CHP ve MHP'ye dokunmayacağını kaydeden
Başbakan Erdoğan, canlı bombayı engellemeye çalışan
Hatice Belgin olayını hatırlatarak, "Yüreğinin binde biri kadar cesaretiniz varsa kanlı
teröristin önünde canlı kalkan olun." dedi.
Konuşmasında CHP'ye bugün bir şey demeyeceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Onların derdi kavgaları çatışmaları zaten kendilerine yetiyor. Parti içi muhalefetleri onlara yetiyor. Aynı şekilde MHP'ye de söyleyecek bir sözüm yok. Bahçeli arabaya poz verirken 'arabada eski biz de eskiyiz' dedi. Bu MHP'nin durumunu özetliyor. BDP ve yöneticilerine bir çift sözüm var." diyerek yüklendi.
Amerika'ya giden BDP'lileri hatırlatan Başbakan Erdoğan, "
PKK bir
terör örgütü değildir, diye açıklama yaptılar. BDP eş başkanı televizyonda 'dağa çıkmış PKK'lı asla teslim olmamalı' diyor. Bunlarda vicdan yok, vicdanları kurumuş, iflas etmiş. Bunlar dağdaki kandırılmış robota çevrilmiş
teröristlerin kanından besleniyorlar." ifadelerini kullandı.
Yavrusunu yitiren bir annenin nasıl bir duygu içinde olduğunu bilen bir insan böyle bir açıklama yapamayacağını kaydeden Başbakan, dünyanın hiçbir yerinde terörü, öldürmeyi yücelten birine aklı başında denilmediğini kaydetti.
Kandırılıp dağa çıkarılan o gençlerin nasıl bir ortamda yaşadıklarını bildiğini ifade eden Erdoğan, yerin 150 metre derinliğinde yaşama mahkum edildiklerini ifade ederek, şunları anlattı: "Oradan farklı bir dünyaya çıkartılıp onlara 'öleceksin öldüreceksin' şeklinde
hedef veriliyor. Oralardan kaçmak istediklerinde maalesef öldürülüyor. O bayan teröristlerin öldürüldüğü gibi maalesef bunu yapıyorlar. İnsanlık dışı koşullarda yaşadıklarını biliyoruz. Kendi içlerinde nasıl infazlar yaptıklarını, kendi yöneticilerini bile nasıl kurşuna dizdiklerini biliyoruz. Örgütten kaçan işkenceyle öldürülen sonra bilinmeyen yerlere saklanan cinayetleri herkes biliyoruz. Bizim askerimiz mağaradaki teröriste 'seni annene götüreceğim' diye ikna ediyor.
Çocuk yaştaki terörist ağlıyor. 5 yıldır görmemiş anasını ama 'bunlar savaş baronları terör örgütü' değil diyerek annelerin acısını hasreti ayaklar altına alarak adeta dalga geçiyorlar."
"CESARETİNİZ VARSA KALLEŞ İNTİHAR BOMBACILARININ ÖNÜNDE KALKAN OLUN"
BDP'lilerin canlı kalkan olarak askerin, polisin önüne dikildiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Sizin bu kadar cesaretiniz varsa neden kalleş
intihar bombacılarının önünde kalkan olamıyorsunuz." diye sordu.
Bingöl'de şehit Hatice Belgin olayını hatırlatan Erdoğan, "O kardeşim canlı bombanın üzerine kapaklanarak daha büyük faciayı önlüyor. Onun yüreğinin binde biri kadar cesaretiniz varsa kanlı teröristin önünde canlı kalkan olun. İşte bunu yapamazlar bunlar böyle yürekli vicdanlı eylemleri yapamaz nifak ve
tahrik içirmeyene hiçbir şeyi yapamazlar. Arkalarındaki terör örgütünün tehdidi bittiğinde Kürtlerin bunlara karşı çıkacağını biliyorlar. Gençler ölmezse kan akmazsa
gözyaşı sel olup akmazsa bunlar siyasete yapamazlar istismar edemezler." değerlendirmesini yaptı.
Hükümetin güvenlik politikalarına döndüğüne ilişkin eleştirilerin olduğuna işaret eden Erdoğan, hükümetin
terörle mücadele azmini kırmaya çalıştıklarını söyledi. "Tek çara asker, polistir, demedik. Bu işin
psikolojik sosyolojik, ekonomi, diplomatik boyutu var. Uluslar arası camiada mücadele şart dedik. Bunların hepsini yaptık yapıyoruz. Topraklarımıza yönelik her türlü saldırıya, her teröriste yılmadan yıkılmadan geri adım atmadan mücadele vereceğiz. Fakat siyasette samimi olanlar müzakere ettik yine ederiz. Vatana yapılan saldırıya misli ile
cevap vereceğiz." dedi.
"HAKKARİ'NİN ORTASINDAN LAĞIM AKIYOR, VATANDAŞ PİSLİĞİN İÇİNDE GEZMEYE MAHKUM MU?
Belediye
hizmetlerine de değinen Başbakan Erdoğan, diğer partilerden olan belediyelerin hizmetlerini eleştirdi. "29
Mart 2009'dan bu yana belediyeleriniz vatandaşlara hangi hizmeti hangi büyük yatırımı götürdünüz, belediyecilik bir anlamda
iktidar provasıdır yerelde barılı olamayanların merkezi yönetimde başarılı olması mümkün değil." diyen Başbakan, şunları söyledi: "Bunların belediyelerde ne var?
Antalya,
Ankara Yeni Mahalle'de olduğu gibi bizzat kendilerinin
itiraf ettiği yolsuzluk var. bunların belediyelerinde
rant kavgası var kendilerinin de 'yamyamlık' diye itham ettiği kadrolaşma var. Bunu bizzat belediye başkanları söylüyor bunlar belediyeciliği nasıl rant aracı görüyorlar da iktidarı da öyle görüyorlar."
Doğuda başta
Diyarbakır olmak üzeri bazı il ilçelerdeki BDP'li belediyelerin hizmet üretmediğine atıfta bulunan Erdoğan, "Ben bütün illerimize giden bir Başbakanım, sadece illere değil ilçelere de geden, oradaki hizmetleri yerinde teftiş eden bir Başbakanım. Hakkari'yi gördüm, Diyarbakır'ı, Van'ı, Batman'ı, Siirt'i gördüm. Üç yıldır taş üstüne taş konmamış Hakkari'de şehrin ortasından kanalizasyon akıyor. Hakkârili kardeşim pisliklerin içinde gezmeye mahkum mu? Onlar insan değil mi? Çöpler toplanmıyor. Özgürlüklerden bahseden BDP biraz da insana saygıdan bahsetse çok şey olacak. Ama bunların dünyasında insana saygı yok, insanca yaşanacak bir zemin hazırlama anlayışı yok. Oradaki kardeşime bu reva mıdır soruyorum sizlere? Korkutarak, duyguları istismar ederek, tehdit ederek, ekmekleriyle oynayarak insanların oyunu alacaksın, ama yapman gerekenin asgarisini bile yapmayacaksın. Bunların çok daha önemli işleri var, millet bunların umurunda değil. Kürtlerin meselesi acısı bunların asla derdi meselesi kaygısı değil. Belediye başkanları milletvekilleri hatta genel başkanları sadece nifak tohumları ekmeyi biliyor tahrik siyaseti biliyor başka bir şey bilmiyor." ifadelerini kullandı.
(CİHAN)