MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, bazı MİT mensupları hakkında
soruşturma izni taleplerinin
Başbakanlığa gönderilmesine ilişkin, ''Şayet Başbakan Erdoğan KCK'nın kuruluşunda payı, iradesi ve yönlendirmesi bulunmuyorsa bu çerçevede kendisinden ve hükümetinden eminse hukuksal aşamalara engel olmamalı ve istenen soruşturma iznini acilen vermelidir'' görüşünü savundu.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada,
İstanbul Özel Yetkili
Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen KCK soruşturmasında adı geçen MİT görevlilerinin, soruşturmaya dahil edilmesi amacıyla Başbakan Erdoğan'ın iznine müracaat edildiğinin görüldüğünü belirtti.
Devlet Bahçeli, 6278 sayılı Devlet
İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül tarafından onaylandığını anımsattı. Düzenlemeyle MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere
kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin, 5271 sayılı Kanun'un 250. maddesinin 1. fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma açılabilmesinin Başbakan'ın iznine bağlandığını ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
''MİT'in halen görevdeki müsteşarının yanı sıra
emekli olmuş bazı kurum mensuplarının kamuoyuna yansıyan ve vahamet derecesi yüksek iddialarla ilgili ifadelerine başvurulması AKP tarafından bu yolla engellenmiş ve adrese teslim yasal değişiklikle
adalet darp edilmiştir. Bölücü
terör oluşumu ve
paralel devlet organizasyonu olan KCK'nın, kuruluşunda, eylemlerinde ve hedeflerinde bazı MİT görevlilerinin kaygı verici şekilde etkin ve müdahil olduğu hususu üzeri bastırılmayacak kadar alenileşmiştir.
Şayet Başbakan Erdoğan; KCK'nın kuruluşunda payı, iradesi ve yönlendirmesi bulunmuyorsa, bu çerçevede kendisinden ve hükümetinden eminse hukuksal aşamalara engel olmamalı ve istenen soruşturma iznini acilen vermelidir. Aksi eğilim ve tutum, Başbakan ve hükümetini zan altında bırakacak, ortaya çıkan siyasi
tercih doğal olarak gerçeklerin kapatılmasına dönük sinsilik ve kurnazlık olarak adlandırılacaktır.''
Bahçeli, soruşturma talebinin acilen olumlu
cevap bulması gerektiğini savundu.
MHP'nin 10 Şubat'ta konuyla ilgili yazılı bir
basın açıklaması yaptığını hatırlatan Bahçeli, bu açıklamada sorduğu 5 soruya
yanıt verilmediğini öne sürdü. Bahçeli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Karşı karşıya olunan mesele Türk milletinin bekası ve güvenliğiyle yakından ilgili ve ilişkilidir. Milletimizin demokratik yollarla yetkilendirdiği AKP hükümeti, bölücü emel ve niyetlerin büyümesinde, örgütlenmesinde şayet parmağı yoksa, korkacağı ve endişe edeceği bir şey de olmayacaktır. Ancak, KCK'nın oluşumunda, terör faaliyetlerinde AKP'nin özel görevlileri eliyle katkısı ve teşviki bir gün tam olarak tespit edilirse, bu siyasi anlayışın hıyanetin ortağı olduğu böylelikle tescillenecektir. Bu takdirde başta Başbakan Erdoğan olmak üzere işbirlikçileri,
yardım ve yataklık yapan failler hukuk karşısında
hesap vermekten asla kaçamayacaklar ve kurtulamayacaklardır.''