Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''
Doğalgazla ilgili zaman zaman, fevkalade olduğu dönemler, aşırığı soğuğun olduğu dönemlerde bazı kesintiler olabiliyor. Biz, komşu
ülke Bulgaristan'ı böyle bir dönemde, şüphesiz ki yalnız bırakamayız'' dedi.
Başbakan Erdoğan ile Bulgaristan Başbakanı
Boyko Borisov,
Başbakanlık Merkez Bina'da ortak
basın toplantısı yaptı.
Heyetler arasında gerçekleştirilen Toplantıda Bulgaristan Hükümetinin İçişleri,
Dışişleri,
Ulaştırma,
Tarım Gıda, Bölgesel Kalkınma ve
İmar,
Enerji,
Ekonomi,
Turizm ile
Kültür Bakanlarının yer aldıklarını belirten Erdoğan, ortak bir siyasi bildiriyle neticelendirdikleri toplantının önümüzdeki yıl Sofya'da ikincisinin yapılacağını ifade etti.
Bu toplantının sekretaryasını Dışişleri Bakanları yürüttüğüne işaret eden Erdoğan, Dışişleri bakanlarının yol haritasını takip edeceklerini dile getirdi.
Fevkalade bir durum olmazsa mayıs ayı sonunda da Bulgaristan Başbakanı Borisov ile üçlü toplantı için Bulgaristan'da bir araya geleceklerini anlatan Erdoğan, ''Aramızdaki ticaret hacmi, şu anda 4 milyar dolar civarında, 2011 sonu itibariyle. Biz, bunu yeterli bulmuyoruz, bunu çok daha ilerilere taşımanın gayreti içerisinde olacağız. Tabii, iki komşu ülkeyiz, fakat değerli dostum Boyka ile gerçekten gerek belediye başkanlığı dönemi, gerek başbakanlık dönemindeki ikili münasebetler noktasında bir
dayanışma içerisinde bu süreci hep çalıştık, işlettik'' diye konuştu:
-Taşkınları önlemek-
Bulgaristan'ın kedine ait sıkıntıları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bunların en önemlisi de doğalgazla ilgili zaman zaman, fevkalade olduğu dönemler, aşırı soğuğun olduğu dönemlerde bazı kesintiler olabiliyor. Tabii biz, komşu ülke Bulgaristan'ı böyle bir dönemde, şüphesiz ki yalnız bırakamayız. İnsani olarak, hatta bir komşuluk hakkı olarak, böyle dönemlerde her zaman Bulgaristan'ın yanında olacağımızı da kendilerine bugünkü ikili görüşmemizde ifade ettim. Bununla ilgili de yapılması gereken altyapı çalışmalarını ve siyasi noktada atmamız gereken adımları da birlikte atacağız ve Bulgaristan'ın da böyle bir sıkıntısının da olmasını istemiyoruz. Bunu da birlikte aşacağız.
Tabii bir başka sıkıntı, yine aramızdaki biliyorsunuz, dertli olduğumuz bir durumdur. O da gerek
Arda, gerek
Tunca, gerekse
Meriç'le alakalı konu. Bu,
Türkiye, Bulgaristan,
Yunanistan üçlüsünü aslında ilgilendiren, alakadar eden bir konu. Bu konuda şu anda Bulgaristan'ın Arda ile ilgili attığı bir adım var. Fakat süratle bugün bakanlarımıza gerekli talimatları verdik. Tunca ve Meriç ile alakalı olarak da Yunanistan'ı da bu kapsam içerisine almak suretiyle, müşterek bir çalışmayla... Burada 3 ülkenin hem çıkarı var ama çıkarının yanında da maalesef sürekli bir tehdit var. Bu tahdit nedir? Bu taşkınlarla yaşadıklarımızdır. Zaman zaman insan kaybına, bunun yanında bir çok
ekonomik kayba, tarım alanlarının su altında kalmasına vesaire neden olan bu tür taşkınları önlemek için bakanlarımızın çok daha yoğun bir çalışmayla,
teknik kadrolarla bu işi yürütmelerinin talimatını bugün verdik, bu adımları da süratle atmamız gerekiyor.''
Bulgaristan'la doğalgaz işbirliğine gidilmesine ilişkin Bulgar gazetecinin daha önce
anlaşma yapıldığına ilişkin iddiaların Erdoğan, "Benim bugüne kadar bu konuda bir
imza atmadım, bakanlarımın da imzasının olduğunu sanmıyorum" Bugün görüş birliğine vardık ve sorunu en kısa zamanda çözme kararı verdik" dedi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan'daki Türk toplumunun Bulgaristan'ın eşit haklara sahip vatandaşları olarak ülkenin istikrarına, refahına ve gelişmesine önemli katkıları olduğunu belirterek, ''Oradaki kardeşlerimizin iki ülkenin ilişkilerine güç katan dostluk köprüsü kurmak durumunda olduklarını özellikle buradan hatırlatmak zorundayım'' dedi.
Başbakan Erdoğan ile Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Başbakanlık Merkez Bina'da ortak basın toplantısı yaptı.
Erdoğan, iki ülke arasında
İstanbul, Burgaz ve Varna arasında atılabilecek adımlar olduğunu belirterek, ''Bunlar bizim turizm noktasındaki zenginliğimiz olabilir. Buna yönelik olarak ulaştırma bakanlarımızın bir çalışma yapmasını istedik'' diye konuştu.
İki ülke arasında
deniz otobüsleriyle
ulaşım sağlayarak ulaşımda ve turizmde bir adım atılabileceğine ilişkin
inançlarını teyit ettiklerini anlatan Erdoğan, bu adımları atmak için gerekli girişimlerde bulunulduğunu, bugünkü anlaşmalarla da bu adımların atıldığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Özellikle üzerinde durduğumuz önemli bir konu da karşılıklı kültürel merkezlerin kurulması konusu. Az önce o imzalar atıldı. İstiyoruz ki Bulgaristan Türkiye'de kültür merkezlerini oluştursun. Aynı şekilde biz de Bulgaristan'da bu tür kültür merkezlerini oluşturalım. Bu konuda mutabakatımız var'' ifadesini kullandı.
Bulgaristan'ın Türkiye'de, Türkiye'nin Bulgaristan'da tarihi ve kültürel mirası bulunduğunu belirten Erdoğan, bu mirasın renovasyonu ve restorasyonu konusunda bazı adımlar atılarak gerek inanç gerekse kültürel turizmin hareketlendirileceğini kaydetti. Erdoğan, bunun halkların kaynaşmasına da katkıda bulunacağını ifade etti.
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'u el ele, dayanışma içinde yapılacak çalışmalar için bir fırsat olarak gördüğünü dile getiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu anda Kültür Bakanlığına Vecdi Bey'in (Raşidov) bakıyor olması da ayrı bir fırsat. Gerek
Ertuğrul Bey (
Günay), gerekse Vecdi bey dayanışma içinde. Vecdi Bey'in aynı zamanda
sanatçı yönü de var. Bu özelliğini de burada hatırlatmam lazım. Bugün kendisinden yeni eserlerini de aldım. Bu da benim için ayrı bir zenginlik oldu. Kendisini tekrar kutluyorum. Bu dayanışma içinde inanıyorum ki Türkiye ve Bulgaristan bu alanda da çok farklı adımları atmaya devam edecektir.''
-''Balkanlar'daki en önemli ticaret ortağımız''
Başbakan Borisov göreve gelmeden önce Avrupa'ya gidiş gelişlerde Türk vatandaşlarının araçlarının haraca bağlanması, soyulması gibi olayların meydana geldiğini belirten Erdoğan, mevkidaşının gerekli tedbirleri alarak bu olayları engellediğini ifade etti. Erdoğan, ''Bu, vatandaşlarımızın yol güvenliği sıkıntısının giderilmesi noktasında güzel bir gelişme. Bundan sonraki süreçte bunun yeni otoyollarla çok daha farklı bir noktaya geleceğine inanıyorum'' dedi.
Bulgaristan'ın Türkiye'nin Balkanlardaki en önemli ticaret ortağı olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu ticaretin artarak devamıyla ki bugün o çalışmaları da yaptık, ekonomiden sorumlu bakanlarımız karşılıklı olarak bunun da adımlarını attılar. Ekonomik alanda mevcut bazı sıkıntılar var. Tarımda, yaş
meyve sebzede bazı sıkıntılarımız var. Bu sıkıntıları da süratle gidereceğiz.''
Bölgesel konuları ve Ortadoğu'daki sıkıntıları değerlendirdiklerini bildiren Erdoğan, Ortadoğu'daki sıkıntıları birlikte aşmak için ortak tavır almanın ne denli önemli olduğunu değerlendirme imkanı bulduklarını kaydetti.
Bulgaristan'da ciddi oranda bir Türk nüfusu bulunduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları belirtti:
''Bulgaristan'daki Türk toplumunun Bulgaristan'ın eşit haklara sahip vatandaşları olarak ülkenin istikrarına, refahına ve gelişmesine önemli katkıları da oluyor. Oradaki kardeşlerimizin iki ülkenin ilişkilerine güç katan dostluk köprüsü kurmak durumunda olduklarını özellikle buradan hatırlatmak zorundayım. Onun için de özellikle Bulgaristan'ın gelişmesi,
kalkınması noktasında atılacak her adım inanıyorum ki oradaki bizim soydaşlarımızın da huzuru ve refahı için önemlidir. Bunu da vurgulamayı kendim için bir görev telakki ediyorum.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'de
siyaset yapan veya kenarda köşede bir şeyler yazanlar bizden şunu mu bekliyorlar; yani içine kapalı bir butik devlet mi istiyorlar? Türkiye bir butik devlet değildir. Türkiye, dünyaya açık bir devlettir ve güçlü bir devlettir. Güçlü bir devlet olmanın gereği de budur'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile başbaşa ve
heyetlerarası görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, ''Afganistan'da 12 askerimiz şehit düştü. Olayla ilgili incelemeler devam ediyor, helikopterin nasıl düştüğüyle ilgili yeni bir bilgi var mı?
Helikopterin düşmediği, düşürüldüğü iddiaları var. Bu yönde bir bulgu var mı? Kaza sonrasında bazı tartışmalar da başladı. Özellikle Türk askerinin neden Afganistan'da olduğu sorgulanıyor. Bu eleştiriler konusunda neler diyeceksiniz?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:
''İnceleme hala sürüyor. Şu anda bir tuğgeneral komutasında 12 kişilik bir heyet bir savcıyla birlikte bu çalışma için hemen anında Afganistan'a gönderilmişti. Olayla ilgili
kaza kırım incelemesi halen devam ediyor. İlk bilgiler helikopterin teknik bir
arıza nedeniyle düştüğü yönünde. Yani herhangi bir çatışma falan söz konusu değil. Ama inceleme sürüyor. Rapor tamamlanınca bunu da zaten kamuoyuyla paylaşacağız.
Diğer konuya gelince, özellikle bazı şeyleri sıradan istismar vesilesi yapmak, hele hele bu olaylar üzerinden istismar vesilesi yapmak çok acıdır. Aynı helikopter ülkemizde de düşebilirdi. Nitekim bugüne kadar da birçok helikopter ülkemizde de düşmüştür. Birçok şehit vermişizdir. Şu anda bizim içinde olduğumuz bir NATO camiası var ve bu konseptin içerisinde Türk ordusu, TSK Afganistan'da bir görev yapmaktadır. Biz orada dikkat ederseniz, bulunduğumuz süre içerisinde hiçbir zaman
operasyonel bir görev üstlenmedik. Hep
lojistik görev ağırlıklı olarak üstlendik. Çatışmalar içerisinde de bizim şehidimiz bugüne kadar olmadı. İşte bu kazayla böyle bir durum başımıza geldi''
-''Ordumuz orada sürekli kalacak değildir''-
Afgan halkının, Türk askerine karşı aşırı derecede bir muhabbeti ve sevgisi bulunduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, geçmişte Afgan halkının her zaman Türk milletine ruh kökünden gelen bir şekilde
yardım ettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bizim de Afgan halkıyla bir dayanışmamız söz konusu. Bu insanlar bizim zor günlerimizde, istiklal mücadelemizi verdiğimiz günlerde tüm varıyla, yoğuyla bizimle beraber olmuş insanlar. Şu anda da TSK tarihi bir görevini yerine getirirken aynı zamanda da NATO konsepti içerisindeki bu grevi sebebiyle orada bulunmaktadır. Biz orada güç bulunduran sekizinci ülke konumundayız. Böyle bir durumumuz var. Fakat bu nasıl oluyor da istismar vesilesi yapılıyor hem de böyle bir olay üzerinden...
Bizim ordumuz tabii orada sürekli kalacak değildir. Belli bir süre sonrasında da çekilmesi kararı verileceği zaman da çekilecektir. Ama bütün bu kararları biz TBMM'de alıyoruz ve parlamento kararıyla da bu süreç uzatılıyor. Daha önce de olduğu gibi, gerekirse de uzatılmıyor. Burada da yapılan budur. Yani Türkiye'de siyaset yapan veya kenarda köşede bir şeyler yazanlar bizden şunu mu bekliyorlar; yani içine kapalı bir butik devlet mi istiyorlar? Türkiye, bir butik devlet değildir. Türkiye, dünyaya açık bir devlettir ve güçlü bir devlettir. Güçlü bir devlet olmanın gereği de budur. Bunu yapmak durumundayız. Şu anda yapılan da budur zaten. Birilerinin söylediği veya kendilerine göre oluşturduğu yol haritasına
Türkiye Cumhuriyeti devleti uymaz. Biz, olması gereken neyse onu yaparız, atılması gereken adımlar neyse onu atarız. Hiçbir zaman
küçük düşünemeyiz, büyük düşünmeye mecburuz. Tabii ki büyük devlet olmanın da zaman zaman bedelleri vardır ve bu bedelleri de kimse görmezlikten gelemez. Bunu da görmek zorundayız.
12 şehidimiz operasyon neticesinde olmayan, bir kaza neticesinde olan, velev ki bu bir operasyon neticesinde de veya onlara yönelik herhangi bir saldırı neticesinde de olabilirdi. Ama böyle bir durum da söz konusu olmadı. Şu anda ülkemizde bölücü
terör örgütüyle mücadelede askerimizi, polisimizi, sivillerimizi şehit olarak vermiyor muyuz? Onun için lütfen bunu istismar vesilesi yapmasın. İstismar etmesinler. Burada hepimizin el birliği, gönül birliği içerisinde olmamız lazım. Adımlarımızı bu şekilde atmamız lazım. Gerek Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, gerek güvenlik güçlerimizi onlara vereceğimiz destekle güçlü kılmamız lazım.''
AA