Kazakistan gezisinin son gününde, Astana’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Başbakan Erdoğan, memurlara toplu
sözleşme hakkını kendilerinin verdiğini hatırlattı. Erdoğan'ın hedefinde ise greve katılan öğretmenler vardı.
Erdoğan şunları kaydetti:
Memurlara toplu sözleşme hakkı veren parti biziz. Yıllar yılı bu ülkede toplu sözleşme hakkı verilmemiş, toplu görüşmede kalmış. Daha ilk toplu sözleşmede memur sendikalarının bu yaklaşımı bizi üzmüştür. Biz, millet adına hareket ediyoruz, kendi adımıza değil. Bu sendikalar sadece kendi menfaatleri adına hareket ediyorlar. Bu ne kazandırır ne kaybettirir. Biz enflasyona işçimizi, memurumuzu ezdirmeyeceğiz.
Enflasyon üzerinde bir zam yaptıysak onu geri almayacağız.
Burada 3,5+4 denilmiştir. Nihai neticesi bu demek değildir. Yılsonu itibarıyla, enflasyon tek haneliye, 7.5’in altına düşmezse örneğin 1 puan kaldıysa biz farkını ödeyeceğiz. Enflasyona ezdirmeyeceğiz. Bakıyorsunuz 7,5+7,5; 10+10 istiyorlar. Nereye gidiyorsun kardeşim? Bizi siz
Yunanistan mı yapmak istiyorsunuz? İspanya’nın durumuna mı düşürmek istiyorsunuz?
Öğretmenlerle ilgili bir teklif var. Bu camia benim en çok saygı duyduğum kesimdir. Onlara ek ödenek olarak resen 100 lira daha verelim. Bir öğretmenin en düşük olanı 1624 lira alıyor. Ne karşılığı alıyor? Haftada 15 saat karşılığı alıyor. Peki, düz bir memur ne kadar çalışıyor? 40 saat. 40 saat için bu rakamın altında alanlar da var. Öğretmen ek ders verirse, bunun üstünde alıyor. Bir de tatili var. Yılda iki ay. Düz memurun tatili ise 20 gün. Şimdi soruyorum; bu haksızlık değil mi? Bundan sonraki süreç hakem heyetine gidiyor. Nihai kararı verecek.
Ana muhalefet partisi “arkanızdayız” diyor. Bağırıyor, çağırıyor niye? Çünkü sırtında küfe yok. Atıp tutuyor. Diyorum ya bu adam (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kastediyor) 5 tane koyun verin kaybedip gelir. Bunun genel müdürlük yaptığı dönemde SSK’nın durumu ortada. Bunu en iyi Tansu hanım tanır. Başaramamıştır, göndermişlerdir. Ondan sonra ihtilal hükümeti bunu görevine geri getirmiştir.