Ankara Halk
Ekmek ve Un Fabrikası A.Ş. Genel Müdürü
Ali İlkbahar, ekmeklerin
naylon poşete konulmaması uyarısında bulunarak, ''Poşetlerin çoğu geri dönüşümden elde ediliyor. Yani poşetler kirli ama biz ekmeği bu poşetlere koyuyoruz, bu olmaz'' dedi.
TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde kurulan, ekmek israfının önlenmesine ilişkin alt
komisyon,
AK Parti İstanbul Milletvekili Gürsoy
Erol başkanlığında toplandı.
İstanbul Halk Ekmek A.Ş.
Edirne Kapı İşletme Müdürü Abdullah
Arslan, yaptığı sunumda, ekmek israfının önlenmesi için neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulundu. Ekmeğin günlük tüketilecek kadar alınması gerektiğini belirten Arslan, israf olan ekmeklerin çöpe gittiğini hatırlattı.
300 gram ekmek için
üretim kapasitelerinin günlük 1 milyon 700 bin olmasına rağmen, yaklaşık 1 milyon 200 bin ekmek ürettiklerini ifade eden Arslan, ekmeğin günlük olarak yüzde 5'inin israf edildiğini söyledi. Arslan, israf olan ekmeklerin yüzde 95'inin
hayvan barınaklarına gönderildiğini, geri kalanının da galeta unu yapıldığını anlattı.
''İstanbul'da 4-5 bin ruhsatsız
fırın var''
Arslan, İstanbul'da 4-5 bin ruhsatsız fırın bulunduğunu iddia ederek, ''Bu durum israfı tetikliyor. Gramajı farklı ekmekler üretiliyor ve
kontrol edilemiyor'' dedi.
Ankara Halk Ekmek Genel Müdürü Ali İlkbahar da ekmeğin insan sağlığı açısından önemine işaret ederek, dünyada insanlar açlıktan ölürken, Türkiye'de ekmeğin çöpe atılmasının kabul edilemeyeceğini ifade etti.
İlkbahar, komşuluk ilişkilerinin azalmasının, ekmek ve yemek israfına neden olduğunu şu örnekle açıkladı: ''Eskiden kadın dolma yapar ve komşusuna verirdi, şimdi bu yok. Dolma komşusunun ihtiyacı olduğu için değil, gelenek olduğu için verilirdi. Eğer şimdi de paylaşım olsa israf olmaz'' diye konuştu.
''Bahçeli evler olsa...''
İlkbahar, devletin bahçeli evleri
teşvik etmesi gerektiğini ifade ederek, sözlerini ''Bahçeli evler olsa, oralarda hayvanlar yaşasa, israf olan ekmekler ve yiyecekler onlara yedirilir, böylece israf da olmaz. İnsanlar hayvanlara o kadar uzak ki tavuğu gördüğü zaman insan tanımıyor bile. Bir de işin dini boyutu var. '
İsraf etmeyiniz' diye
ayet var. Eskiden 'Küçük Ev' dizisi vardı, orada Hristiyanlar her yemekten önce dua ederlerdi'' şeklinde sürdürdü.
Tam
buğdaylık ekmeğin yaygınlaştırılması gerektiğine işaret eden İlkbahar, ''Eğer tam buğdaylık ekmek yapılırsa yüzde 35 maddi tasarruf ederiz, 5 milyon ton da ekmek tasarruf etmiş oluruz'' dedi. İlkbahar, Türkiye'de en yaygın görülen
kanserlerden kalın bağırsak kanserinin beyaz ekmekten kaynaklandığını söyledi.
''(Ekmek tesirini gösterdi) demiş''
Ali İlkbahar, ekmeğin, kadınların güzelliği açısından önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''
Kadınların yüzde 80'inde
demir eksikliği var. Siz demiri ilaç olarak aldığınız zaman, kimyasal değişime uğrayan ilacı almış oluyorsunuz ancak demiri ekmekten aldığınız zaman
doğal olarak ve bedava almış oluyorsunuz. Bayanların kurduğu bir vakfa gitmiştim. 'Bize bu ekmeği tanıtın' demişlerdi. Ekmekte yüksek miktarda folik asit var. Folik asit vücuttaki bütün hücreleri yenileyen bir şey. Orada 80 yaşlarında ablamız vardı. 'Bu ekmek ne işe yarar?' dediğinde, 'içerisinde folik asit var, bundan sonra güzellik salonlarına gitmenize gerek yok, bu ekmeği yediğiniz zaman güzelleşirsiniz' demiştim. O da toplantıdan sonra yemiş, Armada'ya gitmiş, yürüyen merdivenden çıkarken, 'adam bana dik dik bakıyordu, herhalde ekmek tesirini gösterdi' demiş. Bu kadar kısa sürede göstermez ama... Yani ekmeğin çok önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Demir, çinko, folik asit, vitaminleri ve minarelileri doğal olarak elde etmiş olacağız.''
İlkbahar, Ankara'da günlük üretilen toplam 4,5 milyon adet ekmeğin 750 binini fabrikalarının ürettiğini ifade ederek, Ankara'da üretilen ekmeğin israf edilmediğini söyledi.
''Ekmek naylon poşete değil, kağıt poşete''
Ekmeğin naylon poşete konulmasına karşı çıkan İlkbahar, ''Poşetlerin çoğu geri dönüşümden elde ediliyor. Yani poşetler kirli, ama biz ekmeği bu poşetlere koyuyoruz, bu olmaz'' dedi. İlkbahar, Türkiye'de de ekmeğin Avrupa'da olduğu gibi kağıt poşete konulması gerektiğini vurguladı.
İlkbahar, konuşmasının sonunda, ''buğday, toprağın sarı saçlı güzeli'' başlıklı sinevizyon sunumu yaptı.