Çiçek, ''
Türkiye-AB Karma
Parlamento Komisyonu 68. Toplantısı''nda, ''Yeni
Anayasa Çalışmaları'' konulu
gündem maddesiyle ilgili, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Yürürlükteki anayasanın 1982'de ve bir askeri müdahalenin sonunda yapıldığını belirten Çiçek, o şartlar altında yapılan anayasanın ülkenin yönetimini zora soktuğu ve birçok
uygulama noktasında da sıkıntılar yarattığının ortada olduğunu kaydetti.
Çiçek, ''Bu anayasa daha yapılırken itirazlarla karşılaşmıştır.
Barolar Birliği yapılış sırasında demokratik usullere göre yapılmadığını ifade etti. Tüm STK'lar ve aydınlar itirazlarda bulunmuştur ama buna rağmen bu anayasa 30 yıldır yürürlüktedir. 1980 Anayasasının evvela, felsefesi günümüze uymuyor. Yeni baştan ele alınması gerekiyor, zira 30 yılda 17 defa değişmiştir. Bu da ülkede hukuk istikrarını bırakmamıştır'' dedi.
1980 Anayasasında birey v
e devlet ilişkisi arasında bir dengesizlik olduğunu belirten
Cemil Çiçek, ''Devlet kutsal saydığımız değerlerden biridir. Ancak günümüzde devlet birey için vardır. Bu nedenle bireyi merkez alan, milletin mutluluğu ve huzurunu temin etmek için var olan bir devlet anlayışı bizim kabulümüzdür. Dolayısıyla devlet millet ilişkisinin yeni baştan gözden geçirilmesi gereklidir.
Yargı ile ilgili bir
takım sıkıntılar var. İşte bu yüzden yeni bir Anayasa'ya ihtiyacımız var'' diye konuştu.
Toplumda yeni bir anayasa konusunda genel bir mutabakat olduğunu dile getiren Çiçek, meslek örgütleri, STK'lar,
Meclis'te temsil edilen edilmeyen tüm
siyasi partilerin yeni bir anayasa istediğini anlattı.
Bu talebin bir şekilde mutlaka cevaplandırılması gerektiğine dikkati çeken Cemil Çiçek, şöyle devam etti:
''Özellikle bugün Meclis'te bulunan bütün siyasi partiler seçimlerde yeni anayasa ile ilgili vaatlerde bulundular. Meclis'te bulunan dört siyasi parti bu konuyla ilgili mutabakata vardı. Bunlardan birincisi yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğudur. İkincisi; bu anayasayı bu Meclis yapacaktır. Üçüncüsü; siyasi partilerimizin Meclis'teki temsil oranlarına bakılmaksızın her gruptan eşit sayıda üyenin oluşturduğu bir uzlaşma komisyonu yapacaktır. Dördüncüsü; bu komisyonun başkanlığını Meclis başkanı yapacaktır. Beşincisi de geçmiş anayasalardan farklı olarak
halkın katılımıyla bu anayasa gerçekleşecektir.''
Çiçek, yeni anayasa oluşumu için farklı aşamalı bir program ortaya koyduklarını dile getirerek, ''Halk, ister bireysel olarak isterse örgütlü olarak anayasadan beklentileri neyse bunları değişik yol ve yöntemlerle bize bildirebilir. Her anlamda halkın görüşlerini almak istiyoruz. Meclis dışındaki partilerle temasa geçtik. Konu ile ilgili görüşlerini almak istedik. 165 üniversiteye, 68 baroya,
dernek,
vakıf, STK'lara
mektup gönderdik'' diye konuştu.
İKİNCİ AŞAMAYA 1 MAYIS'TA GEÇİLECEK
Süreçte ikinci aşamaya 1
Mayıs tarihinde geçileceğini belirten Çiçek, bu tarihten itibaren, anayasa komisyonunun bir
taslak metin hazırlamak üzerinde çalışmalara başlayacağını ifade etti.
Bunun için belirli bir tarih olmadığını ancak dört siyasi parti arasında oybirliği sağlanması prensibinin uygulanacağını vurgulayan
TBMM Başkanı, üçüncü aşamada hazırlanan taslakla ilgili olarak yeniden kamuoyundan fikir alınacağını söyledi.
Dördüncü aşamada taslak metninin
teklif haline getirilip TBMM’ye sunulacağını belirten Çiçek, “Dört siyasi parti bu metni komisyonda kabul ettikten sonra, parlamento süreci uzamaz diye düşünüyoruz” diye konuştu.
Çiçek son aşamada TBMM’de kabul edilen metnin referanduma sunulacağını da sözlerine ekledi.