Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, MİT'in Ankara Adliyesi'ne gönderdiği ve 'Darbeye giden yolda önemli dönüm noktaları ' diyerek doldurduğu, altını çizdiği 57 sayfalık belgeyi geri çekerek 'tashihlerini' yapıp öyle göndermesi gerektiğini söyleyerek, "Şerefli bir mazisi olan, kadim değerlerden beslenerek Türkiye'mizin hür, müstakil ve onurlu bir devlet olması yolunda yürüyen ve çizgisinde asla kırıklık göstermeyen kişilerce 19 yıl önce kurulan BBP, 'mazisini' hiçe saymayacağı gibi her minvalde, her ortamda 'mücadelelerle dolu' hayatını kendisine Allah'ın verdiği şerefli bir madalya olarak düşünmeye devam edecektir" dedi. MİT'in 12 Eylül'e giden süreçle ilgili Ankara Adliyesi'ne sunduğu belgeye tepki gösteren Destici, 1978 yılında hazırlanan rapor için 'Büyük Müfterilik' değerlendirmesinde bulundu. 12 Eylül darbesine giden süreçte 31 Temmuz 1977'de yapılan Ülkü Ocakları Derneği'nin 6. Olağan Kongresi'nde genel başkanlığa müteveffa Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun seçildiğini hatırlatan Destici, şunları kaydetti: "Şehidimiz Sayın Yazıcıoğlu, seçilmesinin ardından 1 Ağustos 1977'de Türk gençliğine yönelik bir tarihi konuşma yapmış ve gençleri olacak provokasyonlara karşı uyarmıştır. Şiddetten uzak durmaya çağırarak, 'Elleriniz silah değil kalem tutmalı' demiştir. O süreçte Yazıcıoğlu, binlerce ülkücünün genel başkanlığını yapmıştır. 1974 yılında çıkarılan genel afla birlikte eski kızıl militanların cezaevlerinden çıkmasına vurgu yapmış ve Türkiye'nin bu affı kaldıramayacağını, anarşi ortamına sürükleneceğini habervermiştir." Destici, 1970'li yılların sonunda okulların, köylerin, şehirlerde mahallelerin bölünmeye başladığını gören, hatta emniyetteki bölünmelerin de farkında olan Yazıcıoğlu'nun toplantılarda yaptığı çağrılarına yenilerini ekleyerek, "Yargı işlemiyor, emniyet yeterince inisiyatif koyamıyor. Siyaset üretilemez hale geliyor' dediğini hatırlattı. Yazıcıoğlu'nun genel başkanlığında Türkiye'nin her köşesine 'eller silah değil kalem tutmalıdır' diye afişlerin asıldığını söyleyen Destici, dönemin Cumhurbaşkanı'na 1978 yılında bir de mektup yazdığını ifade etti. Destici, Yazıcıoğlu'nun "Gelin. Türkiye süratle bir iç çatışmaya doğru gidiyor, bunu önleyecek şekilde gençliğin televizyonlarda tartışma ortamını sağlayın. Ve kavga eden, çatışan gençlik belki yukarda daha seviyeli tartışmalar görmek suretiyle bu öfkesini dindirebilir" dediğini ifade etti. Destici, MİT'in iktidarda CHP'nin olduğu 15 Şubat 1978'de hazırladığı raporunda ülkücü kuruluşların töhmet altında bırakıldığını ve 12 Eylül'e götüren süreçte 'ülkücüler'in suçlandığını hatırlatarak, bunun adının aymazlık ve emperyalistlerin 'geçilemez sivil inisiyatif hareket' olarak gördükleri 'ülkücülere' yapılmış en büyük ihanet ve müfterilik olduğunu belirtti. MİT'in bu 'rikkat ve dikkatten uzak kaleme alınan' belgeyi açıklığa kavuşturulmasının gerekli olduğunu ifade eden Destici, "O yıllara götürensüreçte on binlerce ülkücüden sorumlu olan Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu'nun devletin yetkili ve etkili makamlarına yaptığı uyarıları, Yazıcıoğlu'nun gençliği şiddetten men etmek için çırpındığına ilişkin 'kendilerinde mahfuz olan' 'tarafsız' bilgileri ifşa etmelidirler" şeklinde konuştu. Destici, kayıtlara geçen anlatımlarda Yazıcıoğlu'nun şunları kaydettiğini söyledi: "Bütün kurumlar işlemez hale gelmişti, getirilmişti. Her tarafta faili meçhul olaylar cereyan ediyor. Gençlik kendi kendisini müdafaa etmekle muhafaza etmek için, eğitim hakkını kullanabilmek için daha örgütlü olmak gerektiği kanaatine varıyor. Yani örgütsüz olduğu takdirde okuluna gidemiyor, mahallesine gidemiyor, evine gidemiyordu. Yani bu gerçeklerin ışığında dönemi değerlendirmek gerekiyor. Ama yıllar sonrasında (12 Eylül öncesi Harp Akademileri Komutanlığı yapan Evren'in de sınıf arkadaşı) Orgeneral Bedrettin Demirel'in, işte 'Biz bir yıl önce ihtilale karar vermiştik. Ama sonuçta olgunlaşmadığı için bir yıl beklemek zorunda kaldık' cümlesinin altında yatan işte budur." Destici, "(MİT'in) Ankara Adliyesi'ne göndermiş olduğu ve 'darbeye giden yolda önemli dönüm noktaları' diyerek doldurduğu, altını çizdiği 57 sayfalık belgeyi geri çekerek 'tashihlerini' yapıp öyle göndermelidir. Şerefli bir mazisi olan, kadim değerlerden beslenerek Türkiye'mizin hür, müstakil ve onurlu bir devlet olması yolunda yürüyen ve çizgisinde asla kırıklık göstermeyen kişilerce 19 yıl önce kurulan BBP, 'mazisini' hiçe saymayacağı gibi her minvalde, her ortamda 'mücadelelerle dolu' hayatını kendisine Allah'ın verdiği şerefli bir madalya olarak düşünmeye devam edecektir" dedi. İHA