Kurultayın ilk gününe katılmamayı planlayan Sav ekibinin masasında ilginç bir
protesto yöntemi var. Buna göre Genel
Merkez'in kurultayı yerine
Anıtkabir'e gidilecek. Delegelerin
imzasını gösteren 'haziran cetveli' de yakın takibe alınacak. İmza sahiplerinin salonda olup olmadığı tek tek
kontrol edilecek.
Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurulan 'hazirun cetveli' planı işletilecek. Tüzüğe göre, kurultaya katılan delegelerin oylamalar öncesi bu cetveli kimlik göstererek imzalaması gerekiyor.
İlk gün kurultayına katılmama kararını başından beri beyan eden Sav ekibinin masasında çarpıcı bir protesto yöntemi bulunuyor. Muhalifler ilk gün Genel Merkez'in kurultayı yerine Anıtkabir'e gitmeyi planlıyor. Ancak bu ilginç bir görüntü oluşturabilir.
CHP'de kurultay geleneği, kurultay başlamadan önce Genel Merkez tarafından belirlenen bir
heyet, Anıtkabir ziyareti gerçekleştiriyor.
Genel Merkez'in de kurultay öncesi bir heyetle Anıtkabir'e gitmesi durumunda
muhalifler ve parti yönetimi aynı karede yer alacak. Muhalifler, Anıtkabir ziyaretinin ardından 'belirlenecek bir otelde' toplanmayı da tartışıyor.
Sav cephesi, salt çoğunluk şartının "salonda pratikte" sağlanmamasına rağmen Genel Merkez'in 26
Şubat kurultayında "kağıt üzerinde salt çoğunluk şartını" gerçekleştireceğini iddia ediyor.
Bu nedenle muhalifler "hazirun cetvelini" yakın takibe alacak. Muhalif cephenin belirlediği isimler, imzaların cetvele sağlıklı atılıp atılmadığını, imza sahiplerinin salonda bulunup bulunmadığını kontrol edecek. İmzalar konusunda sağlıksız bir durum tespit edildiğinde
itiraz edilecek. Hazirun cetvelinde imzası görünen delegelerden birisinin bile "ben imzalamadım, salonda yoktum" demesi halinde kurultay, hukuk tartışmasına neden olacak. Salt çoğunluk şartının sağlanmaması halinde de yargıya gidilecek. Ancak parti kulislerinde, Genel Merkez'in ilk gün kurultayında salt çoğunluk konusunda sıkıntı yaşamayacağı belirtiliyor.
SAV'I "BLOKE" PLANI
Genel Merkez'in, eski Genel Sekreter
Önder Sav'ın katılımını engellemeye yönelik ikinci kurultayı "basına ve misafire
kapatma kararı" pratikte bir anlam ifade etmiyor. Tüzüğün 53. maddesine göre, onur üyeleri de kurultay üyeleri arasında sayılıyor. Sav, eski genel sekreter ve eski milletvekili sıfatı nedeniyle onur üyesi. Bu nedenle kurultaya katılımını engellemek pratikte mümkün değil. Sav'ın kurultaya katılmasının yanı sıra isterse konuşma hakkı da bulunuyor. Sav'ın sadece
oy kullanma hakkı yok. Genel Merkez'in, Sav'ın salona alınmamasında ısrarcı olması durumunda "delege dışında kimse salonda olmayacak" kararı alması gerekiyor. Ancak bu durum tüzüğe aykırılık taşıyor.
YILDIZLI: İLKİ DE KAPATILSIN
Genel Merkez'in ikinci kurultayı "basına ve
seyirciye kapatması" ile ilgili olarak, muhaliflerin sözcüsü
Ankara eski İl Başkanı
Ali Yıldızlı, Genel Merkez'e
çağrı yaptı. Yıldızlı, Genel Merkez'in ikinci kurultayı basına ve seyirci kapatma kararı ile "doğrusunu yaptığını" ancak bu kararın, ilk kurultaya da uygulanması gerektiğini belirtti. Yıldızlı, "Doğrusu iki kurultayın da sadece delegelerle yapılması. Ancak birincisine 10 bin seyirci alıp, ikincisini tamamen kapatmak iyi niyet göstergesi olarak değerlendirilemez" dedi.
İKİ SAAT İDDİASI
Kurultayla ilgili ilginç bir iddia dile getiriliyor. Genel Merkez'in ikinci kurultayı 'seyirci ve basına' kapatma kararı ile ilgili 'salon iki saat süreliğine kiralandı' iddiası ortaya atıldı. Kurultayın başlaması için tüzüğe göre, Genel Başkan ya da vekilinin kurultay salonunda bulunması gerekiyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona gelip konuşma yapması bekleniyor. Ancak ikinci kurultay ile ilgili tüzükte öngörülen salt çoğunluk şartı konusunda sıkıntı yaşanabileceğine işaret ediliyor.
GÖZLER BAYKAL'DA
Öte yandan eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın dün yapılacağı kulislere yayılan
basın toplantısı gerçekleşmedi. Baykal'ın, çifte kurultay öncesi basın toplantısı ile 'birlik beraberlik' mesajı vereceği, tüzükteki bir
takım düzenlemelere ilişkin kaygılarını dile getirileceği belirtiliyordu.
BUGÜN