunda mesajlar da verdiği konuşmasında,
"Demokrasideki kesintiler Türkiye'ye ağır
faturalar ödetti" diyen Erdoğan, tarihi konuşmasında şunları söyledi:
ÇEKİRGE YEDİLER
Fahrettin Paşa, Medine'de açlıkla boğuşan askerlerine
çekirge yedirdi; ancak bugün Türkiye kendi uydusunu üretir konuma yükseldi.
Harp Akademisi'nin
komutanlığını yapan Orgeneral Ali Fuat Erden, Fahrettin Paşa ile ilgili, "Bir çeşit Harbiyelilerin destanıdır. Hiçbir Harbiyeli bunu göğsü kabarmadan okuyamaz" demiştir.
35 ÜLKEDE ŞEHİTLİK
Nerede bir hadise varsa Türk de orada hazırdır. 'Afganistan'da Türk askerinin ne işi var' demek tarih bilmezliktir. 35 faklı ülkede şehitliğimiz var. Harp akademilerinde 1000
yabancı öğrenci eğitim gördü. Hiçbirinin ülkesinde bu subaylara, 'Türkiye'de ne işiniz vardı' denildiğini zannetmiyorum.
AĞIR FATURA ÖDETTİ
Türkiye
demokrasiyle büyür, kalkınır. Demokrasi,
laiklik, hukuk, sosyal devlet bu dört ilke birbirinden bağımsız değildir, at başı gider. Demokrasideki kesintiler Türkiye'ye ağır faturalar ödetti.
TERÖRÜ VURACAĞIZ
Bütün imkanlarımızla terörü vuracağız. Sadece güvenlik
tedbirleriyle kalmayacağız. Demokratikleşme adımları ve yatırımlar artarak devam edecek.
MERMİLER 3 AYDA TAŞINDI
(Fevzi Çakmak'ın hatıralarından paragraflar okuyarak)
Askerleri kağnılarla taşımışlar. Bir mermi, İstanbul'dan Erzurum'a 3 ayda ulaşırdı. Biz şimdi, kendi
piyade tüfeğimizi, uydumuzu, gemimizi, helikopterimizi ve tankımızı üretiyoruz.
ÇÖL KAPLANI FAHRETTİN PAŞA KİMDİR?
Başbakan'ın subaylara konuşmasında örnek gösterdiği 'Fahrettin Paşa', Mondros Mütarekesinden sonra teslim olmayıp Medine'yi 72 gün daha savunan
Osmanlı kumandanı. 'Medîne müdâfii', 'Türk Kaplanı', 'Çöl Kaplanı', 'Medine Kahramanı' adlarıyla anılıyor.
Bulgaristan'da Rusçuk'ta doğdu, 93 Harbi'nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti. Mekteb-i Harbiye-i Şahane'yi (
Harp Okulu) ve
Erkan-ı Harbiye Mektebi'ni (Harp Akademisi) bitirdikten sonra 1891'de kurmay yüzbaşı olarak Osmanlı ordusuna katıldı.
Balkan Savaşında
Çatalca savunmasında ve Edirne'nin geri alınışında görev aldı.
I. Dünya Savaşı başladığında 4.
Orduya bağlı 12.
Kolordu komutanı olarak Musul'da bulunuyordu. 1915'te 4. Ordu komutan vekilliğine getirildi. Bu bölgede iken hem tehcire tabi tutulan
Ermeniler'i yerleştirme işiyle uğraştı, hem de
Urfa, Zeytun, Musadağı ve Haçin Ermeni isyanlarını bastırdı.
1916'da 4. Ordu komutanı
Cemal Paşa tarafından Medine'ye gönderildi. Elindeki kısıtlı imkânlara rağmen aldığı tedbirler sayesinde Medine'yi 2 yıl 7 ay savundu.
Herhangi bir yağma ihtimaline karşı tedbir olarak, Medine'deki 30 parça Kutsal Emaneti 2000 askerin koruması altında İstanbul'a gönderdi. Medine'nin etrafı isyancıların eline geçmeye başlayınca İstanbul'daki hükümet, Medine'nin boşaltılmasını istedi. Fahreddin Paşa 'Peygamberin kabrinin bulunduğu Medine'deki Osmanlı Bayrağı'nı kendi elimle indiremem' diyerek şehirden ayrılmayı kabul etmedi.
Bir süre sonra Medine'nin etrafı tamamen kuşatıldı. Osmanlı orduları kuzeye doğru geri çekilmeye başladı. Etrafındaki Türk birlikleriyle irtibatı tamamen kesilen Fahreddin Paşa şehri savunmaya devam etti.
30
Ekim 1918'de
Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesini
imzalayarak I. Dünya Savaşından çekildi. Mütarekenin 16. maddesine göre Fahreddin Paşa'nın teslim olması gerekiyordu. Kendisine Mondros Mütarekesini tebliğ için İstanbul'dan gönderilen yüzbaşıyı hapsettirdi. Medine'ye en yakın Osmanlı birliği 1300 km uzakta olmasına rağmen Mondros Mütarekesinden sonra da teslim olmadı ve savunmaya devam etti. Osmanlı'nın teslim olmasında sonra 72 gün daha Medine'yi savunmaya devam eden Fahreddin Paşa
yiyecek, ilaç ve cephanenin bitmesinden sonra kendi askerleri tarafından etkisiz hale getirildi. Böylece Medine'de 400 seneden beri süren Türk hakimiyeti sona erdi.
İngilizler tarafından Türk Kaplanı ismi verilen Fahreddin Paşa, savaş esiri olarak önce Mısır'a daha sonra da Malta'ya gönderildi. 8
Nisan 1921'de Malta'da kurtulduktan sonra Milli Mücadeleye katılmak üzere Ankara'ya geldi. Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ne 12. Fırka Komutanı olarak katıldı. 9
Kasım 1921'de
TBMM tarafından
Kabil Büyükelçiliğine
tayin edildi. 1936'da
Tümgeneral rütbesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekliye ayrılan Fahreddin Paşa, 1948'de İstanbul'da
vefat etti.