CHP TARİH YAZMAYA DEVAM EDİYOR!
Bir ülkede tarihi her zaman sorumluluk makamında bulunan hükümetler yazmaz. Normal şartlarda, isminin başında “ana” olan partiler de pekala tarihe geçecek icraatlar yapabilir. Ne de olsa, hükümet sorumludur, ondan beklenti çoktur, yılların yorgunluğu üzerindedir. Bu şartlarda, çok yükü ve sorumluluğu olmayan muhalefet partileri, daha diridirler ve hükümetin göremediği bazı gerçekleri görmeye meyillidirler.
Tabii yukarıda yazdıklarımız demokrasisi oturmuş, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı, iktidarı ve muhalefetiyle topyekun milletin değerleriyle barışık ülkeler için geçerli.
Türkiye gibi demokrasisi henüz kurumsal anlamda oturaklaşmamış, bu nedenle
darbe tehdidinin tam olarak sona ermediği, kendini sistemi korumaya adayan, sesi de oldukça gür çıkan şirzime-i galil bir grubun var olduğu bir ülkede de, şüphesiz, ana muhalefet tarih yazabilir. Ancak ana muhalefet gibi hayati bir fonksiyonu icra eden bir partinin, bir türlü sistemi halka karşı koruma refleksinden vazgeçemediğini göz önünde bulundurduğumuzda, yazılan tarih de, pek hayırla yad edilemeyecek bir türden oluyor.
Maalesef CHP, değişen dünyayı ve gelişen Türkiye'yi okumamakta ısrar ediyor. Bu ısrar da ona hata üstüne hata yaptırıyor. Geçmesini engelleyemeyeceğini düşündüğü kanunlara, kürsü işgali ve sürekli söz alarak engel olmaya çalışan CHP; şimdi de 4+4+4 kanunu münasebetiyle meydanlara indi. Gören de,
seçim sath-ı mailine girilmiş de miting yapılıyor zannedecek. Dışarıdan
bakan bir kimse için
manzara o kadar tuhaf ki! Düşünebiliyor musunuzuz, milletin kendine ana muhalefet görevi verdiği vekilleri, hayati bir kanunun görüşülmesi esnasında, Türkiye'nin kalbi olan mecliste değil de meydanlarda
mesai yapıyor. Bir de bu meydanın “cumhuriyet mitingleri” gibi zihinlerde hiç de olumlu hatırlanmayan bir meydan olduğunu göz önüne aldığımızda durumun vahameti daha da artıyor.
Aslında bu bir çaresizlik. “Geçmesini engelleyemeyeceğim bari bir şeyler yapayım” düşüncesi. Bir nevi şov.
Halbuki, CHP gibi büyük ve köklü bir partiye yakışan bu mudur? Değişim laflarını sürekli gündemde tutan bir partinin yapması gereken başka şeyler yok mudur?
Şu an kamuoyu merak ediyor: Acaba CHP neye ne neden karşı çıkıyor?
İmam-hatiplerin açılmasına mı karşı? CHP sözcülerine baktığımızda karşı değiller. Karşı olup, kabul etmediğiniz bir şeyler varsa sizin teklifiniz nedir? Türkiye'nin, ideolojiye
kurban edilen eğitim sisteminin problemlerine hiçbir şeye dokunmayarak mı çözüm bulacaksınız?
Keşke CHP, eğitim gibi medeni olmayı gerektiren bir konuda meydana inerek tarih yazacağına; , 4+4+4 sistemi hakkında detaylı bir çalışma yapıp, bir
basın toplantısı yaparak, varsa kabul etmediği yönlerini nedeni ve niçiniyle açıklayıp, akabinde de kendi teklifini ortaya koyabilseydi!
Ama heyhat! Galiba biz, böyle olgun bir muhalefet için daha çok bekleyeceğiz.
Taha ünal
[email protected]